7 yıl sonra 'one minute' yanıtı

Dönemin başbakanı Erdoğan'ın meşhur "One minute" krizinin diğer aktörü İsrail eski Cumhurbaşkanı Şimon Peres ilk defa konuştu. Peres, normalleşme sürecini değerlendirirken, Davos'taki olayla ilgili de ilk kez konuştu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İsrail’in 9. Cumhurbaşkanı Şimon Peres, politik kariyerine ülkesinin skalasına göre ‘şahin’ olarak başlasa da uzun süredir barış yanlısı tutumuyla ve deneyimiyle akil konum elde etmiş bir siyasetçi. 12 hükümette dışişleri bakanlığından başbakanlığa birçok önemli görev aldı. Cumhurbaşkanlığını 2014’te Reuven Rivlin’e devrettiğinde Türkiye ile İsrail arasında geçen hafta imzalanan ilişkilerin normalleşmesine dair anlaşma, kapalı kapılar ardında müzakere ediliyordu. Peres, 2009 Davosu’ndaki meşhur ‘One minute’ panelinde Erdoğan’la podyumu paylaşan isimdi. Daima Türkiye’yle iyi ilişkiden yana tavır koyan Peres, Mavi Marmara baskınında 10 Türk vatandaşının öldürülmesiyle başlayan sıkıntılı süreci birebir yaşadı. İki ülke arasında 6 yıl sonra gelen uzlaşmanın ardından Peres şu değerlendirmeyi yaptı: "Geç oldu ama yapılacak doğru şey buydu. Devamlı geçmişe takılı yaşayamazsınız. Bunun sebebi de çok basit; geçmiş ölüdür ve değiştiremezsiniz. O nedenle de unutun! Enerjinizi ve zamanınızı çocuklarınız için geleceği planlamaya harcayın. Uzun tarihleri ve derin kültürleri olan iki ülkenin (Türkiye ve İsrail) barış içinde yaşamamaları için hiçbir sebep yok. Sonuçta iki tarafın da kolay olmayan birtakım adımlar atması gerekiyordu, karmaşık durumlardı. Ama sonuçta bu adımları atmayı başardılar. İsrailliler ve Türkler için verimli sonuçlar doğuracağını düşünüyorum. Benim gördüğüm, kazanan iki taraf. Kazanan İsrail ve Türkiye halklarıdır. Bunun adı teslimiyet değil kazanımdır."

'GAZZE'Yİ ÖZGÜR BIRAKTIK'

Hürriyet'ten Cansu Çamlıbel'e konuşan Şimon Peres, Gazze'deki ablukaya ilişkin, "Gazze'dekilerin mutlu olmasını istiyoruz" dedi. Peres, şöyle devam etti: "Onların refahına, huzuruna kastımız yok. Bu nedenle de Gazze’den çıktık onları kendileriyle özgür bıraktık. Tünellerin inşasına son vermek, bize füze atmayı bırakmak, çocuklarımızı öldürmekten vazgeçmek onların ellerinde. Biz oradan çıkma kararı aldığımızda onlar için 4 milyar dolara alternatif evler inşa ettik. Tek söylediğimiz şuydu; biz sizi özgür bırakıyoruz, kendimiz de güvende kalmak istiyoruz."

'ERDOĞAN GERÇEKTEN YARDIM ETMEK İSTİYORSA...'

"Erdoğan gerçekten yardım etmek istiyorsa Hamas’ı bizi vurmaktan vazgeçirmeli" diyen Peres, şunları söyledi: "Hamas hâlâ silahlanmaya devam ediyor. Gerçekten barış istiyorsanız bu unsurların hepsini birlikte değerlendirmek zorundasınız. Gazze için yardım gönderebilirsiniz ama bunu bizim güvenliğimizi zafiyete uğratmayacak şekilde yapmak durumundasınız." Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anlaşmanın imzalanmasından sonra Mavi Marmara seferini organize eden İHH’ya yönelik eleştirel çıkışına ise  "Daha önce söylenmiş olsaydı düşünceli bir davranış olurdu. Ama sonuçta prensipteki yaklaşım zaten buysa memnuniyetle karşılıyorum" diye yanıtladı.

'ONE MİNUTE' HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR?

Peres, İsrail Cumhurbaşkanı makamında olduğu sırada dönemin başbakanı Erdoğan tarafından Davos’ta yaşanan ‘one minute vakası’nı da değerlendirdi. Peres, "Kırgın mısınız" sorusuna "Hayır, ben ileriye bakan bir insanım. Kalbimde iyi duygular var. Kırgınlıklarla zamanımı geçirmek istemiyorum. Geleceği değiştirebilmeniz için geçmişle boşanmanız şart. Hayal kurabilmelisiniz. Olan oldu, bitti, gitti..." dedi.

'DÜŞMANLIK BANA APTALCA GELİYOR'

Peres, "Son yıllarda hiç Türkiye’nin de düşman kategorisine girmekte olduğunu düşündüğünüz anlar oldu mu" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Birbirimize karşı düşmanca olduğumuz anlar oldu evet! Ancak düşmanlık sonsuz bir durum değildir. Önemli olan dost kazanmaya çalışmak ve âlicenaplık gösterebilmektir. Düşmanlık ve şüphe beslemektense verici ve umut eden tarafta olmayı tercih ederim. Aksi bana aptalca geliyor."