Polisin tehdit ettiği kadın için koruma kararı verilmedi

İstanbul'da 25 yaşındaki T.A., Haliç Polis Merkezi'nde görevli olan nişanlısını ziyarete giderken aynı merkezde görevli bir başka polis tarafından rahatsız edilmeye başlandı. T.A., polis H.Ö hakkında suç duyurusunda bulundu. İddiaya göre H.Ö. resmi polis aracıyla korkutmak için T.A.'ya çarptı, başka polisler de T.A.'yı tehdit etti. Mahkeme ise koruma kararı aldırmak isteyen T.A'nın talebini reddetti.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul'da yaşayan T.A., Haliç Polis Karakolu'nda çalışan bir polis memuruyla nişanlanmak üzereydi. T.A., erkek arkadaşını görmek için karakola gidip geliyordu. T.A., karakolda görevli olan başka bir polis memuru H.Ö.'nün kendisine yaklaşımından rahatsız oldu. Aradan biraz zaman geçince T.A., polis memuru tarafından takip edildiğini, resmi aracını üzerine sürdüğünü ve bu kişinin kendisine 'saplantılı' olduğunu söyleyerek mahkemeye başvurdu. T.A. koruma kararı almak için de yargıya başvurdu. Ancak Gaziosmanpaşa 1'nci Aile Mahkemesi, T.A.'nın 6284 sayılı ailenin korunmasına dair koruma talebini reddetti. Mahkeme ret gerekçesini de, “Tedbir kararı verilmesi istenen kişilerin kimlik bilgileri eksik” olarak gösterdi.

'DAVAYI KAZANAMAZSIN, SAVCIYI AYARLAYACAKLAR'

Polis H.Ö.'nün kendisi için ağza alınmayacak laflar söylediğini belirten T.A., “Nişanlıma da ağza alınmayacak laflar söyledi. Ben sokakta yürürken polis olan bu kişi kullandığı resmi aracı üzerime sürdü” dedi.

T.A. yaşanan bu gelişmeler üzerine suç duyurusunda bulundu. Haliç Polis Karakolu Amiri'nin kendisini davadan vazgeçirmek için yanına başka bir memur gönderdiğini belirten T.A. şöyle devam etti: “Yanıma gelen bu memur da, 'Savcıyı ayarlayacaklar. Davayı kazanamazsın. Davanı geri çek. Aksi takdirde herkes seninle uğraşacak. Beni gönderen kişi de polis merkezi amiri İ.Ş.' dedi. Ben ise kendisine sadece 'Adalet istiyorum' dedim. Ben ne kadar sessiz kalırsam başka insanların da canı yanar.”

SAVCILIK KARARI: SOYUT DELİLDEN BAŞKA DELİL YOK

Peki sonra neler yaşandı? T.A., geçtiğimiz günlerde akşam saatlerinde yolda yürürken H.Ö. kullandığı resmi aracı üzerine sürdü. T.A., aracın kendisine hafifçe çarptığını da söyledi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda suç duyurusunda bulunan T.A., “Can güvenliğim yok” dedi. Savcılık, bunun üzerine aracı kullanan polis memuru H.Ö.'yü ifadeye çağırdı. H.Ö. verdiği ifadede, “Büfeye adres sormak için durdum. Olay sırasında rutin denetim yapmak için ekip otosu direksiyonunda ben ve arkadaşım vardı. Seyir halindeyken müştekinin yaya olarak yola indiğini görünce fren yapıp durdum” dedi.

MAHKEME BİLİRKİŞİ TAYİN ETTİ

Mahkeme resmi polis aracının T.A.'nın üzerine sürülüp sürülmediğine ilişkin bilirkişi tayin etti. Bilirkişi mahkemeye sunduğu raporda, polis aracının T.A.'nın bulunduğu yerde durakladığını ve T.A.'nın harekete geçtiği sırada da aracın çalıştırıldığını söyledi. Ancak bilirkişi, kamera kayıtlarında aracın T.A.'yı çarpıp çarpmadığının anlaşılamadığını belirtti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise, T.A.'nın yaptığı suç duyurusuna takipsizlik kararı verdi. Kararda “Kastten olumsuz bir duruma rastlanılmadı. Müştekinin soyut beyanından başka atılı suçun işlendiğine dair delil elde edilemediği anlaşılmaktadır” denildi.

İstanbul Valiliği'ne de dilekçe gönderen T.A., “Can güvenliğim yoktur” diyerek yüz yüze görüşme talebinde bulundu.

YİNE TAKİP: KİM BUNLAR?

T.A. geçtiğimiz haftalarda davayla ilgili bilgi almak için Çağlayan Adliyesi'ne doğru yola çıktı. Bu sırada yoldaki bir araç tarafından takip edildiğini gören T.A., Şişli Polis Merkezi'ne gitti. T.A. burada verdiği ifadede, “... kod numaralı bir polis aracının beni takip ettiğini fark ettim. Kim olduklarını ve eşkal bilgisi veremiyorum. Ağızlarında maske vardı” dedi.

KORUMA TALEBİNE RET: KİMLİK BİLGİLERİ EKSİK

T.A., bu sefer de can güvenliği olmadığı için mahkemeden koruma talep etti. Avukatına, kendisinden uzaklaştırılmasını istediği kişilerin bilgilerini gönderen T.A.'nın bu başvurusu için de Gaziosmanpaşa 1'nci Aile Mahkemesi 'ret' kararı verdi. Mahkeme verdiği ret kararında da, “Tedbir kararı verilmesi istenen kişilerin kimlik bilgileri eksik” dedi.