Pınar Selek: İyi ki ben de bir cümbüşçü karıncayım

Yargıtay'ın hakkında verilen beraat kararını bozmasına tepki gösteren Sosyolog Pınar Selek, "Beraatim ömür boyu hapis cezasına dönüşüyor, gerekçeli kararı merakla bekliyoruz" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Sosyolog Pınar Selek, 1998'de Mısır Çarşısı'nda 7 kişinin öldüğü, 127 kişinin de yaralandığı patlamaya ilişkin davada kendisi için verilen beraat kararının Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından bozulmasını eleştirerek kararın hukukla bir ilgisi olmadığını söyledi. Kendisini “Adalet isteyen bir göçebe” olarak tanımlayan Selek, "Son beraatimden 8 yıl sonra, beraatim ömür boyu hapis cezasına dönüşüyor. Nasıl bir gerekçeli karar yazabileceklerini merakla bekliyoruz" dedi.

'BU KARARI BEKLEMİYORDUM'

Evrensel'den Fatih Polat'a konuşan Selek'in röportajından bir bölüm şöyle:

"Epey eski bir dava olduğu için bir hatırlatma ile başlayalım. 24 yaşından küçük olanlar daha dünyaya gelmemişti. 1998 yılında Mısır Çarşısı’nda gerçekleşen patlama sonucu 7 kişi yaşamını yitirmiş ve 127 kişi yaralanmıştı. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi, bu olaya dair yargılandığınız davada 2014 yılında beraatinize karar vermişti. Bu dördüncü beraatti. Ancak 8 yıl sonra Yargıtay Ceza Genel Kurulunun bu beraat kararını bozduğunu öğrendik. Yıllar sonra bu haberi duyduğunuzda neler hissettiniz?

Gece yarısı telefonla duydum... 24 yıldır bir kabusun içinde yaşasam da ülkemiz toptan kabusa gömülmüş olsa da çok şaşırdım. Bu kararı beklemiyordum. Patlamanın gaz kaçağından olduğuna dair üç adet bilirkişi raporuna, polisin olay yeri inceleme raporunda “Bu patlamanın bombayla ilgisi yok” diye yazmasına ve görevli polis amirinin mahkemede net olarak “Patlama gaz kaçağından kaynaklanmıştır” demesine rağmen bu karar alındı. Üstelik bu konuda benden tek bir ifade alınmadı, soru bile sorulmadı. Yalnız Abdulmecit O. isimli bir kişinin işkence altında verdiği ama mahkemede reddettiği “Beraber yaptık” ifadesine dayanılarak dava açıldı. Hiç tanımadığım bu şahıs benimle birlikte beraat etti ve onun beraati kesinleşti, çünkü savcı onun ifadesi doğrultusunda sadece benim beraatime itiraz etti... Son beraatimden 8 yıl sonra, beraatim ömür boyu hapis cezasına dönüşüyor. Nasıl bir gerekçeli karar yazabileceklerini merakla bekliyoruz.

'CEZAEVİNDEKİ, SÜRGÜNDEKİ AKTİVİSTLER, GAZETECİLER, SEÇİLMİŞLER ÇOK SAĞLAM DURUYORLAR'

İki kez beraat verilen Gezi’ye dair üçüncü bir Gezi davası ile tutuklamaların gerçekleştiği, 16 Kürt gazetecinin tutuklandığı, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na eski sosyal medya paylaşımlarından ceza verildiği, HDP hakkında kapatma davasının gündemde olduğu bir döneme geldi sizin davanıza dair karar. Tablo böyle olunca, birçok kişi de dönemin siyasi ruhu ve yargı pratikleriyle uyumlu bir karar olarak okudu. Bundan sonraki sürece dair neler söylersiniz?

Tabii ki bu skandal diğerleriyle son derece bağlantılı. Benim davam bu hükümetten önce başladığı için, ülkemizdeki siyasal krizin çok daha uzun bir tarihi olduğunu gösteriyor ve Mısır Çarşısı davası bu krizin sürekliliğine paralel olarak, hukuki alanda alınan beraatlere rağmen, bugüne kadar sürdü. Ve sonunda, duruşmalara dahil olmayan bir mercii tarafından mahkumiyetle sonlandırılmak istiyor. Yani mahkumiyet bu dönemde geliyor. Yani siyasal krizin en derinleştiği, en ufak bir muhalefetin iktidar yapısında aşırı bir korku yarattığı, muhaliflerin hukuksuzca, hunharca cezalandırıldığı bir dönemde. Ama tüm bunlar çok uzun sürmeyecek. Cezaevindeki, sürgündeki aktivistler, gazeteciler, seçilmişler çok sağlam duruyorlar. Bu duruş dışarıda direnen insanlara da güç veriyor. Korkuyu egemen kılamadıkları için, direniş büyüyor, daha da yaratıcı, kontrol edilemez bir hale geliyor. Üstelik her şeye rağmen, yeni bir dünya yaratmak için gerekli olan hayal gücümüzü de büyütmeyi başarıyoruz. Üstelik, neşeyle, şarkılarla... “Geççek..” derken yeniyi yaratıyoruz. Hiç durmadan. Ben bu dönüşümün içinde doğru tarafta olduğum için çok mutluyum. Son romanımda yazığım gibi: “Dünyanın iyice karardığı yıllardı. Ama şiir kendine yol buluyordu ve cümbüşçü karıncalar çoğalıyordu” (Cümbüşçü Karıncalar, İletişim, 2018). İyi ki ben de bir cümbüşçü karıncayım." (HABER MERKEZİ)

RÖPORTAJIN TAMAMI