Phaselis tepkisi çığ gibi büyüyor

Phaselis’te günübirlik tesis ve sahil düzenlemesi projesine karşı başlatılan kampanyaya, arkeologlardan çevre gönüllülerine, sivil toplum örgütlerinden siyasilere pek çok kesimden destek geldi.

Google Haberlere Abone ol

ANTALYA - Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ‘Phaselis Antik Kenti Ören Yeri ve Bütünleyici Kıyı Alanı Çevre Düzenlemesi’ adlı projesi kapsamında iş makinelerinin antik kente girmesine kamuoyunda tepkiler büyüyor. Projeye itiraz ederek dava sürecini başlatan bölge halkı ve Antalya Mimarlar Odası’nın ardından, sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler de antik kentte temeli atılan ve inşası başlayan projeye karşı ses yükseltti. Sosyal medyada #Phaselisedokunma etiketiyle düzenlenen kampanyaya ilgi yoğun oldu.

Çalışmanın durdurulması için bölgede eylem yapan Phaselis sakinleri, çevreciler ve siyasi parti temsilcileri, ‘Phaselis böyle daha güzel’, ‘Doğada inat ediyoruz’, ‘Cennetimizden uzak durun’ pankartlarıyla tepki gösterdi. Alacasu sahilinde projeden vazgeçilmesi için düzenlenen ‘Doğaçlama Müzik Buluşması’na sanatçılar, enstrümanlarıyla katıldı. ‘Danube Surfing People’ topluluğu da Phaselis’in Akdeniz’deki en güzel sörf noktalarından biri olduğunun altını çizerek, “Phaselis’de doğa ve kültür katliamı durdurulsun” dedi.

SU KUŞLARININ, KAPLUMBAĞALARIN YUVASI

Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) ‘Korumazsak kaybederiz’ sloganıyla destek verdiği ‘Phaselis’e dokunma’ kampanyası, ünlü isimlerin yaptıkları paylaşımlarla kısa sürede geniş çevrelere yayıldı. Bölgenin birçok endemik bitki türünün yanında, nadir görülen hayvan türlerinin de yaşam alanı olduğuna vurgu yapan WWF’nin açıklamasında şunlar kaydedildi:

“Phaselis Antik Kenti, 1. derece arkeolojik sit alanı, korunan alan ve aynı zamanda biyoçeşitlilik açısından büyük öneme sahip. Endemik bitkilere ev sahipliği yapan Phaselis'in kumsal alanı aynı zamanda deniz kaplumbağalarının rastlantısal yuvalama alanları arasında. Phaselis Antik Kenti'nde yapılan bilimsel çalışmalar, alanın hem yerel hem Türkiye'ye özgü endemik bitki türlerini barındırdığını göstermektedir. Alan, herpetofauna, su kuşları ve bazı küçük memeliler için barınma, sığınma ve beslenme ortamı oluşturmaktadır. Bölgeye iş makinelerinin girdiği yönündeki haberler endişe verici."

BARO: KURUL KARARI HUKUKA AYKIRI

Antalya Barosu da konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

“Antalya Phaselis Antik Kenti'nin bulunduğu alanda Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 13 Ekim ve 15 Kasım tarihli kararları ile Alacasu Koyu ve çevresinde kısmi yapılaşmaya yönelik karar alınmış, ihale yapılmış ve 14 Şubat tarihinde sözleşme yapılarak işin başladığı duyurulmuştur. Öncelikli olarak belirtmek gerekir ki Phaselis Antik Kenti birinci derece arkeolojik sit alanı olarak tescilli olup bölgede herhangi bir yapılaşma mümkün değildir. İhaleye çıkarılan sözleşmenin incelenmesi sonucunda yapılacak büfelerin altına kalıcı olarak beton dökülmesi gibi Kıyı Kanunu'na aykırı hususlar bulunduğu tespit edilmiştir. Bu kapsamda Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararı ve neticesinde yapılan ihale hukuka aykırıdır. Antalya Barosu olarak insanlık tarihi ve kentimiz için oldukça kıymetli olan Phaselis Antik Kenti ve çevresinin korunması için projenin ivedilikle durdurulmasını talep ettiğimizi, hukuka aykırı olan her türlü işlemin karşısında yer alacağız.”

‘DİĞER SİTLERE EMSAL OLMASIN’

Bakanlığın 2 Mart tarihli kamuoyuna yaptığı duyuruda, "Phaselis Antik Kenti'nin tarihi ve doğal değerlerinin korunarak kontrollü ve sürdürülebilir şekilde gelecek kuşaklara aktarılmasının hedeflendiği" açıklamasını hatırlatan Arkeologlar Derneği Antalya Şubesi'nin duyurusu şu şekilde oldu:

“Yapımında 1139 metreküp beton kullanılacağı belirtilen plaj kompleksinin, 1. derece arkeolojik sit alanı kapsamında zaten koruma altına alınmış olan bu alanı nasıl koruyacağı ve gelecek kuşaklara aktarımına nasıl bir katkı sağlayacağı tarafımızca anlaşılamamıştır. Projede kullanılan beton mekanlar, kültürel mirasın korunmasına yönelik değil, sit alanını ve ören yerini plaj amaçlı kullanan ziyaretçilere konfor alanı oluşturmaya yönelik düzenlemeleri içermektedir. Ayrıca bu durum antik kenti, özgün flora ve faunaya sahip dokusundan kopararak, kirliliğe de neden olacaktır. Alanda, 2022 yılında TBMM tarafından onaylanan, Akdeniz'de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitliliğe İlişkin Protokol’ün de ihlali söz konusudur. Benzeri uygulamaların diğer arkeolojik ve doğal sit alanlarına emsal oluşturmaması için, Phaselis Antik Kenti'nde gerçekleştirilen koruma ihlali en kısa zamanda durdurulmalı ve dökülen beton alanlar kaldırılmalı.”

ARKEOLOG GÖZETİMİ DIŞINDA MESAİ

TİP Antalya İl Örgütü’nün basın açıklamasında da şu ifadeler yer aldı:

“Buraya deprem acılarımızı henüz saramadan geldik. Doğa kanunlarından ders almayan idarecilerin ve iktidarın depremi fırsat bilerek milli park ve birinci derece arkeolojik sit alanına beton dökmesini engellemeye, yapılanın kanunsuz ve vicdansız olduğunu anlatmaya geldik. Rant ve inşaat çetelerinin Alacasu ve Bostanlı koylarına saldırması sözün bittiği yerdir. Hızlı bir biçimde ve tek şirketin girdiği ihaleyle alelacele yapılaşmaya açılan alana 20 Şubat günü iş makineleri girmiş, bölgede doğal ve tarihi dokuyu bozarak inşaat çalışmalarına başlanmıştır. Ormanlık alanda iş makineleriyle yol açan şirket, kanuna aykırı olmasına rağmen arkeolog gözetiminde yapılması gereken işleri gece yapmakta ve alana beton dökmektedir."

‘BU PROJE ÇEVRESEL DUYARLILIK YOK’

Projeye izin veren Kültür Varlıkları Koruma Kurulu kararının yargıya taşındığının hatırlatıldığı açıklamada, Alacasu Milli Parkı doğal özelliklerini kaybetmeden hukuki sürecin tamamlanması istendi. Bildiride şöyle denildi: “Bakanlığın iki ayrı koyda uygulamaya başladığı bu projede günübirlik tesisler, restoran, kafeterya, otopark, karşılama merkezi, cankurtaran ünitesi, duş ve tuvaletlerden oluşan çok sayıda yapı inşa edilecektir. Projenin inşası için ahşabın yanı sıra PVC, demir ve alüminyum gibi malzemeler kullanılacaktır. 2892 metreküplük derin kazı yapılacağı belirtilen arazide 1139 metreküp beton kullanılacaktır. Alanın arkeolojik kazıları tamamlanmış değildir. ‘Bütünleyici Kıyı Alanı’ gibi bir isimle alanı betonlaştıracak ve çok fazla insan sirkülasyonuna izin verecek projede çevresel duyarlılık bulunmamaktadır. Çamyuva ve Tekirova halkı da bu projeye karşıdır.”

‘PHASELİS’İ BETON PLAJ YAPACAKLAR’

Konuyla yakından ilgilendiğini belirten CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer ise yapılanları kınadığını söyledi. “Phaselis’i beton plaj haline getirmeye çalışıyorlar” diyerek projeye tepki gösteren ve Phaselis Antik Kenti’nin dünyaca ünlü bir yer olduğunu hatırlatan Özer, tepkilere rağmen inşaatın devam etmesiyle ilgili şunları söyledi:

“Bakanlık iki yıl önce ‘1. derece arkeolojik sit alanıdır, buraya çivi dahi çakılamaz’ dediği halde, şimdi buraya 50 milyon bütçe ayırarak bu işin üstüne yürüyor. Bu, tam bir felaket. Milli Parklar Koruma Müdürlüğü bu konuda ses çıkarmıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da ses çıkarmıyor. Oldu bittiye getirilmeye çalışılıyor. Türkiye’deki gündem depremken ve bu kadar insan hayatını kaybetmişken, bu kadar insan açıkta kalmışken, bakanların bu tür işlere girmesini kınıyorum. Bırakın milletvekilini insan olarak kınıyorum.”