Özgür Özel: Kapıyı kırdım, o günden beri stüdyoya giremedik

15 Temmuz darbe girişimi sırasında TBMM'de yaşadıklarını anlatan Özgür Özel, TRT stüdyosunun kapısını kırdığını, ertesi gün aynı stüdyoya davet edildiğini o günden sonra da giremediğini söyledi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Siyasette 15 Temmuz gecesi kapı kırma açıklamaları peş peşe geldi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bugün Yeni Şafak gazetesinde yayınlanan açıklamasında, "Meclis Ana Salonu’nun anahtarlarını istedik. Anahtar getirdiler ama açamadık salonu. Sonra başka anahtarlar geldi o da açmadı. Sonra omuzumla Meclis’in kapısını kanırttım. Aklıma ‘Meclis’in kapısını kırdı’ derler geldi ve durdum. Sonrasında kapıyı açıp Meclis’e girdik” derken CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise, "kapıyı kırdığını" açıkladı. Özel TBMM'nin dün yapılan ve HDP'li Başkanvekili Nimetullah Erdoğmuş'un yönettiği oturumunda tutanaklara göre 15 Temmuz gecesi ile ilgili anısını şöyle anlattı:

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Şahıs devletinin yaptığı, parti devletinin yatığı bir sürprizle karşı karşıyayız. Bugün de TRT yönetim kurulu değişikliği yapıldı. Öyle ki önce yönetim kurulunu 7'den 9'a çıkarıyorlar, sonra mükerrer gazete bastırarak da oraya yeni görevlendirmeler yapıyorlar, yeni koltuklar yaratıyorlar, o koltuklara yandaşları oturtuyorlar. Tabii, bugün TRT F tipi yapılanmadan henüz kurtulmuşken başka bir F tipi yapılanmanın, Fahrettin Altun'un TRT üzerine kurduğu tahakkümün ve pelikan sürüsünün TRT'ye çöküşünü yaşamaktadır. Bunların içinde çok çeşitli isimler vardır ancak Hilal Kaplan Öğüt gibi bugünkü F tipi yapılanmanın oturttuğu, geçmiş F tipi yapılanmaya övgü düzen, övgü düzen cumhuriyetle, kazanımlarıyla sorunları olan…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyursunlar Sayın Başkan.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - …her muhalif siyasetçiye ağzına geldiği sözü söyleyen, bugünkü Adalet ve Kalkınma Partisinin Genel Başkanı dışında burada grubu bulunan bütün partilerin genel başkanlarına saldıran, geçmişte saldırmış ve bugün saldırmakta olan bir troliçeyi, trollerin kraliçesi troliçeyi oraya atadılar. Bu ayıp, Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine de, bu yeni rejime de yakışan bir ayıptır, tam da nasıl bir rejim içinde olduğumuzu gösteren bir ayıptır. TRT, kamu yayıncılığını terk etmiştir. Hepimizin vergilerinden ödenen, vatandaşın bandrolüyle ödenen maaşları, böylesine trollere, böylesine SETA'ya, pelikan yapılanmasına arpalık hâline getirilmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi 2'nci partidir, ana muhalefet partisidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - İktidar partisinin grup konuşmaları a'dan z'ye, baştan sona verilmektedir, bizimki 11 ila 14 dakika, diğer muhalefet partileri de öyle ama MHP'ninki tam verilmektedir, HDP'nin de hiç verilmemektedir. Nasıl bir kurumdur ki bu, neye göre yapıyorsunuz? Sandalye sayısına göreyse, orayı bir saat verenin, Cumhuriyet Halk Partisi 40 dakika vermesi lazım, buna göre oranlanacak ama MHP ile AKP tam, geri kalanlar çok düşük ya da hiç; bu nasıl kabul edilebilir, nasıl izah ediyorlar?

15 Temmuza geldiğimizde, bir 15 Temmuz anımı paylaşayım Sayın Başkan: Önce burada karşı çıktık, sonra, bombalardan sonra sığınağa indik. Sığınak, sığınak değilmiş zaten, bir bodrum katı. Su yok, 3 arkadaş su bulmaya çıktık karanlıkta. Meclis Başkanımızın bir koruma müdürü tarif etti nerede bulabileceğimizi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam ediniz efendim.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - "Lokantadan önceki, sağdaki son kapı." dedi, karanlıkta el yordamıyla kapıyı bulduk, kapalı tabii, suya ulaşacağız diye kapıyı kırdık, içeri girdik TRT stüdyosu varmış, şaştım kaldım, beş yıldır milletvekiliydim, ilk kez stüdyoyu gördüm. Depo bir kapı ilerideymiş, suyumuzu aldık geldik. Ertesi gün TRT o stüdyoya çağırdı beni, dedi ki: "Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak." O günden bugüne daha o stüdyoya hâlâ girmedik. Darbe gecesi herkesin aklı başına geliyor ama daha sonra yine aynı antidemokratik tutumlar sürüyor.

Darbenin 5'inci yıl dönümü yarın. 251 şehidimizi rahmetle anıyoruz, 2.196 gazimize minnetlerimizi sunuyoruz. O gece kapalı Meclisin açılış çağrısını yapıp, buraya gelip, burada "olağanüstünün olağanüstüsü" diye nitelendirilen o oturumu yapıp, darbeye karşı hedef olmayan, ışıkları kapalı olduğu için hedef olmayan…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Özel.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - …Meclisin hedef hâline gelmesini ve kendi canlarını yok sayan bütün milletvekillerimizi, burada birlikte bulunduğumuz arkadaşları bir kez daha saygıyla selamlıyoruz. Ancak 15 Temmuza Mecliste grubu bulunan bütün partiler direnmişken, 15 Temmuzu araçsallaştırıp 20 Temmuzda Meclisin yasama yetkisini Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kuruluna alarak ilan edilen OHAL'de; FETÖ'yle mücadale bir yana, ne kadar muhalif örgüt varsa, o, FETÖ'cülerle mücadele için alınan yetkiyi partiler üzerinde, dernekler üzerinde, akademi üzerinde, gazeteler üzerinde kullanıp kendi sivil darbesini gerçekleştirenleri, OHAL'e sığınıp Anayasa değiştirenleri ve OHAL'siz seçim yapamayanları tarih önünde hatırlatıyoruz.

Yarın Meclis kapalı, bu kürsüde neden özel oturum yok? Ertesi gün vardı, öbür yıl vardı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Başkan.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ama 15 Temmuzla yüzleşme noktasına gelindiğinde; örneğin, Darbe Araştırma Komisyonu raporu ortadan kaldırılmış, her rapor var, o yok. Nerede? Meclis Başkanından yazılı istedik en son. Ve o raporda üç ay yeter mi? Dopingi araştırana üç ay yetmiyor, bir ay ek süre; hekime karşı, sağlık çalışanına karşı şiddete yetmiyor; Aromatik Bitkileri Araştırma Komisyonuna yetmiyor, 15 Temmuzu Araştırma Komisyonuna Cumhurbaşkanı üç gün önce talimat veriyor: "Süreleri doldu, raporu versinler." Ek süre istemiyorlar, gerçekleri gizliyorlar; MİT Müsteşarını çağırırlar, gelmez; dönemin Genelkurmay Başkanı çağrılır, gelmez. Bu sis perdesi bir şekilde ortadan kalkacak; bir başka perde kapanacak, bu sis perdesi açılacak Sayın Başkan; gelecek seçimlerde seçmen kabine girecek, perdeyi çekecek, bu sis perdesini de açacak. Hep birlikte o zaman gerçekleri öğreneceğiz.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Ama suya ulaştınız en son, o önemli efendim. (Gülüşmeler)