Özgür Özel: Erdoğan ve Bahçeli iyi siyasetçiler ama kötü insanlar

CHP lideri Özel Bahçeli'nin açıklamalarında yanıt vererek "Hain arıyorsan işte Erdoğan'ın tweeti" dedi. Özel bildiri tartışmaları için de "Kaç bildiriye imza attık neyi çözdü" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Özel'in konuşmasından başlıklar şöyle: 

"Türkiye olarak içimizi yakan bir hafta sonunu geçirdikten sonra, dün bütçe görüşmelerini gerçekleştirdik. Bugün ağır bir atmosferde grup toplantısı yapıyoruz. Peş peşe acı haberler aldık. İlk şehit haberini aldıktan sonra Menemen'de, Şehit Asteğmen Kubilay'ı anma törenindeydim. Bu ülkeyi kuranlara bir kez daha minnet duygularımızı ifade ettik. İzmir'de şehidimizin ailesiyle bir araya geldik.

Şehit babasının söyledikleri şahsım adını Türkiye'yi kuran partinin genel başkanı olmanın gururunu yaşadım. 6 şehidimizin ardından, yine aynı bölgeden 6 şehidimizin haberi daha geldi. Yüreğimiz yandı ve böğrümüze taş oturdu. Hem acıyı yaşadık hem de kahraman ordumuza da milletimize de başsağlığımızı ilettik.

Biz her zaman olduğu günü TSK’nin yanında olmaya devam edeceğiz. Elbette siyasi partiler böyle durumlarda, ülkede takındıkları sorumluluğun gereğini yerine getirmek zorundadırlar. Biz bir yandan dayanışma duygularını ifade ederken, birileri de bir yandan bizi kendi sorumluluklarına ortak etmek hesabı kitabı içine girdiler. Bir büyük oyunun, aldatmacanın ve büyük bir algı operasyonunun ilk günlerini yaşadığımızı akıl sahibi, vicdan sahibi her birimize hissettirdiler.

Ankara'da birileri alışılmış ezberleri tekrar ettirmekle meşguldüler. Biz 12 askerimizin nasıl şehit olduğunun Meclis'te anlatılmasını, parti gruplarının, Meclis'in, milletimizin bilgilendirilmesini istedik. Farklı farklı bilgiler gelirken bizim bunu istememiz çok normaldi. 12 tane ev gördük, fakir, o fotoğraflara bakarak hepimiz bir şey hissediyorduk.

Hepimiz dedik ki 3 gün milli yas ilan edilsin, açılışlar, festivaller iptal edilsin ve bu ülke acıda bir araya gelsin. Ama oralı olmadılar. Bu yetkiyi Suudi kralı öldüğünde 3 gün kullandılar. Bu milletin 12 evladı hayatını kaybedince milli yas ilan edecek bir şey görmüyorlar. İkinci 6 şehidimiz geldiğinde Meclis çalışma halindeydi ama yine bilgilendirme yapılmadı.

'SİZİN SORUMLULUĞUNUZA ORTAK OLACAK HİÇBİR BELGEYE İMZA ATMAYACAĞIZ'

Meclis'te başkanvekili bilgilendirme yapmayıp mikrofonu ilettiler. Bir A4 kağıdının altına imza atalım dediler. Milli yas ilan etmediler, ama bir göreviniz var bu kağıdın altına imza atıp hep beraber kınayacağız dediler. Gerekli bilgilendirme yapılmadan sizin sorumluluğunuza ortak olacak sizi meşrulaştıracak hiçbir belgenin altına imza atmayacağız dedik. Artık sizin istediğiniz kağıtlar üzerine imzalar koyup iktidarın peşinde koşturup, şehitleri bir sonraki habere kadar unutan anlayışla ortaklaşmadık bundan sonra da ortaklaşmayacağız.

'KAÇ ORTAK BİLDİRİYE İMZA ATTIK HÂLÂ ANNELERİN GÖZÜ YAŞLI'

Dün bütçe konuşmasında CHP'de farklı düşünenler var, iktidar partisiyle birlikte olmak isteyenler var diyenler baksınlar işte grubumuz burada. Nelerle muhatap olduğumuzu biliyoruz, kimseden korkmuyoruz. 1984'ten beri kaç ortak bildiri imzaladık. Sonucunda ne elde ettik, neyi başardık, hâlâ niye annelerin gözü yaşlı, babaların yüreğine taş oturmuş. İnsanlar neden şehit cenazesi geldiğinin cevabını istiyor.

CHP'yi hesaba katmayanlar kirli hesaplarını bundan sonra iki kere yapsınlar. 2012'de, 16 şehit vardı. Meclis toplansın dediğimizde AK Parti sözcüsü birkaç Mehmet şehit oldu diye Meclis toplanmaz dedi. Suudi kralına yas ilan etmeyip, Mehmetçiğe yas ilan etmeyenlerin peşine takılacak bir CHP yoktur, olmayacaktır.

'MİKROBA NEDEN HASTALIK YAPIYORSUN DENMEZ'

İktidar demokratik değilse, gücünü mutlaklaştırıp, her geçen gün demokrasiden uzaklaşıp faşizme kayıyorsa iktidara 'sen niye böyle yapıyorsun' denmez. Mikroba 'neden hastalık yapıyorsun' denmez.  O ülkede iktidar değil muhalefet sorgulanır, sorumluluğumuz farkındayım. Sorumluluğumuzun farkındayız, sorumluluğumun farkındayım.

Bir bildiri yayınladılar, biz imzalamadık. 'CHP tepkiler üzerine kendi bildirisini yayınladı' diyorlar. Yalan, Ömer Çelik bu yalanı atıyor. Biz 'bildiriyi gönderin bakalım' bile demedik. Meclis tutanaklarını açın bu bildiri okunduğu dakika Ali Mahir Başarır söz alıp bizim bildirimizi satır satır okudu. 4 partinin bildirisinin okunduğu dakika ile CHP'nin bildirisinin okunduğu dakika aynıdır. İçerik olarak bizim bildirimiz çok daha ciddidir. Onların bildirisi terörü kınarken, bizim bildirimiz terörü lanetlemektedir. Şehit ailelerine sahip çıkmaktadır bizim bildirimiz. Yaptıkları dezenformasyon, ezberleri bozulmuştur.

BAHÇELİ'YE YANIT: HAİN ARIYORSAN ERDOĞAN'IN TWEETİNE BAK 

CHP'nin bildirisinde PKK yazmıyormuş, çünkü CHP, PKK diyemezmiş. Askerlerimiz şehit olduğunda attığım bildiride PKK terör örgütü dedim. Sayın Bahçeli PKK'nın adını anmadığımı söyledin, sen öyle bir tweet arıyorsan, işte Recep Tayyip Erdoğan'ın tweeti. Hain arıyorsan burada.

Cevap verilmesi gereken sorular vardır: Bu operasyon amacına ulaşmadıysa neden ulaşmadı? Ulaştıysa da neden oradayız? Optik kameralar yetersizse bu teknik olarak neden giderilmemektedir? 15 Temmuz sonrası kapatılan askeri hastanelerin ardından altın saat denilen süreçte bu hastanelerin olmaması ve yaralı askerlerin kurtarılması sürecinde ne kadar etkili olmuştur? Tek bir Mehmetçik hayatını kaybederek oradan gelmesin.

'PROVOKSAYON HABERİNİ ALDIK'

Teğmen Ramazan Günay'ın İzmir'deki evini ziyaret ettiğim gibi memleketim Manisa'da şehit haberini alınca Enis Budak'ın cenaze namazına gittik. Ailesi, babası, amcası, ikiz kardeşi, 6 kız kardeşi ve 400 aile üyesiyle birlikte askeri havalimanının bahçesinde saatlerce orada bekledik. İktidar partisinin çevre illerden cenazeye insan gönderdiği duyumlarını aldık. Provokasyon olacağı haberlerini aldık. Provokasyon olacak diye. kendi memleketimde beni sözde itibarsızlaştırmaya kalkacaklar diye gitmezsem oturduğum koltuğun hakkını veremem.

Gaziantep'te çelengimize saldıran kişi AK Parti'nin aday adayı çıktı, teker teker her biri ortaya çıkıyor. Benim üzüntüm, bir şehit cenazesini hepimize yakışır biçimde uğurlayamamış olmaktır. Harekete geçirilen güruhun buna izin vermemesidir. Yapılan saygısızlık şehidimizin aziz hatırasınadır. Buna tevessül edenlere yazıklar olsun.

Manisa Valisi'ne, Manisa Emniyet Müdürü'ne ve aile mensuplarına, ayrıca hiç üzerlerine düşmezken acılarını yaşamak yerine defalarca arayıp bunu yapanları lanetleyen Budak Ailesi'ne, o koca yürekli insanlara yürekten teşekkür ediyorum.

'ORTAK BİLDİRİYE İMZA ATTILAR AMA AKŞENER'İN ÇELENGİNİ DE PARÇALADILAR'

Elazığ'da Sayın Meral Akşener'in gönderdiği çelengi de parçalamışlar. Ortak bildiriye imza attılar ama onların da çelengini parçalıyorlar. Biz 28 tane ortak bildiriye imza attık. Onlar önümüze kurşun bıraktılar, genel başkanımızı Çubuk'ta linç etmeye çalıştılar. Anıtkabir'de genel başkanımızın elini havada bıraktılar.

'ERDOĞAN VE BAHÇELİ İYİ SİYASETÇİ AMA KÖTÜ İNSANLAR'

Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli çok iyi politikacı ve çok iyi siyasetçi. Ama bunlar kötü insanlar. İmza atınca 'CHP birlik ve beraberliğin teminatıdır' demek yok. Seçim sathına girince Kandille bizi montajlat, ama yeri gelince Öcalan'dan mektup okut. Sonra yerli ve milli siyaset de. Yere batsın yerliliğin de, yere batsın milliliğin de.

Meclis'e giriyorum, basın mensupları mikrofon uzattı, 'Sayın Bahçeli CHP ve DEM partiyi dinlemeyeceğim dedi, ne düşünüyorsunuz' diye sordular. 'Ben onu dinleyemedim, olabilir' dedi. Muhalefete muhalefet etmeyeceğimi söyledim. Ama Bahçeli HÜDA-PAR'ı dinledi. HÜDA-PAR genel başkanı MHP sırasına bakarak 'eyalet sistemi, federasyon ve özerklik tartışılmalıdır' dedi. 'Anayasanın ilk 4 maddesi tartışmaya açılmalıdır' dedi. Bunlar HÜDAPAR ile ortaklık yapmadılar mı? Hadi Erdoğan, saysın rabiayı; tek devlet, tek bayrak, tek milleti saysın. Ağzına geleni söyleyen Devlet Bahçeli hadi çık sen anlat bu sistemin olumlu yanlarını.

İttifak ortağınızın söylediği gibi, 'kimler kimlerle beraber.' Devletin kanatları iktidarı korumak için değil, milleti korumak içindir. Devletin partisi olmaz. Muhalefet iktidarı meşrulaştırmak için değil, yetkinin alındığı halk için, millet için yapılır. Biz bize oy verenlerin saray iktidarına oy vermediğini biliyoruz. İktidarı o konforlu alanda rahat bırakmayacağız. Yeni bir yol açıyoruz. Yolumuz doğrudur, bu yolda cesaret ve kararlılıkla yürüyeceğiz.

Neden ülkede bir şeyler yolunda giderken hep şehit cenazeleri geliyor? Bundan sonra ne ezbere iktidar ne de ezbere muhalefet var.

 

'ARTIK YETER'

Bir masal anlatayım; ülkenin birinde zalim ve zengin bir kral yaşarmış. Kendi çocukları nasıl olduğu bilinmeden gemiler alıp iş kurar zengin olur, bir eli yağda bir eli balda yaşarmış. Ama halkın çocukları fakirlik içinde yaşarmış.

O fakir çocuklar, ülkeleri için savaşırken kral sarayında otururmuş. Günün birinde o çocuklar savaşta öldüğünde kral o çocukların evlerine kocaman bayraklar astırır, cenazelerine koştururmuş. Ailelerine başlarını sokacakları bir ev, varsa kardeşlerine iş verirmiş. Sonra kral sarayına döner, fakir çocuklar da orduya gitmeye devam edermiş. Zenginler bedelli askerlik yapar, gariban çocukları bedel öder şehit düşermiş. Günün birinde o fakir çocuklar kral zengin, halk fakir artık yeter demişler. Bu ülke herkes için zenginleşene kadar hep birlikte çalışacağız. Artık yeter." (HABER MERKEZİ)