Özel'den Köksal'a: Belediyelerin kapılarını herkese açacaklarına söz verecekler

CHP Afyonkarahisar adayı Burcu Köksal'ın 'DEM Parti hariç herkese kapımız açık' açıklamasına CHP lideri Özgür Özel yanıt verdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - CHP lideri Özgür Özel’den Burcu Köksal’ın DEM Parti açıklamasına yanıt geldi.

Kütahya'da konuşan Özel, “Dünden bugüne bir ihtiyaç daha ortaya çıktı. CHP’li belediyeler kişilerin, dini inancı, mezhebi, etnisitesi, doğduğu yer, ırkı ve yine hangi siyasi görüşe bağlı olduklarına bakılmaksızın belediye hizmetlerini eşit sunacaklarına ve belediyelerin kapılarını herkese tam olarak ardına kadar açacaklarına söz verecekler. Cuma günü CHP’li belediyelerin, belediye başkanlarını kamuoyuna açık taahhütlerini, mal bildirimlerinden başlayıp, eşit, hakça hizmeti kimseyi ayırmadan sunacaklarına kadar taahhütnameleri belediye başkanlarımıza gönderiyoruz. Bu hizmetleri sunacakların kentte ve bizim başımızın üstünde yeri var. Onlara inanıyor, güveniyoruz" dedi.

Özel'in açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

İKTİDAR YOKSA DOĞALGAZ YOK DİYORDU: Merhaba. 26 Ağustos akşamı hücuma geçen Atatürk’ün emriyle kurtuluş mücadelesinin, en önemli mücadelesinin, muharebesinin verildiği Dumlupınar’ın, büyük zaferin kenti Kütahya. Merhaba hepinize. Gediz’e, Şaphane’ye, Tavşanlı’ya, Simav’a, Hisarcık’a, Emet’e, Dumlupınar’a, Domaniç’e, Çavdarhisar’a, Altıntaş’a merhaba. Bir de oyların neredeyse hepsini alıp da sonra bir evladı doğalgaz isteyince dönüp de onu azarlayan Tayyip Erdoğan’a inat, yüzde 90 oy alıp da adını anmadığı, Aslanapa’ya merhaba. Aslanapa’daki, gönlü kırık kadınlara, annelerime, teyzelere, hepsine diyorum ki CHP varsa elbette güçlü olduğu yerlerin sesi olmak için değil, oy alalım, almayalım. Hepiniz için var. Hep beraberiz. Hep birlikte Türkiye’yiz. Hep birlikte başaracağız. Ege’nin küçülen tek kenti olduğunu biliyorum. Göç verdiğini, doğum hızının düştüğünü, nüfusun yaşlandığını, Kütahya’nın dinamizmini kaybettiğini, yetişmiş elaman sıkıntısını, var olanın Kütahya’yı terk ettiğini biliyorum. Bu güzelim coğrafya ve Kütahya’nın bunca zenginliği, imkanı varken, bir turizm master planının bile olmayan vizyonsuzluğu, Kütahya’yı kendi kaderine bırakanları biliyorum. Birazdan tarım konusuna değineceğim. Altıntaş Ovası'nın nasıl o güzel havanın verimli ovanın kaderine terk edildiğini biliyorum. Bir yandan Tayyip Erdoğan’ın doğalgaz isteyenleri azarladığını biliyorum. Bir yandan Domaniç’te kendisi en erken 2026 derken, adayın bu sene doğalgaz getireceğiz yalanı ile oy toplamaya çalıştığını biliyorum. Dumlupınar’ın, Şaphane’nin doğalgaz sorununu biliyorum. Bütün ilçelerdeki beklentiyi biliyorum. Peki Türkiye, sen biliyor musun? Sen biliyor musun? Bu Kütahya’yı yıllardır Cumhur İttifakı yönetir. Önce AKP, şimdi MHP. Ama yıllardır buranın doğalgaz sorunu çözülmez. CHP’nin yönettiği Eskişehir’de, İzmir’de, İstanbul’da, Mersin’de, Antalya’da yok ama maalesef AKP’nin ve MHP’nin, Cumhur İttifakı'nın yönettiği bu şehirde var. Oysa ne diyordu Ordu’da, iktidar yoksa doğalgaz yok diyordu. CHP’li belediyelerde doğalgaz sorunu yok. Cumhur İttifakı'nda hala doğalgaz sorunu var.

Tunçbilek’i zehirliyorlar: Doğalgazı çözmek için genelde iktidar olmaya değil, yerelde işi bilen, çalışkan belediye başkanına ihtiyaç var. Mevcut belediye başkanı dikkatini dağıttı. Şehrin sorunlarına odaklanmayı bıraktı. Yoruldu, bezdi ve bıktı. Şehrin sorunlarından uzaklaşmış durumda. Sadece merkez ilçede değil şehrin tüm ilçelerinde sıkıntılar var. Merkezdeki en büyük sıkıntı, kartlı sayaçlarda yaptıkları uygulama. Parayı yatırıyorsun, doğalgazı alıyorsun, bir dahakine alana kadar arada zam geliyor. Sen ödediğin doğalgazı yaktım sanıyorsun, yenisini almaya gidiyorsun, eskisinin zammını kesiyorlar. Yahu bu yaptığınızı Deli Dumrul yapmaz. Tunçbilek santralinde baca sorunu var. 10 yıldır bu iş hallolacak diyorlar, Tunçbilek’i zehirliyorlar. Hem doğalgaz sözlerini tutmuyorlar, hem de bacanın filtreleri hepimizi zehirliyor. Bir yandan Tavşanlı’daki özelleştirmelerin yarattığı işsizliği, bir yandan Dumlupınar’da Yenimahalle Belediyemizin yapıp teslim ettiği tesislerin ilgisizlik yüzünden perişan hale geldiğini görüyoruz. Baktık, dışarıdan destekle bizim bütün iyi niyetimizle bir şey olmayacak. Bu işi CHP olarak kökünden halletmemiz lazım. Hem bütün ilçelerde hem merkez ilçede dört dörtlük adaylarla CHP olarak bu seçimlerde Kütahya’da karşınızdayız.

MİLLETİN EFENDİSİNE SAHİP ÇIKMAYAN HÜKÜMETE CUMHURBAŞKANINA YAZIKLAR OLSUN: Şimdi bu diyordu ki verin oyu, enflasyonu, hayat pahalılığını, dövizi, mazotu düşüreyim. Geldiği gün ne kadardı mazot? 19 liraydı, şimdi 42 lira. Yüzde 109. Bir yıl olmadan 2 katından fazla zamlanmış. Ne yapacak Altıntaş Ovası’ndaki çiftçi? Bu ülke bir tarım ülkesi ama üretimden koparıldı. Tarlada 10 lira olan ürün, satıldığı yerde 100 liraya geliyor. Ama Türkiye’de tarım sektörü küçülüyor. Çiftçiler 10 yılda 3 kez küçüldü. 2023’te küçülen tek sektör tarım sektörü oldu. İstihdamın yüzde 15’i tarım sektöründen sağlanıyor. Yaklaşık olarak nüfusun yüzde 20’si tarım sektörü ile meşgul ama milli gelirden aldığı pay, yüzde 7’den bu sene yüzde 5’e düşmüş. Yani Atatürk’ün milletin efendisi dediği köylüler, çiftçiler yüzde 7’den yüzde 5’e düşmüş. Toplumun yüzde 20’si her 5 kişiden biri toprağa bakarken, alnının terini toprağa damlatırken, o damlayan terden bereket fışkırtıp, çoluğunun, çocuğunun rızkını sağlamak isterken o sektör küçülüyor, o sektöre ayrılan para azalıyor, çiftçiler milletin efendisiyken, en borçlu kitle haline getiriliyor. Milletin efendisine sahip çıkmayan hükümete Cumhurbaşkanına yazıklar olsun. Son 20 yılda tarım alanlarımız tam 3 milyon hektar azaldı. Belçika kadar. Koskoca Belçika kadar tarım alanımız ekilmez, dikilmez hale geldi. Türkiye son 10 yılda 36 milyar dolar hububat ithal etti. Bakın bu milletin dünyanın tahıl ambarı olması gerekirken hububat ithal eder hale geliyoruz. Ayrıca 10 yılda dışarıdan 7,2 milyar dolarlık da canlı hayvan ithalatı yapıldı. Bunların tamamı bizim çiftçimizi, bizim hayvancımızı tüketen işlerdir. Sonucunda ne olmuş? Sonucunda köylünün, çiftçinin bankalara borcu son 1 yılda yüzde 88 artmış. Para yok, pul yok, mahsul para etmiyor. Ama bankaya olan borç yüzde 88 artmış.

18 KİLO KIYMA KAYIP: İlk geldiğinizde, ilk amcam 26 senelik emekliymiş. Emekli maaşını çekip 3 Kasım’da şuradaki kuyumcuya gitse, altın almak istese o günkü parayla 8 çeyrek altın alıyor. Bugün 10 bin lirayı çekti, aynı kuyumcuya gitti. 2,5 çeyrek altın alıyor. Arada 5,5 çeyrek altın var. Ne oldu? Cepte 5,5 çeyrek altın olacaktı. Ne oldu, emeklinin ayda 5,5 çeyrek altınını bu iktidar çaldı. Tayyip Erdoğan çaldı. Peki emekliler şunu hatırlıyor mu? 2015 yılında CHP, emekliye iki bayramda birer ikramiye dedi. Veremezsin dediler. Baktılar, 7 Haziran seçimini kaybettiler, biz de vereceğiz dediler. Yıl 2018’e kadar oyaladılar, kandırdılar. Kulaklarının üstüne yattılar. 2018 seçimi gelirken biz hatırlatınca biner lira verdiler. Biz bin lira yetmez dedik. En az asgari ücret olacak dedik, bin lira dediler. Bakın o beğenmediğimiz bin lira 2021’de 2 bin, bu sene de güya 5 yapacaktı, 3 bin lira oldu. O beğenmediğimiz, halkı olarak itiraz ettiğimiz bin lira 24 kilo dana kıyma alıyordu, 2018 yılında. Bu sene 3 bin lirayı çektin, gittin şuradaki kasaba. O 3 bin lira 6 kilo dana kıymayı zor alıyor. Alamıyor bile. Yani sadece emekliler, sadece 2018’deki emekli ikramiyesinin alım gücüyle bugünkü bayramdaki 3 bin liranın alım gücü arasında 18 kilo kıyma kayıp.

TAAHHÜT AÇIKLAYACAKLAR: Ayrıca CHP’li belediyeler, kadın hakları konusunda, kadınların eşit temsili konusunda, kadına karşı şiddette tavizsiz olma konusunda, kadınların belediyecilik hizmetlerinden yararlanırken, esnafta kadınların hayatlarını kolaylaştıracağı konuda, kreşler yaparak onları sosyal yaşama katma konusunda, kadın istihdamını artırma konusunda taahhütte bulunacaklar. Hayvan hakları konusunda taahhütte bulunacaklar. Çağdaş belediyeciliğin gerektirdiği gençlerin talepleri konusunda taahhütte bulacaklar. Dünden bugüne bir ihtiyaç daha ortaya çıktı. CHP’li belediyeler kişilerin, dini inancı, mezhebi, etnisitesi, doğduğu yer, ırkı ve yine hangi siyasi görüşe bağlı olduklarına bakılmaksızın belediye hizmetlerini eşit sunacaklarına ve belediyelerin kapılarını herkese tam olarak ardına kadar açacaklarına söz verecekler. Cuma günü CHP’li belediyelerin, belediye başkanlarını kamuoyuna açık taahhütlerini, mal bildirimlerinden başlayıp, eşit, hakça hizmeti kimseyi ayırmadan sunacaklarına kadar taahhütnameleri belediye başkanlarımıza gönderiyoruz. Bu hizmetleri sunacakların kentte ve bizim başımızın üstünde yeri var. Onlara inanıyor, güveniyoruz.

Ne olmuştu?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel önceki gün Afyonkarahisar’da Belediye Başkan Adayı ve CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal ile miting düzenlemişti.

Burada konuşan Burcu Köksal, “Belediye başkanı olarak seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi'nin kapıları DEM Parti hariç, bütün siyasi partilere açık olacak. Onlar bunu söyleyemez, AKP'nin adayı bunu söyleyemez. Onlar ancak yaygara koparır, kapalı kapılar ardından pazarlık yaparlar” demişti.

CHP lideri Özgür Özel, daha sonra Uşak'ta düzenlediği mitingde konuya ilişkin açıklama yapmıştı. Özel, “Demin Afyon’dan geldim ve Burcu Başkandan da selam getirdim. Bu sırada Afyon’da konuşurken belediyenin kapılarını ardına kadar açacağız diye söylerken orada bir küçük sürçü lisan oldu, ‘aman başkanım sen düzelt’ dedi. Afyon belediyesinin de, Uşak belediyesinin de seçildikten sonra kapıları ardına kadar tüm siyasi partilere, tüm Uşak ve Afyonlulara açıktır” demişti.

Öte yandan tv100.com yazarı Barış Yarkadaş, Burcu Köksal ile telefonda konuştuğunu duyurmuştu.

Yarkadaş, “Burcu Köksal, bana telefonda ‘Ben Belediye Başkanı seçildiğimde, Afyonkarahisar Belediyesi'ni DEM Partlilere yönetmeyeceğim. Ben bir dil sürçmesi sonucu değil, verdiğim söz üzerine konuştu. Ben bu sözü ilk günden beri verdim. Bu sözümün de arkasındayım’ dedi” ifadelerini kullanmıştı.

Köksal daha sonra X hesabındaki paylaşımda Suriyeli sığınmacıları şehirden göndereceğini yazarak, “AKP, ‘Mevcut işçileri çıkaracak, PKK’lıları işe alacak’ diyor. Ben ‘Emeklilere dört ay doğalgaz ve Afjet konusunda destek vereceğim’ diyorum, ‘Belediyeyi DEM’lilerle yönetecek’ diyorlar, ‘Rantsal dönüşüm değil, bedelsiz ev yapacağım’ diyorum. ‘Gizli kapılar ardında DEM’lilerle görüşüyor’ diyorlar. Açık ve net Afyonkarahisar’ı DEM’lilerle ve HÜDA PAR’lılarla yönetmeyeceğim” demişti.

(HABER MERKEZİ)