Özel bireyleri bir araya getiren proje: Marissa Box

Ardıl Batmaz

ELAZIĞ – Sosyal sorumluluk projesi olarak ortaya çıkan Marissa Box, özel durumlu bireyleri bir araya getiriyor. Projede; DMD hastası Yıldız Yılmaz, dokuz yıldır kalp bekleyen Zeynep Altun, iki kez kanseri yenen Beyza Göknur Gültekin, cam kemik hastalığına sahip Zeynep Türkgeldi ve iki öğrenci ile bir ev kadını yer alıyor.

Proje kapsamında özel durumlu bireyler, yürüyemedikleri veya cihazlara bağlı oldukları için evde ya da hastanede çalışmaları sağlanıyor. Yaptıkları ürünlerin satışı bir havuzda birikiyor ve aralarında bölüştürülüyor. Hedefleri, ulaşabilecekleri kadar kişiye ulaşıp özel durumlu başka bireyleri de projeye dâhil edebilmek.

‘AMAÇ BAKIŞ AÇISINI DEĞİŞTİRMEK’

Malzemeler ücretsiz olarak veriliyor. Bireylerin, İzmir, İstanbul, Ağrı, Bursa, Yalova gibi çeşitli illerden evde ya da hastanede el emekleriyle hazırladığı ürünler, tek yerde toplanıyor ve burada paketlenip satışa sunuluyor. Bu paketlerin tanıtımını ise doğuştan veya sonradan yüz bölgesinde görünür farklılıkları olan bireyler yapıyor. Buradaki amaç, insanların bu kişilere bakış açısını değiştirmek. Ayrıca tüm kutuların yanında, Yüzümle Mutluyum Derneği Başkanı Emre Erdal’ın “Mucizenin Adı Elif’ kitabı hediye ediliyor.

DMD HASTASI YILMAZ: UMUT IŞIĞIMIZ DAİM OLSUN

Projede yer alan isimlerden biri Yıldız Yılmaz. Sağlıklı bir bebek olarak dünyaya gelen, ancak 7 yaşında Duchenne Musküler Distrofi (DMD) kas hastalığı teşhisi konulan 22 yaşındaki Yılmaz, azmiyle insanlara örnek oluyor. 7 yaşında tekerlekli sandalyeye bağlanan, 2013 yılında bu yana üç adet solunum makinesine bağlı şekilde yaşamını sürdüren Yılmaz, “El emeği olan tek tek boyadığım çantalarımı sizlere ulaştırmayı hedefliyorum. Yıldızların arasından sevgilerimle. Umut ışığımız daim olsun” diyor.

9 YILDIR KALP BEKLEYEN ALTUN: ÇOK MUTLU VE UMUTLUYUM

İzmir'de 9 yıldır yapay kalple yaşamını sürdüren 17 yaşındaki Zeynep Altun, resimlerde çizdiği kalbe kavuşmak için umutla bekliyor. 7 yaşında kalp yetmezliği tanısıyla tedavi görmeye başlayan Altun’a, 8 yaşında yapay kalp takıldı. 9 senedir kalp bekleyen Altun, “Marissa Box'ın en küçük kraliçe arısı olarak çok mutlu ve umutluyum. Ekip olarak herkese sevgi ulaştırmayı amaçladık. Zorlu süreçlerde resim yaparak kendimi mutlu ediyorum. Çizdiğim resimler umarım herkesi mutlu eder” diye konuşuyor.

İKİ KEZ KANSERİ YENEN GÜLTEKİN: KENDİME ÇOK GÜVENİYORUM

19 yaşındaki Beyza Göknur Gültekin’in hayatı, bundan tam beş yıl önce, 14 yaşında kemik kanserine yakalanmasıyla değişti. Kanseri iki kez yenen Gültekin, şu ifadeleri kullanıyor: “Bugün ayakları dimdik yere basan bir güç var karşınızda. Kendimi çok seviyor ve kendime çok güveniyorum. Bu yüzden güzel bir girişimin parçası olma kararı alıp, Marissa Box'ın kraliçe arılarından biri oldum. El emeklerimizi sergilediğimizi bilmek ve bunların size ulaştığını görmek bizi çok mutlu edecek. Yola çıktığımız bu yeni serüven bizlere bir umut ışığı olurken; sizlerin de kalplerinize dokunabildiğimizi bilmek bizi her geçen gün biraz daha heyecanlandırıyor. Ben sizlerin en özel yemeklerinizin, bazen de yalnızlığın ve sessizliğin akışına bıraktığınız gecelerin, bazen de elektrik kesilince oluşan güzel muhabbete eşlik edecek bal mumlarınızı yapıyorum. Heyecanla hazırladığımız kutularımızla size bolca sevgi göndermeye hazırız.”

CAM KEMİK HASTASI TÜRKGELDİ: HAYALLERİNİZDEN VAZGEÇMEYİN

Bir diğer isim ise Zeynep Türkgeldi. Halk arasında ‘cam kemik hastalığı’ olarak bilinen Osteogenezis İmperfekta hastalığına sahip 27 yaşındaki Türkgeldi, doktorların kendisi için ‘sadece iki ay yaşar’ dediğini hatırlatarak, “Yaşamayı ve kaliteli yaşamayı çok seven bir insanım. Her şeye rağmen kendi yaşam kalitemden asla vazgeçmiyorum. Benim en büyük hayalim, beni mutlu eden sanatımın, bir işimin olmasıydı. Hayatınız ne kadar zor olursa olsun, hayallerinizden vazgeçmeyin. Hayallerinizin hayatınıza renk katmasına izin verin” diyor.

AYDIN: BU ÖZEL ÇOCUKLAR HAYATA BAĞLANSIN

Projeyi hayata geçiren MGA Tarımsal Danışmanlık şirketi sahibi 29 yaşındaki ziraat mühendisi Merve Gülistan Aydın “Sokakta koşup oynamaları gereken zamanları hastane odalarında geçiriyorlar. Onların yaptığı bu el işlerini, ‘doğa ve hayvanları da koruma’ mesajını verecek şekilde bir konsepte çevirerek kutulara taşıdık ve satışına başladık. Bu özel çocuklar hayata bağlansın, emekleri hak ettiği değeri bulabilsin ve bu çocuklar artık duymaktan yoruldukları hastalıkları yerine yaptıkları güzel işlerle anılabilsin. Yakın zamanda aramıza kanseri henüz yeni yenmiş Kadir arkadaşımız da katılacak. Bu projede bana yardımcı olan; Dilan Aydın, Özlem Aydın ve Tülin Özkan’a çok teşekkür ediyorum” diyerek heyecanını paylaşıyor.

YAKMA’LAR YARIM KALDI

Korona virüs tedavisi gördüğü sırada hayatını kaybeden cam kemik hastası Senem Ünal da bu projenin bir parçasıydı. Senem’in, bu proje için bir atölyeye kavuşma ve orada arkadaşlarıyla birlikte çalışma hayali vardı. ‘Ahşap Yakma Sanatı’yla uğraşan Senem’in, son yaptığı yakma yarım kaldığı için, bundan sonraki bütün yakmalar yarım olarak satışa sunulacak.