Osman Kavala: Yaptırımlar ekonomiye yansıyacak

AİHM kararına rağmen tahliye edilmeyen iş insanı Osman Kavala, Avrupa Konseyi'nin alacağı yaptırım kararlarının Türkiye'deki ekonomiye yansıması olacağını söyledi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - 1500 gündür tutuklu bulunan ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına rağmen tahliye edilmeyen iş insanı Osman Kavala, Avrupa Konseyi'nin yaptırım kararlarının Türkiye ekonomisini olumsuz etkileyeceğini söyledi. Kavala "Bu dava bir demokrasi sorunu yaratmadı, demokrasinin ve hukuk devletinin uğradığı tahribatı daha görünür hale getirdi" dedi. 

Avrupa Konseyi'nin AİHM'nin ‘Osman Kavala kararını' nasıl uygulayacağını belirtmesi için Türkiye'ye tanıdığı süre 19 Ocak'ta sona eriyor.  Konsey'in açıklamalarıyla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise; "Biz, Avrupa Birliği'nin Kavala'yla, Demirtaş'la, şununla, bununla ilgili aldığı kararları tanımıyoruz. Olay bu kadar basit. Yok farz ediyoruz" demişti. 

Osman Kavala, Independent Türkçe'den Mehmet Emin İlbeyli'nin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın doğrudan sizi hedef almasıyla ilgi ne düşünüyorsunuz? Sizin davanız üzerinizden vermek istediği bir mesaj olabilir mi?

Cumhurbaşkanı, beni George Soros ile birlikte hükümete karşı yıkıcı faaliyetler yürütmüş olmakla suçluyor. Herhangi bir somut bilgiye, bulguya dayanmayan bu iddia Gezi Parkı'ında yapılaşmaya karşı başlatılan ve yaygınlaşan kitlesel protestoları kriminalize etmek için kullanılmıştı. Son zamanlarda da Cumhurbaşkanı, ekonomik sıkıntıları dış saldırılarla açıklıyor ve bunların Gezi protestolarıyla başlatıldığını iddia ediyor. Yasalarda suç olarak tanımlanmış herhangi bir faaliyette bulunduğuma dair herhangi bir delil olmamasına rağmen, bulunabilecek en elverişli suçlamalarla tutukluluğumun devam ettirilmesi, suçlu olduğum algısının canlı tutulmasına yarıyor. Sanırım bu şekilde hükümete karşı yabancı güçlerle işbirliği yapanların cezalandırılacağı, hukukun, AİHM'in onlara koruma sağlayamayacağı mesajı da verilmiş oluyor.

 

Avrupa Konseyi, davanızla ilgili olarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uyulmadığı gerekçesiyle ihlal prosedürü başlatacağını söylemişti. Bu, bir hayat pahalılığı krizi içerisindeki Türkiye'de "Avrupa yaptırım uygularsa kriz derinleşecek mi?" sorularını da beraberinde getiriyor. Avrupa Konseyi'nin olası bir yaptırım kararını siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) aldığı kararların uygulanıp uygulanmadığını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin başlattığı ihlal prosedürü doğrultusunda, AİHM, iki yıl önce benim tutukluluğumla ilgili aldığı karardan sonra yaşanan gelişmeleri değerlendirerek, ihlal konusunda karar verecek. 

AİHM'in iki yıl önce aldığı karardaki önemli bir nokta, bu kararda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 18. maddesinin ihlal edildiğinin, yani tutukluluğumun sivil toplumu sindirmek gibi hukuki olmayan, siyasi nitelikli bir amaca hizmet ettiğinin de belirtilmesiydi.  Bu karardan sonra tutukluluğumu devam ettirmek için bir dizi yasalara aykırı işlem yapıldı. Yapılanların hukukun hakimiyetine ciddi bir tehdit teşkil ettiğinin ülkemizde de daha iyi anlaşılması ve bir daha tekrarlanmaması açısından, AİHM'in yapacağı değerlendirmenin önemli olduğunu düşünüyorum. 

Avrupa Konseyi, AİHM'in değerlendirmesinden sonra ülkenin oy hakkının kısıtlanması, son aşamada üyeliğin askıya alınması gibi yaptırımlar uygulamaya başlayacak. Bunlar, ülkede hukukun hakimiyetinin zedelendiğinin tescili anlamına geldiği için, ekonomiyi dolaylı olarak etkileyecek yaptırımlar. 

 

SÖYLEŞİNİN TAMAMI