Nakliyat-İş, Yemek Sepeti için yetki başvurusunda bulunmaya hazırlanıyor

DİSK’e bağlı Nakliyat-İş Sendikası’nın, Türkiye’nin önde gelen online yemek sipariş şirketi Yemek Sepeti ve bünyesindeki Banabi’de örgütlenme faaliyetlerinde sona gelindi. Sendika, önümüzdeki hafta Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na yetki başvurusu için yeter sayısına ulaşıp işverenle toplu iş sözleşmesi masasına oturmaya hazırlanıyor.

Nakliyat- İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu
Google Haberlere Abone ol

ANKARA - DİSK’e bağlı Türkiye Devrimci Kara, Hava ve Demiryolu Taşımacılığı İşçileri Sendikası (Nakliyat- İş), Türkiye’nin önde gelen online yemek sipariş şirketi Yemek Sepeti ve bünyesinde yer alan online market hizmeti sağlayan Banabi’de örgütlenme faaliyetlerine hız verdi.

Pandemi döneminde ağırlaşan çalışma koşullarıyla gündeme gelen söz konusu şirketler bünyesindeki kurye ve depo görevlileriyle farklı şehirlerde toplantılar gerçekleştiren sendika, gelecek hafta yaklaşık 6 bin kişinin çalıştığı işyerinde yüzde 40 oranında üyeye ulaşıp Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na yetki başvurusunda bulunacak.

‘TÜM İŞÇİ SINIFININ MÜCADELESİ AÇISINDAN ÖNEMLİ’

Nakliyat- İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Türkiye’nin pek çok bölgesinde restoranlarla anlaşarak online yemek siparişi hizmeti sunan Yemek Sepeti’ndeki örgütlenme sürecine dair sorularımıza yanıt verdi. Şirket yetkilileriyle örgütlenme sürecine dair görüşme gerçekleştirdiklerini ve toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden önce ilgili bakanlığa yetki başvurusu yapmaya hazırlandıklarını ifade eden Küçükosmanoğlu, “Burasının sendikalı, toplu sözleşme düzenine kavuşuyor olması tüm işçi sınıfının mücadelesi açısından önemli” dedi. Küçükosmanoğlu sorularımıza şu yanıtları verdi:

‘ÜCRETLER OLMASI GEREKEN SEVİYEDE DEĞİL’

Türkiye’de özellikle pandemi döneminde iyice rağbet gören Yemek Sepeti ve bünyesindeki Banabi’de çalışanlarla bir süredir sendikanıza üye olmaları için çalışıyorsunuz. Süreç nasıl başladı?

Burası geçmişi de olan bir işletme. Online sistem üzerinden yemek satışı son 15-20 yıldır Türkiye’nin tanıştığı bir alan. Pandemi sürecinde de özellikle online satışların artmasıyla daha da büyüyen bir alan. Çalışanların iş yükü de bu süreçte arttı. Bu sistem içerisinde irili ufaklı birçok işletme var. Yemek Sepeti’nin tüm bu irili ufaklı işletmelerin içinde şu anda 6 bine yakın çalışanı var. Sadece yemek siparişi değil aynı zamanda market siparişi anlamında Banabi adlı bir hizmeti de var. Ağırlıklı olarak motorlu kuryeler kanalıyla gerek yemek siparişlerini gerekse market ürünlerini tüketiciye ulaştırıyorlar.

Bu sektörde irili ufaklı işletmeler arasında en kurumsalı da Yemek Sepeti. Çalışanlarının yasal haklarının verilmesi, en azından çalışma saatlerine uyulması konusunda belli bir kurumsallığın getirmiş olduğu sistemleri var. Ücret olarak da diğerlerine göre biraz daha düzenli. Biz de belli bir süredir burada sendikal örgütlenme çalışmasına başladık. Her ne kadar belli bir kurumsallığın getirmiş olduğu iş kanununa, yönetmeliklere uyması bakımından olumlulukları olsa da yine de çalışanların almış oldukları ücret ve diğer haklar olması gereken seviyede değil.

‘ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA YÜZDE 40 ÇOĞUNLUĞU SAĞLAYACAĞIZ’

Söz konusu firma bünyesinde çalışan özellikle kuryelerle ve depo görevlileriyle bir süredir görüşmeler gerçekleştiriyorsunuz. Çalışanların üye olma sürecinde hangi aşamadasınız?

Bir ya da iki hafta içerisinde yüzde 40 çoğunluğu sağlayıp bakanlığa başvurmayı hedefliyoruz. Başta İstanbul olmak üzere, Ankara, İzmir ve daha birçok ilde çalışmalarımız bu yönde. Geçen hafta şirketin insan kaynakları direktörü ve hukuk birimindeki bir kişiyle görüşme gerçekleştirdik. Onlar da bize bu süreçte saygılı olacaklarını ifade ettiler. Bakanlıktan yetki alıp toplu iş sözleşmesi masasına oturabilmemiz için toplam çalışanların yüzde 40’ının sendikamızda örgütlü olması gerekiyor. Önümüzdeki hafta içerisinde yüzde 40 çoğunluğu sağlayacak duruma geleceğiz. Bakanlığa başvurduktan sonra toplu iş sözleşmesi için işverenle masaya oturacağız.

‘SENDİKAYA ÜYE OLDUKLARI GEREKÇESİYLE İSTİFA BASKISIYLA KARŞILAŞMADIK’

Şirket temsilcileriyle görüşmelerinizin olumlu geçtiğini ifade ettiniz. Şubelerde sendikal faaliyetleri yaparken zorlukla karşılaştınız mı?

Zaman zaman bazı birimlerde çalışan müdürlerin sendikalaşmaya yönelik birtakım karşı propagandalarıyla karşılaşıyoruz tabii. Bazen “polise bilgi vermek” gibi söylemlerde bulunuyorlar. Şirketin merkezinin sendikal haklara saygı gösterme söylemi ve yaklaşımı var. Ama bazı birimlerde problemlerle karşılaşabiliyoruz. Türkiye’deki sarı sendikacılığın, işçi sınıfına ihanetlerin getirmiş olduğu sonuçlarla da karşılaşıyoruz. “Siz örgütlüyorsunuz bunun karşılığında ne alacaksınız” diyen müdürler oluyor. Sendikayı ticari bir işletmeymiş gibi gören ve bizi rahatsız eden yaklaşımlar da var. “Sendikanın buradaki amacı sadece aidat almaktır, sizi oyalıyor” gibi birtakım sözlerle de karşılaşıyoruz. Ama biz bunlara rağmen önemli bir üye sayısına ulaştık. Şu ana kadar işten çıkartılma, sendikaya üye oldukları gerekçesiyle istifa baskısı gibi baskılarla karşılaşmadık. 

‘İŞÇİLERİ BİRBİRİYLE YARIŞTIRAN BİR SİSTEM VAR’

Bakanlıktan yetki almanızın ardından toplu iş sözleşmesi aşamasında burada çalışanlara yönelik işverenden ne tür talepleriniz olacak?

Sendika olarak ücretlerin artışı, sosyal haklar, çalışma saatlerinin düzenlenmesi gibi taleplerimiz olacak. Burada işveren kendi ihtiyaçlarına göre prim ve performansa göre bir ücret sistemi oluşturmuş. İşçileri birbirleriyle yarıştıran, prim usulüne dayanan bir sistem var. Bazı alanlarda işçilere birkaç yıldır zam yapılmamış. Bunun yerine performans ücretleri arttırılmış. Biz ise işçilerin birbirleriyle yarışan değil daha insanca yaşayabilecekleri ücret talep edeceğiz. Alınan ücretler asgari ücretin üzerinde, performans ücretiyle iyi bir yere tekabül ediyor gibi görünüyor ama bu yeterli değil. Çünkü bazı arkadaşlarımız ikinci bir işte çalışma ihtiyacı duyuyorlar. Sendika olarak bizim amacımız işçi arkadaşlarımızın ikinci bir işte çalışma ihtiyacı duymaması. İnsanlar ücreti düşük olunca fazla mesai yapma ihtiyacı duyuyor ya da ikinci bir işte çalışma ihtiyacı duyuyor.

‘BU ALANDAKİ TÜM ÇALIŞANLARI ÖRGÜTLENMEYE DAVET EDİYORUZ’

Yemek Sepeti bünyesindeki işçilere mesajınız var mıdır? Öte yandan bu alanda farklı şirketlerde de sendikal örgütlenme faaliyeti yürütecek misiniz?

Tüm işçi sınıfını, halkımızı Yemek Sepeti’ndeki örgütlenme sürecinde dayanışmaya çağırıyoruz. Bu süreçte tüketim alışkanlıkları da değişti ve burası gittikçe yaygınlaşan bir alan. Burasının disipline edilmesi, tüm çalışanlara mesaj olması, sendikalı, toplu sözleşme düzenine kavuşuyor olması tüm işçi sınıfının mücadelesi açısından önemli. Daha insanca yaşayabilecekleri çalışma koşullarının burada yaratılıyor olması, başta bu sektör olmak üzere tüm işçi sınıfına örnek olacak. Başta Banabi ve Yemek Sepeti’nde çalışan arkadaşlarımız olmak üzere bu alandaki tüm çalışanları sendikamızda örgütlenmeye davet ediyoruz.