YAZARLAR

Müzikli Atlas | Tuva bozkırlarında gırtlaktan gelen bir Enternasyonal

Tuvaca Enternasyonal, ilk bakışta sadece Komintern’i işaret edişle bildiğimiz Enternasyonal’le bir benzerlik gösteriyor. Ama sadece bununla sınırlı değil; ‘Ulusal’ marş olarak ulusların ötesinde bir birliğe işaret ediyor.

Komünist Enternasyonal Marşı, belki ‘Happy Birthday To You’dan sonra dünya üzerinde en fazla dile çevrilen/uyarlanan şarkıdır. Komünizm çağrısının dünyanın bütün işçilerine seslendiğini hesaba katacak olursak şaşılacak bir şey yok. Yine de bu sayısız versiyonun bulunduğu devasa havuzda rastladığımız eserlerde bazen sürprizlerle karşılaşabiliyoruz.

Mesela belki duyup duyabileceğimiz en sıra dışı Enternasyonal marşı Tuvaca’dır. Moğolistan ile Rusya arasında yaşayan Tuva halkı, geçtiğimiz yüzyılın ilk yarısında bağımsız bir sosyalist devlet inşa eder. Ekim Devrimi’nin ardından Bolşeviklerin desteğiyle Tuva Halk Cumhuriyeti (1921-1944) kurulur. Daha sonra Sovyetler Birliği’ne dahil olacak olan bu coğrafya, özgün kültürel yapısıyla dikkat çekiyor. Müzikal anlamda bu özgünlük, bölgede sıkça rastlanılan gırtlaktan söylenen vokallerle kendini belli ediyor. İşte Tuvaca enternasyonal de böyle bir üsluba sahip.

Gerçi ‘sıra dışı’ diyoruz ama şöyle bir durup kendimize sormalıyız: “Neden sıra dışı olsun, bizim dilimizde ve üslubumuzdaki marş ‘sıradan’ da onlar neden sıra dışı? Biz miyiz sıradanın ölçüm referansı?” Değiliz tabii, yok öyle bir referans noktası. Yine de insan kendi bildiğinden farklı bir şeyle karşılaştığında şaşırıyor. Önemli olan farklı olanı ne yadırgamak ne de ona egzotik meyve muamelesi yapmak…

Her dilde ve kültürde olduğu gibi Tuvaca’da da sanat eserlerini tekrar dinlemeye değer kılan pek çok başka neden de var. Gelin hep birlikte bunları Enternasyonal üzerinden giderek keşfedelim.

HUUN-HUUR-TU

Lafı çok uzattık, artık şarkımızı dinlemenin zamanı geldi. Tuva Enternasyonali olarak bildiğimiz şarkı, Tuva Halk Cumhuriyeti’nin milli marşı olarak kullanılır. Seslendiren ise Huun-Huur-Tu isimli müzik grubu. Tuva Enternasyonali ismi ile şarkı, Sürümde 60 At Var (1993) isimli albümünde yer alıyor. Sözleri ise şöyle:  

“Yabancı zorbalarca zulmedilen gururlu köylüler / kötülük tarafından katledildi. / Cezbedici Enternasyonal! / Ezilen, gururlu köylüler halkın külfeti altına gömüldü, içten içe gerildi / Merhametli Enternasyonal! / Küresel yozlaşmışlık ve cahil halk. / Tamamen yeni yolları iletiyor, / bağımsız Enternasyonal! / Proleter köylüler devrimci bir duruş sergiliyor. / Hep sürmesi için Üçüncü Enternasyonal [Komintern]!”

Şarkıyı canlı olarak seslendiren Tuva Ulusal Orkestrası’nın performansı ayrıca ilgi çekici. Enternasyonal marşının sözlerini Türkçe dinlediğimizde kapıldığımız tüyleri diken diken eden hisleri bu sefer bestede buluyoruz.

Diyeceksiniz “Bu şarkının ne alakası var bizim bildiğimiz Enternasyonal ile?” Haklısınız. Tuva versiyonunda beste tamamen farklı geleneksel köklere dayanıyor. Sözler her ne kadar bazı kelimelerle Enternasyonal Marşı’ndan izler taşısa da apayrı bir anlatı sunuyor. Tuvaca Enternasyonal, ilk bakışta sadece Komintern’i işaret edişle bildiğimiz Enternasyonal’le bir benzerlik gösteriyor. Ama sadece bununla sınırlı değil; ‘Ulusal’ marş olarak ulusların ötesinde bir birliğe işaret ediyor. İsim benzerliği çok önemli değil, ancak Tuva Halk Cumhuriyeti’nin yaptığı tercih nedeniyle diğer Enternasyonal Marşları ile birlikte baş köşeyi hak ediyor.

İKİNCİ ‘MİLLİ’ MARŞ

İşin ilginç tarafı 1944 yılında Tuva Halk Cumhuriyeti’nin, Sovyetler Birliği’ne katılmadan hemen önce milli marşta bir değişikliğe gitmiş olmasıdır. ‘Tayga Çam Fıstıklarıyla Dolu’ (Tooruktug Dolgay Tangdym) isimli bu şarkı Sovyetler Birliği’nde özerk bir cumhuriyet olarak varlığını sürdüren Tuva’da resmi marş olarak kullanılmaya devam eder. Hatta bugün Rusya’nın bir özerk bölgesi olmasına karşın hâlâ aynı marş resmi olarak tercih edilir.

“Ormanımda yürüdüğüm zaman / her zaman mutlu olacağım. / Çünkü hayvanlarıyla ve ihtiyacım olan her şeyiyle / benim ormanım zengin. / Ben dağlarda, yamaçlarda ve taygada doğdum / Bu yüzden güçlüyüm. / Dokuz farklı hayvan yetiştirip zengin olacağım. / Eğer onlara bakarsam zengin olacağım.”

İlk versiyondan ne kadar farklı sözlere sahip öyle değil mi? Çevreyle kurulan ilişkilere yapılan geleneksel atıflar, yirminci yüzyılın ikinci yarısında Sovyetler Birliği’nin artan yarışmacı karakterini de kasıtsız bir şekilde yansıtıyor. Ancak bu konuda daha cüretkâr çıkarımlar yapmadan önce frene basalım ve Tuva Halk Cumhuriyeti deneyimini birlikte enine boyuna araştıracağımız yazıyı bekleyelim.

*

Bugün işlediğimiz konu gereği Tuva’nın ‘milli marş’ tercihlerine odaklandık. Ancak Tuva müziğini sadece geleneksel üsluplara sıkışmış bir kültür olduğunu düşünemeyiz. Bu tehlikeli yaklaşıma karşı giderayak bir sanatçıya daha kulak verelim: Yat-Kha. Kendisi de Huun-Huur-Tu grubundan çıkan bir isim. Fakat müziğinde Tuva’nın geleneksel enstrümanlarına ve gırtlaktan vokallerine farklı dokunuşları var. Yenisei Punk (1995) albümünden Dyngyldai isimli şarkısı ile veda ediyoruz.

Haftaya hem Tuva Halk Cumhuriyeti deneyimini konuşmak hem de farklı coğrafyalara işitsel yolculuklar yapmak dileğiyle…

Yazıda geçen şarkıları ve daha fazlası için çalma listesi: https://open.spotify.com/playlist/1V8XCzQDDE2weAL7TPqrK5?si=ed31c3726b414d99


Kavel Alpaslan Kimdir?

1995'te İzmir'de doğdu. İzmir Saint Joseph Fransız Lisesi'nden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, Gazetecilik Bölümü'nde eğitim gördü. Gazeteciliğe 2014 yılında Agos’ta başladı. Gelecek/Umut Gazetesi’nde çalıştı. 1+1 Express Dergisi’nde yazıyor. 2016 yılından bu yana Gazete Duvar’da yazı ve haberleri yayınlanıyor. "Aynı Öfkenin Çocukları: Dünyadan Devrimci Portreleri" kitabı 2023 yılında Sel Yayıncılık tarafından yayınlanmıştır.