Murat Yetkin yazdı: Albayrak olayıyla açığa çıkan skandallar zinciri

Gazeteci Murat Yetkin, Bakan Albayrak'ın istifasıyla gelişen olayları 'skandallar zinciri' olarak yorumladı ve istifanın arka planını yazdı. İstifanın bir başlangıç mı yoksa son mu olduğunu sorusuna cevap arayan Yetkin, "Albayrak’ın gidişi öteden beri Albayrak ile geçinemediği bilinen bazı isimlerin güçlenmesi sonucunu getirebilir" ifadelerini kullandı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Gazeteci Murat Yetkin, YetkinReport'ta yayınladığı son yazısında Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın istifasını değerlendirdi. İstifa haberini 24 saate yakın bir süre veremeyen medya organlarını eleştiren Yetkin ayrıca "Beştepe krizi yönetemedi" yorumunu yaptı ve şu ifadeleri kullandı:

"Erdoğan’ın damadının sosyal medya üzerinden gelen bu istifasını, istifa bile diyemeden İletişim Başkanlığı yoluyla kabulü 27 saat aldı. Ülkenin ciddi bir mali kriz içinde olduğu sırada Hazine ve maliyenin emanet edildiği, üstelik bir aile üyesinin gidişi üzerine Erdoğan iktidarının 27 saat söyleyecek bir söz bulamayacak kadar sarsıldığını gösteriyordu."

Olayı tüm yönleriyle "skandallar zinciri" olarak niteleyen Yetkin, Albayrak ile Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal arasındaki tartışma iddiasını da kaleme aldı. "Albayrak’ın gidişi bir nihayet mi, yoksa başlangıç mı?" diyen Yetkin, "Erdoğan eğer Albayrak’ın gidişini AK Partiden başka gidişleri engellemek amacıyla ya da yol olmasın diye sineye çektiyse bu koltuğunu korumak için isim feda etmeye başladığı anlamına gelir mi?" sorusunu yöneltti.

Murat Yetkin'in yazısından bir bölüm şöyle:

"Albayrak’ın gidişi öteden beri Albayrak ile geçinemediği bilinen bazı isimlerin güçlenmesi sonucunu getirebilir.
Örneğin, İstanbul yenilgisinden Albayrak’ı sorumlu tutan Binali Yıldırım.
Örneğin, belki söylemeye bile gerek yok ama, Süleyman Soylu.
Albayrak’ın gidişi devlet kademelerine kendi referansı ile yerleştirilen bakan yardımcısı, genel müdür, başkan düzeyinde bazı isimlerin de tasfiyesine yol açar mı?
Peki Albayrak’ın gidişiyle ekonomi politikasında, Necmettin Erbakan’ın deyişliyle “pansuman tedbirleri” dışında ciddi yapısal reform ihtimali var mı? Erdoğan zamanında CHP işbirliği ile attığı ama sonra çoğunu geri aldığı siyasi ve ekonomik reform adımlarına döner mi? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kaldıkça zor, imkânsız derecesinde zor, hayal kurmanın alemi yok.
Erdoğan bütün yetkileri tek başına kullanmakta ısrar ettiği müddetçe iş dünyası dolar 8.50’den 8,25’e düştü diye, hatta bakarsınız, kim bilir 8’e 7 buçuğa bile düştü diye sahte mutluluklarla avunur ancak. Geçim sıkıntısı ve işsizlik açmazındaki vatandaşın sözü bile geçmiyor bu oyunda." 

YAZININ TAMAMI