Murat Yetkin: O kadim Rus taktiği mi yoksa AK Parti'nin uyguladığı?

Murat Yetkin, Sedat Peker'in videoları karşısında AK Parti'nin tutumunu değerlendirerek "Sessizlik siyaseten sürdürülebilir olsa belki de AK Parti yönetimi haklı, sessiz kalmak taktiği en iyisi" dedi.

Sedat Peker, 6 Haziran günü dokuzuncu videosunu yayınlamıştı.
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Gazeteci Murat Yetkin, AK Parti çevresi ve İçişleri Süleyman Soylu'nun Sedat Peker videoları karşısındaki sessizliğini değerlendirdi. 'Rus taktiği' kıssasını örnek veren Yetkin, "O kadim Rus taktiği mi yoksa AK Parti'nin uyguladığı?" başlıklı yazısında "Siyasi gündemin Sedat Peker tarafından belirlenmesinden rahatsız oluyorsanız, en iyi çare hukuk devleti kurallarını işletmeye başlamaktır" dedi.

Murat Yetkin'in yetkinreport.com'daki yazısından bir bölüm şöyle:

"Peker çıktı AK Partili Metin Külünk’e para verdiğini söyledi. Maaş şeklinde değildi ama 10 bin doların çok üzerindeydi. Hatta başka vekiller olduğunu da ima etti. Ama ona dokunmayana o da dokunmayacaktı; başka para alanlar da varsa sessiz kalmak en iyisiydi. Gözler yeniden Soylu’ya çevrildi ama meye çağırdığı ama sonra -Ankara’daki iddialara göre Erdoğan tarafından uyarılması ardından- o da sessizliğe büründü.

AK Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan’a düştü sessizliği bozmak ama AK Parti'nin bundan da pişman olma ihtimali yüksek. Sanki konu Peker ile irtibatmış gibi Turan zamanında Peker’in muhalif siyasilerle de irtibatı olduğunu o zaman medyanın neden şimdi Soylu ve Binali Yıldırım’ı işlediği gibi onları da işlememiş olduğunu anlatmaya başladı; kırk yıllık “Tencere dibin kara, seninki benden kara” taktiğiydi. Ancak iş hassas konuya gelince öyle bir söz etti ki, ucunun hem Soylu hem AK Parti hem de Erdoğan’a dokunması ihtimali vardı. “Hukukun gereği yapılmalı, 10 bin dolar ya da başka bir şey, elde ne varsa ortaya koyulmalı” dedi. Şimdi TBMM araştırma önergesi AK Parti ve MHP oylarıyla reddedilmişken, Peker’den para alan AK Partililer hakkında “elde ne varsa ortaya” koyulsa bir türlü, koyulmasa başka türlü. Bu sessizlik siyaseten sürdürülebilir olsa, belki de AK Parti yönetimi haklı, sessiz kalmak taktiği en iyisi.

Ama sürdürülebilir görünmüyor. O nedenle “Zararın neresinden dönülse kârdır” deyip, bir an önce yargı ve Meclis’in bağımsız soruşturması önündeki görünmeyen engeller kaldırılmalı. Siyasi gündemin Sedat Peker tarafından belirlenmesinden rahatsız oluyorsanız, en iyi çare hukuk devleti kurallarını işletmeye başlamaktır." (HABER MERKEZİ)