Mülakatta elenen Çılgın: Bir kişi bile mağdur olsa titizlikle incelenmeli

MEB önünde, Meclis önünde eylem yapan, ‘mülakat mağdurları’ ile sisteme itiraz eden Meltem Çılgın, sınavlardan yüksek puan alıp mülakatta diğer adayların gerisine düşmüş bir sosyal bilgiler öğretmeni.

Mülakatta elenen Çılgın: Bir kişi bile mağdur olsa titizlikle incelenmeli
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Kamuya atanmak isteyen öğretmen adaylarının, sınavlarla başlayıp, mülakatla sona eren uzun maratonu, son günlerde Türkiye gündeminin en çok konuşulan ve eylemlere konu olan meselelerinden biri haline geldi.

2023 yazında genel yetenek sınavına girerek yarışa başlayan adaylar, aynı yaz temmuz ve ağustos aylarında önce birkaç dersten genel kültür ve eğitim bilimleri sınavlarına, sonra da ÖABT diye bilinen meslek sınavlarına girdiler. Tüm sınavlarda başarı elde edenler, tam bir yıl sonra 2024 yazında mülakata girmeye hak kazandı. Ancak 2024 Temmuz’unda başlayıp 12 Ağustos’ta biten mülakatlarda ters giden bir şeyler vardı. 25 Ekim’de mülakat sonuçları açıklandığında, haksızlıklar yaşandığına dair sesler yükselmeye başladı.

Geçtiğimiz dönemde yapılan 20 bin öğretmen atamasında belirleyici olan bu mülakat sonuçlarına binlerce öğretmen adayı itiraz etti. Alanlarında Türkiye derecesi yapanlar, sınav puanları sıralamasında kendilerinin çok gerisinde olan bazı adaylar atanırken, kendilerinin mülakat mağduriyeti nedeniyle yarış dışı kaldıklarını söylüyordu. O günden beri MEB önünde, meclis önünde eylem yapan, sisteme itirazlarını sosyal medyada #mülakatmağduru etiketiyle duyuran adaylar, yarıştaki şansın mülakat komisyonunun tutumuna bağlı olduğunu belirterek, bu çifte standardın giderilmesini istiyor.

Mülakatta elenen Çılgın: Bir kişi bile mağdur olsa titizlikle incelenmeli - Resim : 1

‘8 YIL BOYUNCA UĞRAŞTIM, İŞTE BAŞARDIM DEDİM’

32 yaşında bir sosyal bilgiler öğretmeni olan Meltem Çılgın, sınavdan yüksek puan alıp mülakat nedeniyle elenerek haksızlığa uğradığını düşünen öğretmen adaylarından biri. Yıllardır sınava hazırlanan Çılgın, 2023’te girdiği sınavlarda yüksek puan alıp nihayet kontenjana girince, mülakatta da tüm soruları yanıtlayınca bu kez başarıya ulaştığını düşünmüş.
O anı şöyle anlatıyor Meltem öğretmen: “Ben 8 yıldır evliyim ve ben bu 8 yılda sadece atanabilmek için uğraştım. Senelerce çocuk sahibi olmayı bile düşünmedim. Doğru düzgün tatil yapmadım. Sırf emeğimin karşılığını almak için senelerce sadece bu sınavlara odaklandım. Yıllardır hep puanımı alıyordum. Her seferinde ya küsuratta kaybediyorduk ya da bir şekilde atamalar az geliyordu. 2023'te yeniden sınava girdim. Şimdi benim bir kızım var ve ben onun zamanından çalarak bu sınava hazırlandım. Kitaplar aldım, inanılmaz yoğun bir tempoyla çalıştım ve sosyal bilgiler alanında 573 bininci kişi oldum. İşte başardım dedim.”

Mülakatta elenen Çılgın: Bir kişi bile mağdur olsa titizlikle incelenmeli - Resim : 2

‘BİRİ UYUDU, DİĞERİ GÖZ TEMASI BİLE KURMADI’

Sınav sonuçları açıklanıp sıra mülakata girmeye geldiğinde payına İstanbul Siyavuşpaşa’da son günlerde adı sıkça duyulan 13’üncü komisyonun düştüğünü söylüyor Meltem öğretmen. O günkü mülakat izlenimlerini ise şu sözlerle aktarıyor:
“Mülakata son giren öğretmenlik bölümlerinden biri olarak 10 Ağustos'ta oradaydık. Takım elbiseli, güzel güzel kendimizi hazırladık. Gittik, mülakatımıza girdik. Bakanlık mülakatlardan önce, nasıl yapılacağına dair bir bilgilendirme yayınlamıştı. Karşımızdaki komisyondaki insanlar, bırakın o kriterleri, yüzümüze bile bakmıyordu. Kuruldan sadece bir kişi beni dinliyordu. Üç kişiden ortadaki beni dinliyordu, sol tarafındaki oturduğu yerde uyuyordu, sağ tarafındaki de sürekli bilgisayara bakıyordu. Hiçbir şekilde dinlediğini düşünmüyorum. Bir göz teması bile kurmadı benimle. Sadece ortadaki kişi bana bakıyordu ve hiçbir soru sorulmadı bana. Hani olur ya mülakatta küçük diyaloglar, hiç yoktu. Ekstra hiçbir konuşma olmadı, soru sorulmadı. Ben prosedür olarak kendi sorularımı tıkladım. Üç soru vardı ve ben üç soruya da cevabımı verdim. Gayet güzel geçti. Hatta başta biraz heyecanlı olmama rağmen konuştukça heyecanımı yendim, detaylıca anlattım. Onlar da teşekkür ettiler. Video kayıt olduğu için yazılı kısmını aynı genişlikte doldurmama gerek olmadığını, birkaç cümle ile özetleyebileceğimi söylediler. Öyle yaptım ve çıktım.”

MÜLAKATTAN SONRA 2,5 AYLIK UMUTLU BEKLEYİŞ

Meltem Çılgın, mülakat sırasında komisyon üyelerinin beklenmedik tavırlarıyla karşılaşmış olsa da oradan çıktıktan sonra, kontenjanda olması, sınavlardan yüksek puan alması ve mülakat sorularının tamamını yanıtlamış olması nedeniyle 2,5 aylık umutlu bir bekleyişe geçtiğini söylüyor. Ancak mülakat sonuçları açıklanınca, beklentisinin çok dışında bir tablo ortaya çıkmış.

‘ÇİFTE STANDARTA UĞRADIM, KOMİSYON KURBANIYIM’

Mülakatta şanssız bir yere düştüğünü sonuçlar açıklandıktan sonra anladığını belirten Çılgın, duygularını şöyle ifade ediyor:
“Siyavuşpaşa 13. komisyonun kurbanıyım ben de. İstanbul Siyavuşpaşa'da 13 değil de belki 12’nci komisyonda veya başka bir şehirde mülakata girmiş olsaydım şu an belki de atanmış bir öğretmendim. Daha farklı bir politikası olan ya da daha insaflı bir komisyonda mülakata girsem sonuç farklı olabilirdi düşüncesi var içimde, bilmiyorum. Sonuçlar belli olduktan sonra komisyonlar arasında belirgin bir çifte standart olduğu izlenimine kapıldık. Arada sonuçları değiştiren boyutta tutum farklılığı olduğunu gördük. Ben daha önceki mülakatlarda kontajan dışıydım. O yüzden beklentim, umudum yoktu. Ama bu sınavda kontajan içindeydim. Siyavuşpaşa beni yuvarladı, başka komisyonlar fazla fazla mülakat puanlarıyla geride olan adayları öne geçirdi. Ben devletin bir sınavında böyle şansa kalmış bir durumun ortaya çıkmasına karşıyım.”

Mülakatta elenen Çılgın: Bir kişi bile mağdur olsa titizlikle incelenmeli - Resim : 3

‘BİR KİŞİ BİLE MAĞDUR OLSA TİTİZLİKLE İNCELENMELİ’

Atanma sürecinin çok uzun ve meşakkatli bir süreç olduğunu, bir tek bir sınavdan ibaret olmadığını ve onlarca sınava girilen bu zorlu maratonda eşit koşullara sahip olmanın bir vatandaşlık hakkı olduğunu anlatmak istediğini belirten Meltem öğretmen, sadece kendisi için değil, onun gibi mağdur olmuş binlerce öğretmen için de mücadeleyi sürdürmeye kararlı.
Çılgın, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e duyurmaya çalıştıkları bu hak arayışını şu sözlerle özetliyor:
“2023 Temmuz ve Ağustos’ta sınavlara girmiştik. O sınavlardan tam bir yıl sonra 2024 Ağustos’ta da mülakata girdik. Düşünebiliyor musunuz? Aylarca, yıllarca emek verdik, çalıştık. Bu mücadelenin sonunda büyük bir mağduriyet yaşadık. Bakan bey b,ütün bunların üzerine yaklaşık 1100 kişinin mağdur olduğunu söyledi. Mağduriyet bir kişinin mağduriyeti bile olsa devlet, herkese aynı kuralı işletmek adına titizlikle ele alıp, yanlışlığı gidermeli. Üstelik burada mağdur olmuş çok geniş bir kitleden söz ediyoruz. Bugün sesimizi birileri duyurmaya çalışırken gündem değiştirmeye yönelik adımlar görüyoruz. Bakanlığın gündemi şu anda çok sayıda öğretmeni mağdur eden bu durumu konuşmak olmalıyken, gündemi değiştirmeye yönelik tutumlar da bizi ekstra üzüyor.

‘ATANMAK HEP ZORDU AMA ŞİMDİKİ KADAR DEĞİL’

Bakan Yusuf Tekin'in göreve geldiği dönemden önce koşullar zor olsa da bu derece zor olmadığını dile getiren Meltem Çılgın, o döneme ilişkin şu farklara değiniyor: “Yani evet yine zor bir süreç vardı ama yine de sınavların üstesinden bir dönem gelemeyen öğretmen adayı, en kötü ihtimalle bir sonraki senenin şubat ayında aşamaları geçip, şartları yerine getiriyordu ve atanıyordu. Ama Yusuf Tekin geldiğinden beri bu süreç daha zor, daha meşakkatli oldu ve yıllar almaya başladı. Bütçeler geliyor, bütçeler gidiyor, öğretmenler bir türlü atanamıyor. Durum böyle bir hal aldı. Biz 2023 bütçesiyle atanacakken, 2024-2025 bütçe dönemi geldi. Ne yapılmaya çalışılıyor, anlamıyoruz. Sesimizi duyuralım, bu düzen değişsin diye bütün çabamız. İnşallah sonuç alırsak burada hepimizin başarısı olacak.”