Muhalefetten 'torba' şerhi: Kazanın dibinde kalanı sıyırma amaçlı

CHP, HDP ve İYİ Parti, AK Parti tarafından Meclis’e sunulan torba kanun teklifine karşı şerh hazırladı. Muhalefet, düzenlemeleri “Kazanın dibinde kalanı sıyırma amacı taşıyor” ifadeleriyle niteledi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - AK Parti’nin Meclis’e getirdiği 38 maddeden oluşan torba kanun teklifi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Meclis Genel Kurulu’nda bu hafta görüşülüp yasalaşması beklenen teklife karşı muhalefet şerh hazırladı.

Muhtarların aldığı ücretlerin asgari ücret seviyesine çıkarılması, ‘-evim’ ile biten şirketlerin mağdur ettiği kişilerin zararının devlet tarafından karşılanması gibi farklı alanlarda düzenlemeyi öngören kanun teklifine şerh düşen muhalefete göre iktidarın adımları uzlaşım olmadan komisyondan geçti.

‘KAZANIN DİBİNDE KALANI SIYIRMA AMACI TAŞIYOR’

CHP tarafından hazırlanan muhalefet şerhine göre, söz konusu torba kanun teklifi, “kazanın dibinde kalanı sıyırma” amacı ile yapılan bazı düzenlemeleri içeren yasa maddelerinden oluşuyor. Kanun teklifinin güncel ekonomik problemlerin çözümüne yönelik esaslı düzenlemeler içermediğini savunan CHP, torba yasa yapım sürecinin anayasaya uygunluğunun sorgulanması gerektiğini belirtti.

‘GARABETLERİN SONUCU VERGİ ORANINI ARTIRMAK’

AK Parti tarafından Meclis’e getirilen torba teklifle, kurumlar vergisi genel oranının Bankalar, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu kapsamındaki şirketler, elektronik ödeme ve para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketleri için yüzde 20 yerine yüzde 25 olarak belirlenmesi öngörüldü.

CHP şerhinde, “Faiz neden enflasyon sonuç” söylemlerinden hareketle Merkez Bankası'na baskı yapılarak politika faizinin yüzde 14 civarına düşürülüp sabitlenmesinin ardından finans piyasasında değişik endikasyonlara neden olunduğunu hatırlattı. Piyasanın yüzde 14’le fonlanması, bu şekilde elde edilen kaynakların yüzde 25’in üstünde faizlerle hazineye borç verilmesi gibi tercihler ile Kur Korumalı Mevduat uygulamasının ortaya çıkardığı birtakım “garabetler” olduğunu belirten CHP şerhinde, “Ortaya çıkan kaynak ihtiyacı nedeniyle mevcut iktidar finans kesimi için uygulanan kurumlar vergisi oranını yüzde 25’e çekerek çözüm arayışına girmiş bulunmaktadır. Kurumlar vergisi oranında çok kısa dönemde görülen değişiklikler, aynı zamanda güvensizlik ve yatırımlar açısından karar almayı da zorlaştırmaktadır. Mevcut iktidar günlük politika değişikliklerinin yerine esaslı olarak izlediği tüm politikaları gözden geçirerek ülkede güven ortamının tesisine katkıda bulunmalıdır” ifadeleri kullanıldı.

‘EVİM ŞİRKETLERİNE DAİR UYARILARIMIZ DİNLENMEDİ’

AK Parti’nin Meclis’e getirdiği torba kanun teklifi içerisinde ‘-evim’ ile biten şirketlerce mağdur edilen kişilere yönelik düzenleme de öngörüldü. Düzenlemeye göre, faaliyet izni almış şirketlere devredilen sözleşmelerle birlikte müşterilere iade edilecek tasarruf tutarları Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından şirketlere nakden ödenecek.

TMSF Başkanı Fatin Rüştü Karakaş tarafından Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yapılan açıklamada 47 bin 389 mağdur bulunduğu, alacakların 776 milyon TL olduğu, kişi başına 15 bin ile 16 bin TL pay düştüğü belirtilmişti. Bu konuda tüm uyarılarına rağmen sektörü düzenleme ve denetleme yetkisi ile ilgili yasaları zamanında çıkartılmadığını belirten CHP şerhinde, “Gecikerek çıkartılması nedeniyle tasarrufları bazı açık göz tasarruf finansman şirketleri tarafından çarçur edilen, aldatılan küçük tasarruf sahiplerinin de taleplerini tam olarak dikkate almayan düzenlemeler yapılmaktadır. Enflasyonist ortamda söz konusu mağduriyetler kat kat artmaktadır. Bu konuda şartların iyileştirilmesi için tarafımızca verilen önerge iktidar partisi milletvekillerinin oylarıyla red edilmiştir” denildi.

HDP: YÖNETİCİLER SIRÇA KÖŞKLERDE YAŞAMAMALI

HDP’nin şerhine göre AK Parti ve MHP’nin getirdiği torba yasalar, yasama etiğini ayaklar altına alıyor ve toplumun “acil ve asli” ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte olmuyor. Yurttaşların geçim sıkıntısının her geçen gün çığ gibi büyüdüğünü, hayat pahalılığının alıp başını gittiğini belirten HDP, zam sağanağının artarak devam ettiğini vurgulayarak şehrinde, “Ülkenin acil ihtiyacı böylesi bir torba yasa değildir. Memleket yangın yerine dönmüş, çiftçi tarlasını ekemiyor, gençler iş bulamıyor, emeğiyle çalışanlar açlık ve sefalete mahkum ediliyorken böylesi bir kanun teklifinin yasama önceliği verilerek getiriliyor olması kabul edilemez” ifadelerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çiftçilere yönelik, kestane ballı, Medine hurmalı ve yulaf ezmeli manda yoğurdu tarifine şerhinde tepki gösteren HDP, toplumun ucuz ekmek kuyruklarında uzun saatler geçirdiğini hatırlatarak, “Ülkenin cumhurbaşkanının yurttaşların gözünün içine baka baka her gece yatmadan önce tükettiği pahalı bir tarifi vermesi vicdansızlıktır. Bir ülkenin yöneticileri, halkı gibi yaşamalıdır. Sırça köşklerde, bin odalı saraylarda bir eli yağda bir eli balda, korunaklı, izole ve halktan kopuk bir biçimde yaşamamalıdır” dedi.

‘MUHTARLARA ASGARİ ÜCRET SORUNU ÇÖZMEYECEK’

Torba teklifin sekizinci maddesinde muhtar ödeneklerinin net asgari ücret tutarına tamamlanması hedeflendi. Muhtarlıkların yerel yönetimlerin temel bir ayağı olduğunu belirten HDP, muhtarların sorunlarının giderilmesinin bu açıdan ele alınmasını talep ederek, “Ancak AKP iktidarı yıllardır muhtarlıkları AKP yerel teşkilatı şeklinde konumlandırmak istemektedir. Bu amaçla muhtarları da kendi il teşkilatlarının yöneticisi olarak tayin etmek istemektedir. Bu amaçla zaman zaman muhtarlara ilişkin düzenleme teklifleri sunmakta ve bunu bir lütufmuş gibi ilan etmektedir. Öncelikle asgari ücret mevcut durumda yurttaşların ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktır. Muhtar ödeneklerinin asgari ücret tutarında tanımlanması sorunu çözmeyecektir” ifadelerine yer verdi. 

‘KAYYIM REJİMİNE KARŞI BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ’NİN İRADESİ KIRILMAK İSTENİYOR’

Torba kanun teklifinde yer alan madde ile, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 27 Temmuz 2020 tarihli ve 65 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle bazı üniversitelere ihdas edilen kadroların yeniden ihdas edilmesi öngörüldü. Bu sayede aralarında Boğaziçi Üniversitesi’nin de bulunduğu 31 üniversitede 5 binin üzerinde kadro açılacağını belirten HDP şerhinde, “AKP’nin iktidarda olduğu son 20 yılda üniversiteler tamamıyla bilim merkezi olmaktan çıkmıştır” dedi.

Üniversitelerin özerkliğinin tamamen ortadan kaldırıldığını aktaran HDP, söz konusu düzenlemeye karşı şunları belirtti:

“Bu düzenleme ile 31 üniversiteye 5 binin üzerinde kadro ataması yapılacaktır. Bu üniversitelerden biri de Boğaziçi Üniversitesi’dir. Yalnızca Boğaziçi Üniversitesi’ne 120 kadro açılacaktır. Bir yılı aşkın bir süredir kayyım rejimine karşı üniversitelerin özerkliğini ve bilimsel eğitimi savunan Boğaziçi Üniversitesi’nin iradesi bu şekilde kırılmak istenmektedir. Çünkü AKP-MHP Koalisyonu, bu düzenleme ile açık biçimde üniversitelere kendi kadrolarını yerleştirmenin yolunu yapmakta ve kişiye özel atamanın yasasını oluşturmaya çalışmaktadır. “

‘EVİM DÜZENLEMESİNİN ETKİ ANALİZİ SIFIR’

HDP, AK Parti’nin Meclis’e getirdiği torba kanun teklifi içerisinde yer alan ‘-evim’ ile biten şirketlerce mağdur edilen kişilere yönelik düzenlemeye de şerhinde yer verdi. TMSF’nin, OHAL’in verdiği yetkilerle, iktidara yakın kesimlere sermaye transferi sağlamanın kurumu haline geldiğini, tasfiyelerde büyük yolsuzlukların araştırılmadığını belirten HDP, bu düzenlemeyi şu ifadelerle değerlendirdi: “Dolayısıyla merkezinde TMSF’nin olduğu her düzenleme -ne kadar pozitif yüklemli cümlelerin konusu olsa da- her daim kuşkuyla yaklaşılması ve sermaye transferi niyetine odaklanılması gereken düzenlemelerdir. Çünkü düzenleme komisyonda da belirttiğimiz üzere 'etki analizi sıfır' olan bir düzenlemedir.”

‘YASAKLI SOSYAL AĞ SAĞLAYICILARI KAMUOYUYLA PAYLAŞILMALI’

AK Parti’nin Meclis’e getirdiği torba kanun teklifine dair muhalefet şerhi hazırlayan İYİ Parti, komisyon görüşmeleri sırasında iktidarın müzakere ve uzlaşıdan uzak tavrıyla karşılaştıklarını belirtti.

Torbada yer alan, temsilci tayin etmeyen sosyal ağ sağlayıcılarına gelir vergisi mükelleflerince verilen reklamların vergi matrahlarında bu harcamaların gider gösterilememesine ilişkin değişikliğin, “daha çok vergi ödeterek cezalandırmayı tercih eden bir iktidar mantığı”nı ortaya çıkardığını belirten İYİ Parti, “Sosyal medya kuruluşlarının, merkezlerinin nerede olduğundan bağımsız bir temsilci atamalarının gerekli olduğunu düşünsek dahi temsilci atamayan sosyal ağ sağlayıcılarına karşı caydırıcı bir düzenlemenin bu madde ile hayata geçeceğini düşünmemekteyiz” dedi. İYİ Parti, yasaklı sosyal ağ sağlayıcılarının kimler olduğunun da kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini belirtti.

‘DENETLİYİCİ UYGULAMALAR HAYATA GEÇİRİLMELİ’

İktidarın torba teklifinde, finansal kiralama, faktöring ve tasarruf finansman şirketleri için internet ortamında hizmet verme imkanı da öngörüldü. Teknolojinin gereği olarak tüm şirketlerin faaliyetlerini yürütmede sanal mecraları kullanabileceğini belirten İYİ Parti, “Ancak bu şirketlerin birçoğunun geçmiş dönemde vatandaşlarımız üzerinde yarattığı mağduriyetler de ortadadır. Durum böyleyken bu sektöre yönelik düzenleyici ve denetleyici uygulamaların bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde vatandaşlarımızın hassasiyetleri üzerinden dolandırılma vakaları daha hızlı şekilde artacaktır. Bu hizmetlerin yaygınlaştırılmasından önce kontrol altına alınması ve güvenli ortamın sağlanması gerekmektedir” ifadelerine yer verdi.

Kanun teklifinin komisyona sunulan halinde bankaları korumak amacıyla var olan itibar zedeleyici haber yapma yasağının bu şirketler için de getirilmek istendiğini hatırlatan İYİ Parti, “Bazı şirketlerin korunmasına yönelik endişeler oluşturan söz konusu madde Komisyon görüşmeleri esnasında yoğun itirazlarımız sonucunda tekliften çıkarılmıştır” dedi.