'MİT kumpası' davasında 10 müebbet

'MİT kumpası' davasında Yurt Atayün, Ali Fuat Yılmazer ve Kazım Aksoy'un da aralarında bulunduğu on sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - "MİT kumpası" davasında mahkeme aralarında eski emniyet müdürleri Yurt Atayün, Ali Fuat Yılmazer ve Kazım Aksoy’un da bulunduğu on sanığı ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum etti.
7 Şubat 2012'de MİT Başkanı Hakan Fidan'ın da aralarında bulunduğu bazı kamu görevlilerini ifadeye çağırmasına ilişkin davada 10'u tutuklu 18 sanık yargılanıyordu. Davanın karar duruşmasında mahkeme, "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan 10 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi.

Mahkeme heyeti, sanıklardan gazeteci Mustafa Gökkılıç'ın ise "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "soruşturmanın gizliliğini ihlal" suçlarından 8 yıl 4 ay hapisle çarptırılmasına hükmetti.

Davada tutuksuz yargılanırken ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan ve "FETÖ'nün emniyet mahrem imamları" olarak anılan Bilal İrice, Ahmet Kılınçarslan, Musa Metin ve Sebahattin Kaplan hakkında da tutuklama kararı verildi. 

‘MİT KUMPASI’ NEYDİ?

Kamuoyunda “FETÖ’nün MİT kumpası” olarak bilinen olay, 7 Şubat 2012'de, AK Parti-Cemaat ittifakının sürdüğü dönemde meydana geldi. 7 Şubat günü, 2010’un ocak, şubat ve mayıs aylarında Norveç’in Oslo kentinde PKK ile MİT arasında yapılan görüşmeler üzerinden, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile eski müsteşar Emre Taner’in de aralarında olduğu kimi yetkilileri ifadeye çağrıldı. Aynı gün, dönemin başkanı Recep Tayyip Erdoğan da bir ameliyat geçirecekti. Olayı öğrenen Erdoğan, ameliyatını erteleyerek Hakan Fidan’a ifadeye gitmeme talimatı verdi. MİT kumpası iddianamesinde bu durum, “Fidan'ın gözaltına alınması durumunda ‘emri Başbakan’dan aldığı algısıyla Erdoğan'ın ve hükümetin istifaya zorlanması ve hatta devrilmesinin planlandığı” ifadeleriyle yorumlandı. Başsavcılıkça hazırlanan iddianamede, operasyon öncesi örgütün yargı ve emniyet imamlarının “ABD’ye giderek Fethullah Gülen ile görüştükleri” ifade edildi.

MİT KANUNU DEĞİŞTİRİLDİ

Bu olayın ardından, MİT Kanunu 17 Şubat 2012de TBMM'de değiştirildi ve soruşturma izni Başbakanın iznine bağlandı. Kanunun yasalaşmasıyla 18 Şubat 2012’de MİT görevlileri hakkındaki yakalama kararı da kaldırıldı. MİT krizi, AK Parti ile Gülen Cemaati arasındaki ilk ciddi krizlerden biriydi. (HABER MERKEZİ)