Milli sporcu İrem Öztekin: Yüzme antrenörü olma hayalimi de gerçekleştirme yolunda ilerliyorum

Öztekin, tutkusunu ülke sınırlarının da ötesine taşıyarak bugüne kadar 4 defa uluslararası müsabakalara katıldı. Spor yaşamında kazandığı madalyaların sayısı, 11'i uluslararası olmak üzere 110'u aştı.

Google Haberlere Abone ol

2001 yılında Gaziantep’te dört kişilik bir ailenin en küçük bireyi olarak doğduğunda onun yıllar sonra bir milli yüzücü olarak yüzü aşkın madalyayla hem ailesine hem de ülkesine büyük bir gurur yaşatacağını kimse tahmin edemezdi.

İrem Öztekin, her şeyden önce devlet memuru babası ve ev hanımı annesinin ona inanması ve onun gelişimi için tüm fedakarlıkları yapmasıyla içindeki yüzme tutkusunu açığa çıkardı ve toplumsal olarak Down sendromlu bireylere dair farkındalığımızın artmasına katkı sağladı. Bunu yaparken de sadece başarılarıyla gündeme gelmedi, sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanarak çok kalabalık bir hayran kitlesini de peşinden sürükledi.

Toplu taşıma durağında yanından geçen “büyük ve lüks araçtan gelen yüksek sesli müzik” karşısında “durur muyum, başladım kıvırmaya. Durdu ve birlikte biraz döktürdük. Birlikte başarıyoruz” diyen, “Şıkır şıkır rekortmen olduğumu söylemiş miydim?” diyerek son ödüllerinin sertifikalarını paylaşan İrem, her zaman mutlu ve güleç haliyle hepimize en karamsar anlarımızda bile umut ışığı oldu. 

10 yıldır İzmir’de yaşayan ve halihazırda Ege Üniversitesi, Spor Bilimleri Fakültesi, Antrenörlük Eğitimi Yüzme Antrenörlüğü Bölümü 2. sınıf öğrencisi olarak eğitimine devam eden İrem’in yüzmeye başlaması ise 11 yaşında yüzme öğrenmek amacıyla yaz spor okulundaki kursa yazılmasıyla başladı.

Kısa sürede yüzmeyi öğrenen İrem lisanslı sporcu oldu ve 2013 yılından beri yüzme yarışmalarına katılmaya başladı. Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu’nun her yıl düzenlediği Bölge ve Türkiye Yüzme Şampiyonaları’nda birçok kez birinci olarak altın madalya aldı; 2017 yılında Özel Sporcular Yüzme Milli Takımı’na seçilerek Türkiye’yi temsil etmeye başladı.

İrem, tutkusunu ülke sınırlarının da ötesine taşıyarak bugüne kadar 4 defa uluslararası müsabakalara katıldı. Spor yaşamında kazandığı madalyaların sayısı, 11 tanesi uluslararası müsabakalardan olmak üzere, 110’u aştı. Birçok kurum onu “yılın sporcusu” seçti. Geçen sene ise Bronz Cankurtaranlık Sertifikası sahibi olarak bir hayalini daha gerçekleştirdi.

2017 yılı Kasım ayında Fransa’da yapılan Down Sendromlular Avrupa Açık Yüzme Şampiyonası’nda 5 madalya kazanarak kelebek stilde 50 ve 100 metre gençler dünya rekorunu elde etti; 2018 yılı Mayıs ayında Kosova’da düzenlenen Uluslararası Down Sendromlular Açık Yaş Yüzme Şampiyonasında 5 madalya kazandı; ardından 2019 yılı Eylül ayında İtalya'da düzenlenen Down Sendromlular 5. Avrupa Açık Yüzme Şampiyonasında 3 Avrupa üçüncülüğü elde etti ve en son olarak geçtiğimiz sene Ekim ayında İtalya'da düzenlenen Suds Down Sendromlular Avrupa Açık Yüzme Şampiyonası’nda Avrupa ikincisi oldu.

İrem Öztekin, Gazete Duvar okurlarına kendisini, başarılarını ve hedeflerini anlatıyor:

Sevgili İrem, yüzmeye olan ilgi ve merakın nasıl ortaya çıktı? Bu yoldaki çabalarında gördüğüm kadarıyla annen çok büyük bir destekçin. Yüzmeye başlamak onun desteğiyle mi oldu?

Yüzme öğrenmek amacıyla belediyenin yaz okulunda yüzme kursuna başladım. Kısa sürede yüzmeyi öğrendim. Kurs antrenörü yeteneğimi fark ederek ailemle iletişim kurdu. Bizi kurs bittikten sonra da bu sporu devem ettirmem konusunda yönlendirdi. Daha sonra İzmir Gençlik Spor İl Müdürlüğü havuzlarında çalışmaya devam ettim, lisans çıkartıp ertesi yıl yarışmalara katılmaya başladım. Hep başarılı antrenörlerle çalışma fırsatım oldu. Bunun yanı sıra ailemin de çok büyük desteğini alarak bugünlere geldim.

Yakın dönemde üniversiteye başladın. Biraz da senin jenerasyonunun talihsizliği olarak pandemi döneminde üniversiteli oldun. Şimdi derslerin başladı mı? Üniversiteli olmak nasıl bir duygu? Hem de İzmir’desin.

2020 yılında üniversite sınavında baraj puanını aştım ve Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nin 2020-2021 Eğitim Öğretim yılı özel yetenek sınavlarını da başarı ile geçerek, “Antrenörlük Eğitimi Bölümü” öğrencisi oldum. Eğitimin ilk yılı pandemi nedeniyle uzaktan eğitimle geçti. Bu yıl yüz yüze eğitime geçtik, şu an 2.sınıfa devam ediyorum. Üniversiteli olmak, derslere katılmak, kampüsteki birçok alanı kullanmak çok güzel bir duygu.   

Milli sporcu olma sürecin nasıl gelişti? Neler hissetin bu ünvanı aldığında?

Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu’nun her yıl düzenlediği Bölge ve Türkiye Yüzme Şampiyonaları’nda “Down Sendromlu Bayanlar” dalında birçok kez birincilik elde ettim. İlk defa 2017 yılında milli takıma seçildim. 2021 yılına kadar 4 defa milli sporcu olarak yurtdışı müsabakalara katıldım ve 11 madalya, 2 dünya rekoru elde ettim. Milli sporcu olmak çok gurur verici bir duygu. Aynı zamanda daha çok sorumluluk hissettiren bir durum.

Madalya sayılarını sanırım sen de artık takip etmekte zorlanıyorsundur. En son kaç madalyaya ulaştın?

11’i yurtdışından olmak üzere 110’u aşkın madalya aldım bugüne kadar.

Başarı senin için ne anlama geliyor İrem? 

Başarı yaptığın işi, çabayı sonuca ulaştırmak yani hedefine ulaşmak anlamına geliyor benim için.

Yurtdışında ve yurtiçinde katıldığın yarışmalar arasından seni en çok etkileyen ve aklında kalan hangisi oldu?

İlk katıldığım şampiyona 2017 yılında Fransa’da yapılmıştı. Orada ilk kürsüye çıkışımı ve bayrağımızı taşımamı unutamam. Beni en çok etkileyen an bu olmuştu.

Antrenmanların ne sıklıkla devam ediyor? Antrenörünle nasıl bir diyalogun var?

Okulla birlikte antrenmanları sürdürmek çok zor oluyor ama ben yine de devam ettirmeye çalışıyorum. Şu anda haftada 3 kez sabah 5:30’da antrenman yapıyorum. Yarışma yaklaştığında sayı 6-7’ye çıkıyor. Antrenörümle uyumlu, iyi bir iletişimimiz var. Bu günlere gelmemde onların payı çok büyük. 

Biraz zor bir soru ama en çok sevdiğin yüzme stili hangisi ve neden?

Her stilde yarışıyorum fakat en sevdiğim aynı zamanda en zor stil olan kelebek yüzme.  

Peki hayatta nasıl zorluklar yaşadın İrem ve onları nasıl bir yöntem izleyerek aştın?

Okul hayatında, spor hayatında birçok zorlukla karşılaştım. Bazen okula kayıt olurken, bazen de antrenman yapacak havuz bulmaya çalışırken çıktı bu zorluklar. Bu zorluklar karşısında pes etmeden, vazgeçmeden çalıştım.  

İlkokula kaynaştırma öğrencisi olarak başladım, buna rehberlik araştırma merkezi karar verdi. Öğretmenler bilhassa ilkokulda, sınıfında kaynaştırma öğrencisi istemiyor pek, eğitimin özel alt sınıfta alınmasını istiyorlar. Okul bittikten sonra ortaokula ve liseye kayıtta sorun yaşadık. Her kayıt öncesi birkaç defa milli eğitim, rehberlik merkezi ve okul arasında gidip geldik. Ama sonunda kayıt yaptırdık.

Spor malzemelerinin pahalılığından şikayetçisin sanırım. Bu konuda herhangi bir destekten yararlanıyor musun?

Spor malzemeleri gerçekten çok pahalı. Bir-iki kez destek aldığım oldu, ancak milli sporcu olduktan sonra bile sponsor bulma çabalarımdan, müracaatlarımdan bir sonuç alamadım.

Down sendromlu akranların açısından bir örnek haline geldiğini düşünüyor musun? Çünkü Down sendromluyu “artı bir fazlalık” olarak tanımlıyorsun ve birçok akranına da aslında yeteneklerini keşfettiklerinde neler başarabileceklerine dair bir rol model oluyorsun. Bu konuda onlardan bir geri dönüş alıyor musun?

Eğitim ve spor yönünden örnek olduğumu düşünüyorum. Bazen bana veya aileme ulaşanlar oluyor. Onlara tavsiyelerde bulunuyoruz. Kendilerine her zaman güvensinler, başarmak için çok çalışsınlar, ilgi duydukları bir dalda da spor yapsınlar.

Bir yandan da sosyal medyayı çok iyi kullanıyorsun. Gündelik yaşantında karşılaştığın zorlukları veya gülünç olayları takipçilerinle paylaşıyorsun. Benim gibi birçok takipçin de bu vesileyle sana daha rahat ulaşıyor, başarılarını gururla takip ediyoruz. Sosyal medya senin için nasıl bir iletişim alanı sağladı?

Sosyal medya kolay bir şekilde büyük kitlelere ulaşma imkânı veriyor.  Başarılarımı duyurmak konusunda çok etkili olduğunu düşünüyorum. 

Ege Denizi’nde mi, açık denizlerde mi, okyanusta mı yoksa kapalı bir havuzda mı yüzmek senin karakterini daha iyi tanımlar?

Antrenmanları havuzda yapmak durumundayım. Ama keşke imkân olsa büyük denizlerde daha uzun mesafeler yüzsek.

Benimle hayallerini de paylaşır mısın İrem? Geçen sene cankurtaran belgesine sahip oldun. Yüzme antrenörü olma hedefin devam ediyor mu, yoksa yanına başka hedefleri de ekledin mi?

Milli sporcu olmak hayalimdi onu gerçekleştirdim. Yüzme antrenörü olma hayalimi de gerçekleştirme yolunda ilerliyorum.  Bundan sonra yüzme hayatımı sürdürürken çalışma hayatına başlama hayalim var.

Bu keyifli söyleşi için çok teşekkürler İrem.