MHP'nin Çakıcı için verdiği yanıt: CHP siyasetin mafyası

Alaattin Çakıcı'nın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik hakaret ve tehditleri üzerine MHP'ye yönelik yapılan eleştirilere MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın şu ifadelerle yanıt verdi: "CHP, Kılıçdaroğlu ve avenesinin ellerinde siyasetin mafyası, demokrasinin altını oyan yeraltı dünyası hâline gelmiştir."

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - MHP Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP sözcülerinin Alaattin Çakıcı'nın hakaret ve tehditleriyli ilgili açıklamalarına yanıt verdi. 

"Cezaevlerindeki çok sayıda vatandaşımızın uğradığı mağduriyetlerin yasal düzenlemeyle giderilmesini hazmedemeyerek hepsini mafya lideri ve uyuşturucu kaçakçısı kategorisine sokan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kimyası, her geçen gün daha fazla bozulmaktadır" ifadesini kullanan Yalçın şöyle devam etti:

'NE BEYİN NE AĞIZ AYARI KALMIŞTIR'

"Yaptığı bu haksız tasnifler karşısında muhatapları tarafından ağzının payı verilen Kılıçdaroğlu’nun geçirdiği psikolojik sarsıntının izleri, diline ve davranışlarına yansımaya başlamış; CHP’nin başında ne beyin, ne de ağız ayarı kalmıştır.

Sayın Kılıçdaroğlu; aklı başında bir politikacının sarf etmemesi gereken kelime ve kavramlarla siyasi rakiplerine saldırmaya, onları eleştirmek yerine galiz küfürlerle sövmeye, meramını anlatmak yerine en pespaye cümlelerle muhataplarını suçlamaya başlamıştır.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’yi mafya ve yeraltı dünyasıyla irtibatlandırmaya çalışması; CHP’yi yönete(meye)n Kılıçdaroğlu’nun sürüklendiği çelişkiler çıkmazının yön levhası gibidir.

CHP; Kemal Kılıçdaroğlu ve avenesinin ellerinde siyasetin mafyası, demokrasinin altını oyan yeraltı dünyası hâline gelmiştir."

'CHP TERÖR ÖRGÜTLERİNİN DESTEKÇİSİ'

MHP'li Yalçın açıklamanın devamında CHP'ye yönelik 'terör destekçisi' suçlamasında bulundu:

"CHP; mevcut yönetimin sultası altında her türlü bölücü akımın yuvası, terörist yapılanma ve örgütlerin destekçisi, hamisi fonksiyonunu üstlenmiştir. Hazımsızlık ve tahammülsüzlük bunlarda, saldırganlık bunlarda, antidemokratik mücadele yöntemleri bunlarda, müdahalecilik ve Jakobenizm de bunlardadır.

Türk demokrasisini inkıtalara uğratan bütün darbelerin perdesi kaldırıldığında, CHP ve onun temsil ettiği dikta zihniyetinden mülhem muzır fikirler bütün çıplaklığıyla görünmektedir.

CHP, evlatlarını bölücü terör örgütü PKK ve onun siyasi uzantısı HDP’nin pençesinden kurtarmak için Diyarbakır’da eylem yapan mazlum ailelerin yanında olmak yerine; bölücübaşı Öcalan’a methiyeler düzenlerin, Kandil’de yetişmiş Selahattin Demirtaş’ı demokrasi havarisi sayanların sırtını sıvazlamaktadır.

Türkiye’nin hem içerideki hem de dışarıdaki birlik ve bütünlüğünün bugün dünden daha çok önem kazandığı bir dönemde, CHP ve zilletçiler; demokrasimizi olgunlaştıran hoşgörü, barış, dayanışma ve millî mutabakat ikliminden giderek uzaklaşıp siyasi radikalizm ve darbeciliğin yakıcı atmosferine savrulmuştur.

CHP; ehliyetsiz, beceriksiz ve maceraperest bir yönetim takımının elinde, demokrasi dışı arayışların karanlık dehlizlerine sürüklenmiştir. CHP’nin başının adaletten, haktan ve hukuktan bahsetmesi; yalancı peygamberlerin felah iddiaları kadar uçuktur.

CHP sözcülerinin iddia ettiği gibi Türkiye’de bir devlet krizi kesinlikle yoktur ama CHP’de Kılıçdaroğlu sorunu, Türk siyasetinde de CHP krizi vardır. CHP’nin başı, iyi veya kötü demeden hükümetin her icraatını eleştirmekte; haklı mı haksız mı olduğuna bakmadan, MHP’nin siyasi konum ve tutumunu peşinen reddetmektedir. Görünen o ki CHP’yi sevke idare edenler, bir siyasi ortaklık vazeden Cumhur İttifakı gerçeğine rağmen, MHP’nin bu kapsamdaki hamle ve çıkışlarını kabullenmekte zorlanmaktadır." (HABER MERKEZİ)