Meteoroloji Mühendisi Biçkici: Bursa'da meteorolojik orta kuraklık görülüyor

Meteorolojik verilere göre 5 yıldır kuraklık tehlikesinin yaşandığı Bursa'da kentin içme suyunun sağlandığı Nilüfer Barajı'nda doluluk yüzde 5'e, Doğancı Barajı'nda ise yüzde 27'ye düştü. TMMOB Meteoroloji Odası Bursa İl Temsilcisi Feryal Biçkici, yağışlar gerçeklemezse kuyu suları hariç, Bursa’nın yaklaşık 40 günlük suyu kaldığını söyledi.

Doğancı Barajı
Google Haberlere Abone ol

Pelin Akdemir

BURSA- Bursa Osmangazi Meteoroloji İstasyonu’na ait son 92 yıllık (1929-2020) yağış verilerine göre kentte meteorolojik kuraklık 2015 yılında başlamış ve halen devam etmekte. 2019 yılı, son 92 yılın en az yağışlı yılı olarak kayıtlarda yerini almış.

Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (BUSKİ) internet sitesinde yayınlanan verilere göre ise, kentin içme suyunu karşılayan Doğancı Barajı’nın doluluk oranı yüzde 27, Nilüfer Barajı’nın doluluk oranı yüzde 5. Barajlarda su kalmaması nedeniyle kentin bazı mahallelerine yer altı sularından şebeke suyu sağlanıyor.
Son 30 yılın en kurak yılının, son yüzyılın da en kurak kış mevsiminin yaşandığı uyarısında bulunan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, su sorununun yaşanmaması için 75 yeni su kuyusu açtıklarını belirtti. İYİ Parti Bursa Milletvekili ve TBMM Grup Başkanı Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu da Bursa'da acil bir 'su yönetimi stratejisi' başlatılmasını önerdi.

BURSA’DA METEOROLOJİK ORTA KURAKLIK GÖRÜLMEKTE

Feryal Biçkici

TMMOB Meteoroloji Odası Bursa İl Temsilcisi Feryal Biçkici, Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan meteorolojik kuraklık haritalarının da 2019 yıllında Bursa’da yaşanan çok şiddetli meteorolojik kuraklığın boyutunu gözler önüne serdiğini söyledi.

Biçkici, kentte yaşanan meteorolojik kuraklığa ilişkin şu bilgileri, “2020 yılı toplam yağışları 2019 yılı yağışlarına göre %30 fazla olmasına rağmen, uzun yıllar ortalamasına göre %19 eksiktir. 2020 yılının ilk 6 ayında uzun yıllar ortalamalarına yakın yağışlar etkili olmuş, son 6 ayı oldukça kurak geçmiş. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün üç aylık kuraklık haritalarına göre, Türkiye’nin önemli bir bölümünün yağış almadığı, olağanüstü, çok şiddetli ve şiddetli kuraklık yaşandığı Bursa’da ise meteorolojik orta kuraklık görülmektedir” sözleriyle aktardı.

HİDROLOJİK KURAKLIK 2019 SONUNDA ETKİSİNİ GÖSTERMEYE BAŞLADI

Bursa’da 2015 yılında başlayan meteorolojik kuraklığın etkisinin 2019 yılının sonlarına kadar mevcut depolama tesisleri (barajlar ve göletler) sayesinde hissedilmemiş olduğunu söyleyen Biçkici, “Diğer bir değişle hidrolojik ve tarımsal kuraklık yaşanmamıştır. Hidrolojik kuraklık 2019 yılı sonlarından itibaren baraj ve gölet su seviyelerindeki aşırı düşüşlerle etkisini göstermeye başlamıştır.” diye konuştu.

Hidrolojik kuraklığın medeniyetleri bile yok ettiğine dikkat çeken Biçkici, “Bursa’da meteorolojik kuraklık bitse dahi hidrolojik kuraklık belli bir süre devam edecek. Su rezervlerinin dolması, yer altı su seviyelerinin yükselmesi, dere yataklarındaki su seviyelerinin yükselmesi belli bir zaman alıyor. 2021 yılı bizim için çok kritik bir dönem. Her ne kadar yer altı kuyularından su sağlanmaya çalışılsa da Bursa’da önümüzdeki aylarda yağış gerçekleşmediği takdirde mutlaka susuzluk yaşanacaktır” uyarısında bulundu.

'YAĞIŞLAR KANALİZASYONLA YOK OLUYOR'

Şehirlerdeki su kayıplarına sızmaların, buharlaşmaların, suyun kirletilmesinin, nüfus artışının, arzın az, talebin çok fazla olmasının ve israfın neden olduğunu ifade eden Biçkici, “Yağmur hasadı yapmamız gerekiyor. Yağışlar kırsal alanlardan çok şehirlere düşmeye başladı. Şehirlere düşen yağışların hepsi kanalizasyonla yok olup gidiyor. Çatıdan akan suları sokağa vermek yerine depolayıp sulamada kullanılması gerekmektedir. Şehirlerdeki aşırı asfaltlaşma ile yer altı suyunun beslenmesine de engel oluyoruz. Yağmur sularının toprak alanlara akışını sağlamak yerine mazgallara yönlendiriyoruz” dedi.

'NİLÜFER HAVZASINDAN SU TAHSİSİ YAPILMAMALI'

Bursa’da faaliyet gösteren 28 su fabrikasının Uludağ’ın su kaynaklarını kullanmasına ilişkin Biçkici, “Artık Uludağ’dan, özellikle Nilüfer havzasından ticari amaçlı su tahsisi yapılmaması gerekir. 28 tane fabrika varsa fabrikalarla anlaşılan miktarın üzerine çıkılmaması için sıkı denetimlerin yapılması gerekiyor. Hatta ihtiyaç duyulduğu takdirde o kaynaklara el konula bilmelidir. Çünkü belediyenin önceliği kentin içme suyunu sağlayabilmek” şeklinde konuştu.

'SUDA TASARRUFA GİTMEZSEK SUSUZ GÜNLER KAÇINILMAZ'

Gölbaşı ve Çınarcık Barajı’nın bir an önce devreye girmesi gerektiğini dile getiren Biçkici, merkezi ve yerel yönetimlerin kuraklığa karşı alması gereken önlemleri şöyle sıraladı: “Belediyeler meteoroloji ve hidroloji birimleri oluşturmalı, iklimlerden kaynaklanan sorunları bu birimlerle çözmeye yönelmeli ve uzun vadeli çözümler üretmelidir. Merkezi yönetimler kuraklık eylem planlarını uygulamalı, yerel yönetimler su yönetim planları hazırlayarak, her yıl revize etmeli ve uygulamalıdır. Yeraltı su rezervleri kurak dönemlerde devreye girecek ihtiyat suyu olarak planlanması yapılması gereklidir. Yabancılara su kaynaklarının satışı durdurulmalı, hatta geri alınmasının yolları bulunmalıdır. Sanayi bölgelerinde, alana ve çatılara yağan yağmur suları toplanarak proses suyu (sanayi suyu) olarak kullanımı sağlanmalıdır. Bugün suların yaklaşık yüzde 74’ü tarımsal sulamalarda kullanılıyor. Kurak dönemlerde su ihtiyacı fazla olan bitki türünden uzak durulmalıdır. Çiftçi eğitilmeli, tarımsal faaliyetler planlı yapılmalıdır.”

Biçkici, suyun tasarrufunu sağlayabilmek için suyun kullanımının halka iyi anlatılması ve öğretilmesi, okullarda su kullanım kültürünün çocuklara verilmesi gerektiğini belirterek, “Bursa halkı olarak çok ciddi bir şekilde su tasarrufuna gitmezsek, susuz günler kaçınılmazdır.” uyarısında bulundu.

HİDROLOJİK KURAKLIK NEDİR?

Hidrolojik kuraklık, uzun süre devam eden yağış eksikliği neticesinde ortaya çıkan yeryüzü ve yer altı sularındaki azalma ve eksiklikleri ifade eder. Nehir akım ölçümleri ve göl, rezervuar, yer altı su seviyesi ölçümleri ile takip edilebilir. Yağmur eksikliği ile akarsu, dere ve rezervuarlardaki su eksikliği arasında bir zaman aralığı olduğundan dolayı hidrolojik ölçümler kuraklığın ilk göstergelerinden değildir. Meteorolojik kuraklık sona erdikten uzun süre sonra dahi hidrolojik kuraklık varlığını sürdürebilir.