Mesut Kara: Sinema Kitaplığı serisini olabildiğince sürdürmeye kararlıyız

Sinema yazarı, yönetmen, Türkiye sinema tarihi üzerine yaptığı çalışmalarla bilinen, Evrensel gazetesi yazarı Mesut Kara ile "Klaros Sinema Kitaplığı" dizisini konuştuk.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Klaros Yayınları şiir, öykü roman, deneme, anı gibi edebiyat türlerinin yanı sıra, 2021’in Ocak ayından itibaren “Sinema Kitapları” yayınlamaya başladı. "Klaros Sinema Kitaplığı" dizisinin editörlüğünü sinema yazarı, yönetmen, Türkiye sinema tarihi üzerine yaptığı çalışmalarla bilinen, Evrensel gazetesi yazarı Mesut Kara üstleniyor.

Her ay “Sinema Kitaplığı” serisinden üç sinema kitabı yayınlamayı planlayan Klaros Yayınları’nda dizinin ‘Ocak ayı kitapları’, sinemacı yazar Korkut Akın imzalı 'Yerli Dizi Yersiz Uzun; Türkiye’de Televizyon Dizileri', Nesrin Tan Akbulut imzalı, 'Arabesk Kültür Ve Sinema' ile Mesut Kara ve N. Utku Uluer’in derlediği 'Sinematik yazılar'; 'Şubat ayı kitapları'ise Mesut Kara’nın ilk baskısı 2017 yılında Etki Yayınları'ndan yapılan yapılan 'Benim Sinemacılarım' adlı kitabının genişletilmiş 2. baskısı, Fatih Yürür'ün 'Sinemanın Maskeleri' ve Nesrin Tan Akbulut'un 'Radyodan Televizyona Arkası Yarın' kitabından oluşuyor.

Klaros Sinema Kitaplığı editörü Mesut Kara ile "Klaros Sinema Kitaplığı" dizisini konuştuk. 

Klaros Yayınları Ocak 2021’den itibaren, sizin editörlüğünüzde “Sinema Kitapları” yayınlamaya başladı. “Sinema Kitapları” dizisi nasıl bir fikirle ortaya çıktı?

Klaros Yayınları, 2008 yılında şair ve müzik insanı Lokman Kurucu öncülüğünde oluşturulan ‘Kaos Çocuk Parkı Yayın Kolektifi’ (KÇP) yapılanmasından evrilen ve markalaşan bir yayınevi. Lokman Kurucu, şiir, öykü roman, deneme, anı gibi edebiyat türlerinde yayınlar üreten Klaros Yayınları'nın Genel Yayın Yönetmenliği'ni yürütüyor.

2010 yılından bu yana çalışmalarından haberdar olduğum KÇP ekibinden Lokman Kurucu, ilk tanıştığımız, konuştuğumuz günlerde yayınlanan sinema kitaplarımın önemli kaynak kitaplar, “değerli” çalışmalar olduğunu söyleyip “Senin yeni kitaplarını da, baskısı tükenen kitaplarını da basarız” demişti. Sözünde durdu ve ilk olarak 2019 Mayıs’ında 'Mülksüz ve Çıplak'ın yeni baskısını yaptı Klaros Yayınları’ndan. Geçen yılın başlarında da (Şubat 2020) 'Devlet, Toplum ve Sinema’yı yayınladı. 2020 Kasım’ından itibaren de Klaros Yayınları-Bütün Eserleri Serisi’nden 'Mesut Kara’nın Bütün Eserleri' başlığı altında ilk kitabımdan başlayarak baskısı tükenen bütün kitaplarımı ve yeni kitaplarımı yayınlıyor.

Bu kısa tarihçeden sonra soruya dönersek, Lokman Kurucu’nun zaman zaman dillendirdiği “yayınlanan sinema kitaplarını başka imzalarla, çalışmalarla daha da zenginleştirelim, proje çalışmalar yapalım bir sinema kitaplığı oluşturalım düşünce ve önerisini kabul ettiğimde kendimi “Klaros Sinema Kitaplığı Serisi”nin başında ve çalışmanın içinde buldum dizinin editörü olarak.

Dizi, hangi kitapları kapsıyor? Kitaplar nasıl bir değerlendirmeyle tercih edildi, “Sinema Kitapları” dizisinde nasıl bir yayın politikası izliyorsunuz?

Öncesinde yeni yazdığım, üzerinde çalıştığım, baskıya hazırladığım yeni kitaplarıma zaman ayırmak için mesafeli durduğum "Sinema Kitaplığı" editörlüğünü üstlendiğimde başlangıç zamanını Ocak 2021 olarak belirlemiştik. Belirlediğimiz, duyurduğumuz, söz verdiğimiz gibi dizinin ilk kitaplarını Ocak ayında yayınladık.

Yayınlanan ilk 3 kitap, sinemacı yazar Korkut Akın imzalı 'Yerli Dizi Yersiz Uzun; Türkiye’de Televizyon Dizileri', Nesrin Tan Akbulut imzalı, 'Arabesk Kültür Ve Sinema' ile Mesut Kara ve N. Utku Uluer’in derledikleri 'Sinematik Yazılar' adlı kitaplardan oluşuyordu.

Hemen ardından “Şubat kitapları “olarak Fatih Yürür’ün, pandemi süreciyle hayatımıza giren yeni “alışkanlığımız/zorunluluğumuz” olan maskeden esinle hazırladığı 'Sinemanın Maskeleri' adlı çalışmasını yayınladık. Ayrıca akademisyen-yazar Nesrin Tan Akbulut’un, yayınlandığı günlerde hiçbir programda görülmediği ölçüde izleme alışkanlığı yaratan, bizim ‘pembe dizi’ olarak adlandırdığımız diziler üzerinden yaptığı çalışması 'Radyodan Televizyona Arkası Yarın' ve benim ilk baskısı 2017 yılında Etki Yayınları'ndan yapılan yapılan 'Benim Sinemacılarım' adlı kitabımın genişletilmiş ikinci baskısı da yayınlananlar arasında yerini aldı.

Başucu kitabı olabilecek kaynak kitaplar dâhil, sinema üzerine yapılan çalışmaları, kişisel arşivde ya da okul arşivinde kalan, okura, araştırmacılara, ilgilisine ulaşamayan tez çalışmalarını, araştırmaları, incelemeleri yayınlayarak sinema yazınına, sinema öğrencisine ve akademisyenine, sinema üzerine çalışan araştırmacılara, ilgili ve meraklı okura küçücük bir katkımız olursa, alandaki küçücük bir boşluğu bile doldurabilirsek mutu olacağız.

Toplamda kaç kitap çıkacak? Seri devam edecek mi?

Başlarken her ay “Sinema Kitaplığı” serisinden üç sinema kitabı yayınlamayı planlamıştık, ilk 2 ay bu planımıza uyduk. Zaman zaman ansiklopedi benzeri editöryal olarak özel, proje kitaplar hazırladığımızda bu sayıda değişme olabilir ki, şu anda baskıya hazırladığımız bu tür çalışmalar da var. Hazırlayanın yıllarını, benim haftalarımı, aylarımı alabilecek bu tür hacimli çalışmaların yayın tarihlerinde “hazırlanma durumuna göre tek ürün de olabilir, 2-3 kitap da.

Seriyi olabildiğince sürdürmeye kararlıyız. Bizim dışımızda gelişebilecek “olağanüstü koşullarla” karşılaşmadığımız sürece devam ettireceğiz. Olağan koşullarda yılda 30-40 kitap yayınlamış olacağız.

Covid-19 ile birlikte mevcut ekonomik kriz daha da derinleşti. Birçok yayınevi kitap basmayarak salgının geçmesini bekliyor. Salgının yayıncılık üzerindeki etkisi sizce nasıl oldu? Bu durum Klaros Yayınları'nı nasıl etkiledi?

Yaşadığımız ağır ekonomik kriz koşulları bütün sektörler gibi, diğer çalışma alanları gibi, yayıncılık alanını da, yayınevlerini de olumsuz etkiledi. Büyük yayınevleri bile kitap satışı, kitabı okura ulaştırma noktasında zorlanıyor. Birçok yayınevi kitap basımında çeşit-tür ve baskı sayısında azalmaya yöneldi, bazıları da söylediğiniz gibi kitap basmayarak salgının geçmesini bekliyor.

Klaros Yayınları dijital baskı tekniğiyle kitap yayınladığı için matbaayla çalışan yayınevleri kadar etkilenmedi krizden. Matbaa gibi baskı sayısının tamamını tek seferde basıp dağıtıma çıkartmak zorunda kalınmıyor dijital baskıda; aşamalı baskı yapabiliyoruz.

Pandemi süreciyle beraber internet hayatımızda yerini daha fazla hissettirmeye başladı. Sizce internetin üretim ve tüketim bağlamında sinemaya ve edebiyata etkisi nedir?

Geçen yıl bu günlerde başlayıp bugünlere dek süren ve daha da sürecek olan bulaşıcı ve can alıcı pandemi, hayatın akışını, yaşam biçimlerimizi değiştirdi; yeni kuralları, alışkanlıkları dayattı. “Maske, mesafe, hijyen”, yıl boyunca en çok duyduğumuz sözcükler ve vazgeçilmezlerimiz oldu.

Evlere kapandık, Covid-19 virüsünün zorunlu kıldığı “temassız ve evde hayat” sürecinde, dışarı çıkmayan, çıkamayan dükkânların, mağazaların, zaman zaman marketlerin kapalı olması nedeniyle dilediğince alışveriş yapamayan, gereksinimlerini karşılayamayan, alacaklarına ulaşamayan insanlar internet üzerinden alışverişe yöneldiler bu süreçte. Neredeyse gereksindiğimiz her şeyi bulabildiğimiz, çok seçenekli ve ekonomik birer 'hipermarket’e dönüşen internet alışveriş siteleri sık sık ziyaret ettiğimiz, alışveriş yaptığımız en önemli dijital alanımız oldu.

Futbol karşılaşmaları seyircisiz olabiliyordu fakat tiyatro, sinema ve konser etkinlikleri için bu geçerli olamazdı. Maske, mesafe ve önlemle azaltılmış izleyicili etkinlik yerine yasaklamayı, salonları kapatmayı seçmişti süreci yönetemeyen yöneticiler.

Salonların kapanmasıyla film gösterilemeyen, oyun sahnelenemeyen, konser verilemeyen, film-dizi çekilemeyen bu süreçte bu alanların sanatçıları da eve kapandı. Ne yazık ki yaşanan bu hayattan kopma, sanatını yapamama, geçimini, yaşamını sürdürecek ekonomik geliri sağlayamama koşullarında daha da yoksullaşan, temel yaşamı sürdürebilme gereksinimlerini bile karşılayamadığı için, intihar eden müzisyenler, sanatçılar oldu.

Önümüzdeki günlerde hangi kitapları basacaksınız?

Baskıya hazırladığımız Mart kitapları içinde; sinemacı bir aileden gelen, Yeşilçam’ın sinema ortamında çocuk oyuncu olarak filmlerde yer alan, sonrasında yıllarca dublaj alanında emek veren Oya Pervin Pelit’in anılarını yazdığı 'Benim Yeşilçam’ım' adlı kitabı var. Yine ablası Oya Pervin gibi babaları oyuncu, senarist, yönetmen yapımcı Hidayet Pelit’in etkisiyle, çocuk oyuncu olarak girdiği Yeşilçam’da, bir sinema emekçisi olarak yıllarca oyunculuğun yanı sıra senarist, kurgucu, yönetmen, yapımcı olarak çalışan Bülent Pelit’in zaman zaman hüzünlendiren, üzen, zaman zaman kahkahalarla güldüren anlarının yer aldığı 'Rejisörün Hatıra Odası' var. Mart ayının 3. kitabı da sinemacı yazar, akademisyen Ulaş Işıklar’ın 'Nuri Bilge Ceylan Sinemasında Nihilizm' adlı tez çalışması.

Daha önce pek çok kitap ve dergide sinemayla ilgili makaleleri yer alan Ulaş Işıklar’ın, 'Gecenin Çocukları' (2010) adlı akademik sinema kitabının yanı sıra, 'Gece Gelen' (2013), 'Karasinek' (2020) ve '39 Merkez; Bir Trakya Kentinde Kısa Film Çekmenin Aşırı Acıklı ve Pek Gülünç Hikâyesi' (2021) adlı romanları okurlarla buluşmuştu.