Merkez Bankası'ndan yüzde 14 faize devam kararı

Merkez Bankası, piyasadaki öngörüler doğrultusunda politika faizini yüzde 14'te sabit bıraktı. Yüzde 61'lik enflasyon dikkate alındığında TL’nin negatif reel getirisi 47 puanı aştı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, nisan ayı faiz kararını açıkladı. Enflasyon nedeniyle ABD'nin ardından Kanada, Güney Kore, Arjantin merkez bankalarından arka arkaya faiz artışı kararları gelirken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası politika faizinde değişikliğe gitmeyerek, yüzde 14'te bıraktı.

POLİTİKA FAİZİNİN PİYASAYLA İLGİSİ KALMADI

Merkez Bankası'nın politika faizinin piyasa faiziyle herhangi bir ilgisi kalmadığı ve döviz kurları piyasa faizini takip ettiği için dolar ve euro karar sonrası yatay seyrini sürdürdü. Bankaların ihtiyaç kredisi faizi yüzde 40'ları geçmiş durumda. Enflasyon yüzde 61 seviyesinde olduğu için politika faiziyle arada 47 puanlık fark oluşmuş durumda.  

KAVCIOĞLU BAŞKANLIĞINDA GEÇEN YIL TOPLAMDA 5 PUAN İNDİRİM YAPILDI

Şahap Kavcıoğlu başkanlığındaki Merkez Bankası, 2021 yılında ilk faiz indirimini 23 Eylül'de yapmış ve politika faizini yüzde 19'dan yüzde 18'e çekmişti. 21 Ekim'deki PPK toplantısında ise 200 baz puan (2 puan) indirilen politika faizi, 18 Kasım'da bir kez daha 100 baz puan düşürülmüştü. 16 Aralık tarihindeki toplantıda da 100 baz puanlık indirim yapılmış ve politika faizi yüzde 14 olarak belirlenmişti.
Merkez Bankası, ocak, şubat ve mart ayı toplantılarında ise faize dokunmamıştı.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) nisan toplantısı için Reuters ile Anadolu Ajansı'nın anketine katılan ekonomistler de faizin değişmeyeceği öngörüsünde bulunmuştu.

'MAKROİHTİYATİ POLİTİKA SETİ GÜÇLENDİRİLECEK'

Para politikasına ilişkin gözden geçirme sürecinin devam ettiği belirtilen karar metninde, 'makroihtiyati politika setinin güçlendirilmesine karar verildiği' vurgusu yapıldı. 

Para Politikası Kurulu'nun faiz kararına ilişkin açıklaması şöyle:

"Etkisi sürmekte olan jeopolitik riskler, küresel ve bölgesel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmakta ve belirsizliklerin artmasına yol açmaktadır. Küresel gıda güvenliğindeki belirsizlikler, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, enerji başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının daha da belirgin hale gelmesi ve taşımacılık maliyetlerindeki yüksek seviye uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artmasına yol açmaktadır. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini değerlendirmektedir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyet, işgücü piyasası ve enflasyon beklentilerinde ülkeler arasında farklılaşan görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası iletişimlerinde ayrışma gözlenmekle birlikte, merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını halen sürdürmekte, varlık alım programlarını azaltarak devam ettirmektedir.

CARİ DENGE FİYAT İSTİKRARI İÇİN ÖNEM ARZEDİYOR

Kapasite kullanım seviyeleri ve diğer öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin, bölgesel farklılıklar ortaya çıksa bile dış talebin giderek artan olumlu etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, cari işlemler dengesinde enerji fiyatlarından kaynaklanan riskler devam etmektedir. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kurul, uzun vadeli Türk lirası yatırım kredileri de dâhil olmak üzere kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşmasının finansal istikrar açısından önemli olduğunu değerlendirmiştir. Bu çerçevede Kurul, makroihtiyati politika setinin güçlendirilmesine karar vermiştir.

ENERJİ MALİYETİ ETKİSİ

Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmiştir. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan ve kararlılıkla sürdürülmekte olan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesi ve enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. Alınmış olan kararların birikimli etkileri yakından takip edilmekte ve bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir.

LİRALAŞMA STRATEJİSİ İÇİN TÜM ARAÇLAR KULLANILMAYA DEVAM EDECEK

TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır. (EKONOMİ SERVİSİ)