Menemen'de CHP'li aday kazandı, seçimin yürütmesi durduruldu

Menemen Belediyesi'nde başkan Serdar Aksoy'un görevinden uzaklaştırılmasıyla yerine gelecek kişi kurayla belirlendi. Kurada CHP kazanınca AK Parti itiraz etti. Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı aldı. CHP karara itiraz edeceğini açıkladı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İzmir 2. İdare Mahkemesi, Menemen Belediye Başkan Vekilliği seçiminde yapılan kura çekiminin usule aykırı olduğuna hükmederek yürütmeyi durdurdu. Karar, AK Partili aday Aydın Pehlivan'ın, makama gelecek kişiyi belirlemek için cam fanus içinde kura çekilmesine yaptığı itirazla alındı.

Menemen'de belediye başkanı Serdar Aksoy hakkında yürütülen "zimmet ve irtikap" soruşturması sebebiyle İçişleri Bakanlığı Aksoy'u görevden uzaklaştırmıştı. Aksoy'un yerini alacak isim için Belediye Meclisinde yapılan oylamada ilk 3 turda hiçbir aday yeterli oyu alamadı, 4. turda oylar eşit çıktı. Başkan vekilinin belirlenmesi için kura çekimi yapılmasına karar verildi. Kura çekimi için adayların isimlerinin yazılı olduğu oy pusulaları kırmızı plastik toplar içine atıldı ve cam bir fanusa konuldu. Cam fanustaki toplardan birinin çekilmesiyle başkan vekilliği görevine CHP'li Deniz Karakurt getirildi.  

Cumhur İttifakı'nı oluşturan AK Parti ve MHP seçimi kaybedince AK Partili aday Aydın Pehlivan yargıya başvurdu. Mahkeme kararında tutanaklar ve görüntü kayıtlarının incelendiği belirtilerek şu ifadeler kullanıldı:

"Bu durumda Meclis Çalışma Yönetmeliği'nin 13. maddesinde kura işleminin, birbirinden ayırt edilemeyen oy pusulalarının bir torbaya atılmak suretiyle gerçekleştirilmesi gerektiğine yönelik açık hüküm bulunmasına karşın 1 Aralık 2020 tarihinde yapılan kura işleminin oy pusulalarının birbirinden ayırt edilme ihtimalini barındıran plastik toplara konularak cam (şeffaf) fanus içine atılma suretiyle yapılmasında mevzuatta belirtilen şekil yönünden hukuka uyarlık bulunmamaktadır. 

Bununla birlikte mahkememizin bu kararının belediye başkan vekilliği seçimine yönelik olarak nihai bir sonuç doğurmadığı, işbu karar doğrultusunda mevzuatta öngörülen usule uygun şekilde kura yöntemiyle seçimin tekrarlanması gerektiği de tabiidir.

Öte yandan dava konusu işlemin niteliği dikkate alındığında uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararlar doğabileceği de açıktır. Açıklanan nedenlerle hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin, uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğurabileceğinden ilgili kanun maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütmenin durdurulmasına karar verildi."

CHP: İTİRAZ EDECEĞİZ

CHP Menemen İlçe Başkanı Deniz Yücel, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

“Seçim sırasında kuranın yöntemine ve şekline herhangi bir itirazları olmadı. Bu konuda tutanak, itirazı kayıt ya da başkanlık divanına verilmiş bir dilekçe yok. Hatta bu yöntemi onlar önerdi. Kura işlemi yasaya ve mevzuata uygun, her türlü kuşku ve şaibeden uzak, şeffaf bir şekilde yapıldı. Mahkemenin verdiği karar Belediye Kanunu'nun 45. maddesine aykırı. Bölge İdare Mahkemesine itiraz edeceğiz.”  

TORUN: MAHKEMENİN KARARI BİZİM İÇİN YOK HÜKMÜNDE

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Menemen Belediye Başkanvekilliği için yapılan kura çekiminin yürütmesinin durdurulmasına tepki gösterdi.

Torun, “Her fırsatta ‘milli irade’ diyenler, şimdi milli iradeyi gasp etme, hukuku da buna alet etme peşindeler. Mahkemenin bu kararı bizim için yok hükmündedir. Menemen halkının iradesinin çalınmasına, milli irade hırsızlığına asla izin vermeyeceğiz” dedi. Torun, söz konusu kura çekimi ile ilgili tüm kuralların Adalet ve Kalkınma Partili yöneticiler tarafından belirlendiğini ancak kendi adayları seçilemeyince “çamura yatıldığını” ifade etti.

CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un yazılı açıklaması şöyle:

HUKUK SKANDALI: İzmir Menemen Belediyemizin yeni başkan vekili, 1 Aralık Salı günü Belediye Meclisi’nde yapılan görüşmelerden sonra, kura yöntemiyle belirlenmiştir. Ancak üzülerek söylüyorum ki, Adalet ve Kalkınma Partisi yöneticileri, tüm demokratik kurallara uygun olarak yapılan seçimi içine sindirememiş, yargı eliyle bir hukuk skandalına imza atmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi yöneticileri, kurallarını kendilerinin belirlediği kura seçimine itiraz etmiş, İzmir 2. İdare Mahkemesi de seçimleri iptal etmiştir. Bu en hafif tabiriyle; hukuksuzluktur, vicdansızlıktır.

HIRSIZLIĞA İZİN VERMEYECEĞİZ: Özellikle altını çizmek isterim: 1 Aralık Salı günü tüm partilerin gözünün önünde yapılan kura seçiminin tüm kuralları, Adalet ve Kalkınma Partili yöneticiler tarafından belirlendi. O gün Belediye Meclisi’nde olan herkes buna şahittir. Biz de bu kurallara itiraz etmedik, seçimden çıkacak sonuca saygı duyacağımızı ifade ettik. Şimdi kendi adayları seçilmeyince çamura yatanların bu hukuksuzluğuna ne diyeceğiz? Önce seçimi çalmak için belediye meclis üyelerine baskı yaptılar, sonra kuradan çıkan sonucu da hazmetmediler. Her fırsatta “milli irade” diyenler, şimdi milli iradeyi gasp etme, hukuku da buna alet etme peşindeler. Açıkça söylüyorum: Mahkemenin bu kararı bizim için yok hükmündedir. Menemen halkının iradesinin çalınmasına, milli irade hırsızlığına asla izin vermeyeceğiz. (AA-HABER MERKEZİ)