YAZARLAR

Memurun ‘orta oyunu’nda son perde

6.5 milyon memur ve emeklisini ilgilendiren toplu pazarlık görüşmesi bugün sonuçlanacak. Hükümetin ağırlıklı olduğu Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nda yılbaşındaki ücret artışının enflasyon farkı dahil yüzde 40 dolayında olması bekleniyor. Böylelikle en düşük memur maaşı, yoksulluk sınırının da çok altında 28 bin TL dolayında olacak…

Yaklaşık 4 milyon memur ve 2.5 milyon memur emeklisiyle birlikte 6.5 milyonluk bir kesimin 2024 ve 2025 yıllarına ait ücret ve sosyal haklarıyla ilgili toplu pazarlık görüşmeleri bugün (31 Ağustos 2023) sona eriyor.

11 Kişilik Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, bugün son sözünü söyleyecek. Bu kuruldaki 7 kişi Cumhurbaşkanı’nca atanıyor, geri kalan 4 kişinin ikisi Memur-Sen, biri Kamu-Sen ve diğeri de KESK temsilcisinden oluşuyor. Yani, kurulda AKP Hükümeti ağırlıkta bulunuyor.

Heyetin yaptığı son toplantıda, daha önce uzlaşılan 50 madde hiçbir değişlik yapılmadan aynen kabul edildi. Uzlaşılmayan 55 maddenin üçünü, maaş artışı, enflasyon farkı ve refah payı oluşturuyor. Bu konu, bugün görüşülüp karara bağlanacak.

Uzlaşılmayıp geri kalan 52 maddenin 46’sı işveren kanadı tarafından reddedildi. 6 maddenin bir kısmında kapsam daraltıldı, bir kısmı da belirsiz bir tarihe bırakıldı. Memurun 3600 ek göstergesiyle ilgili talebinin de reddedildiği belirtildi.

YÜZDE 40 DOLAYINDA BİR ZAM

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, daha önce yaptığı bir açıklamada kamu görevlileriyle ilgili olarak Ocak 2024 itibariyle yüzde 40-45 oranında bir zam artışı olacağını ifade etmişti.

Bakan Işıkhan, bu oranı açıklarken enflasyon farkını da ilave ederek 2024 için yüzde 15 artı yüzde 10’luk bir artışın sonucu olarak yüzde 40-45 oranına varmıştı. Oysa ilk altı ay için yüzde 15 ve ikinci altı ay için de yüzde 10’luk bir artışın matematiksel ortalaması yüzde 20,75’dir. Yılsonu itibariyle enflasyon farkı da yüzde 15-20 dolayında olabilir.

KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, Merkez Bankası’nın yılsonu enflasyon tahmini olan yüzde 59’luk oran dikkate alındığında yüzde 15’lik bir enflasyon farkının olabileceğini, 2024 için de kümülatif yüzde 20,75’lik artışla birlikte yüzde 35 dolayında bir ücret artışının öngörüldüğünü söyledi.

KESK Başkanı Bozgeyik, “Bu durumda memur aylıklarında üçte birlik oranında bir artış gerçekleştirilmiş olacak. En düşük memur aylığı, hükümetin açıkladığı gibi 22 bin lira olmadı, bekar ya da çocuksuz bir kamu emekçisinin en düşük maaşı 20 bin 360 TL olarak ödendi. Kamu emekçilerinin yüzde 70’i bu ücreti alıyor. Bu koşullarda en düşük memur aylığı, 26 - 27 bin TL dolayında olacaktır” diye konuştu.

Mehmet Bozgeyik, kamu işveren heyetinin toplu görüşmeler sırasındaki tutumu ve birçok maddeyi reddetmesi üzerine 2024 yılı ücret artışlarının da sınırlı kalabileceğini öne sürdü.

YOKSULLUK SINIRININ ÇOK ALTINDA

Çalışma Bakanı Işıkhan’ı ifadesiyle yüzde 40’lık bir artış gerçekleşse en düşük memur aylığı 20 bin 360 TL’den 28 bin 500 TL’ye çıkacak. Türk-İş’in dört kişilik bir ailenin asgari geçim düzeyi olarak açıkladığı yoksulluk sınırı ise 39 bin 733 TL olarak ifade edildi.

Bu durumda en düşük memur aylığı, yoksulluk sınırının da oldukça altında kalacak. Yine Türk-İş’in sadece gıda harcamalarından oluşan açlık sınırı ise 12 bin 198 TL olarak açıklandı. 11 bin 402 TL’lik asgari ücret de, açlık sınırının altında bulunuyor.

KESK Eş Başkanı Bozgeyik, yılbaşı itibariyle yoksulluk sınırının 45 bin liraya yaklaşacağını belirterek konfederasyon olarak en düşük memur aylığı için 45 bin liralık bir teklifte bulunduklarını hatırlattı.

Hükümet “yandaşı” olarak kabul edilen Memur-Sen’in 2024 için önerdiği yüzde 70’lik artış ya da kümülatif toplamıyla yüzde 88’e varan ücret talebi bile yoksulluk sınırının altında kalıyor.

20 bin 360 TL’lik en düşük memur aylığı, yüzde 88’lik artışla 38 bin 277 TL’ye geliyor. Bu miktar da 39 bin 733 TL’lik yoksulluk sınırının altında kalıyor. Tüm bu koşullar, kamu emekçilerinin gerçek bir toplu sözleşmeli ve grevli sendika hakkı olmadan hakkını alamayacağını gösteriyor…  


Atilla Özsever Kimdir?

1967 yılında Kara Harp Okulu’nu bitirdi. 12 Mart (1971) döneminde piyade üsteğmeni iken siyasi görüşleri nedeniyle ordudan çıkarıldı. 2.5 yıl cezaevinde kaldı. Daha sonra iktisat öğrenimi gördü, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde yüksek lisans yaptı, doktorasını İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde tamamladı. 1974 – 2002 yılları arasında gazetecilik yaptı. 2003- 2011 yılları arasında da Maltepe Üniversitesi’nde kadrolu öğretim üyeliği görevinde bulundu. 2011 yılından itibaren de çeşitli üniversitelerde çalışma ekonomisi ve medya alanında dışarıdan dersler veriyor. “Tekelci Medyada Örgütsüz Gazeteci” ve “Mesele Teslim Olmamakta” isimli iki kitabı ile çeşitli kitap ve dergilerde yer alan makaleleri bulunuyor.