Marmaris'teki yangın çam balını yok etti

Marmaris’teki yangın, sadece Türk çamında yaşayan Basra böceğini yok etti. Arıların bala dönüştürdüğü salgıyı üreten Basra böceğinin yok olmasıyla bölgedeki çam balı üretimi tehlikeye girdi.

Google Haberlere Abone ol

Ogün Akkaya

DUVAR - Antalya’nın Manavgat ilçesinde başlayan, Türkiye’nin en değerli çam ormanlarını yok eden yangınla birlikte birçok canlı da yok oldu. Bu canlıların en önemlilerinden biri ise sadece çamlarda yaşayan ve ülkemizde görülen Basra böceği adı verilen endemik bir böcek türü. 

Özelliği ise salgısının arılar aracılığıyla çam balına dönüşmesi. Marmaris’te çam balı üretimi yapılan ormanlık alanın neredeyse tamamı kül oldu. Uzmanlar, yalnızca bu yıl değil, önümüzdeki on yıllar boyunca Türkiye çam balı üretiminin önemli bir düşüş göstereceğini söylüyor.

ÇAM BALININ DÜNYADAKİ TEK ÜRETCİSİ TÜRKİYE

Basra böceği yoğunlukla yanan alanlarda bulunan Türk çamında yaşıyor. Daha küçük ölçülerde başka çam türlerinde yaşasa da en önemli yaşam alanı, Muğla, Marmaris gibi alanlarda bulunan çamlar. Bu böcek temmuz-ekim ayları arasında çam balının öz suyunu emerek bitkideki fazla karbonhidratı dışarı atıyor. Arılar, bu dönemde bu artığı toplayarak bal haline getiriyor. Dünyadaki tek üreticisi Türkiye olan çam balının en önemli üretim alanları ise bugün tamamen yanan Muğla Marmaris bölgesinde bulunuyor.

Arılar Basra böceği salyasını toplayarak bala dönüştürüyor

‘ARILARIN GERİ DÖNECEKLERİ ALANIN HEPSİ YANDI’

Çevre ve Arı Koruma Derneği (ÇARIK) Başkanı Şamil Tuncay Beştoy’un aktardığına göre çam balı, arıların çiçek poleninden değil,

Şamil Tuncay Beştoy

Akdeniz iklimine özgü kızılçam ağacı türlerinin gövdesinde yaşayan Basra böceği aracılığıyla elde ediliyor. Çıkan yangınlar sonrasında ise Basra böceğinin bulaştığı ve çam balı üretiminin yapıldığı ormanlık alanın yaklaşık yüzde 70’i kül oldu. Geri kalan alanda ise aşırı ısı, yanmayan bölgelerde kuruma, ağaç kabuklarında yarılma gibi etkenler Basra böceğinin ölmesine sebep olacağı için pratikte bütün çam balı üretim alanı kullanılamaz hale geldi. Bölgedeki arıcıların bal kovanlarından daha fazla verim alabilmek ve arı sayılarını arttırabilmek için mayıs ayından itibaren kovanlarını başka illere taşıdığını ve ağustos ayının ortalarında ise tekrar Muğla’ya döndüklerini aktaran Beştoy “Henüz net bir hasar tespiti yapılabilmiş değil ama görünen o ki, arıların geri dönecekleri alanın hepsi yandı. Arıcılar geri geldiklerinde bal üretemeyecek. Çünkü kovanları besleyecek, destekleyecek bir flora kalmadı. Yangın arıcılar yayladayken çıktı. Kovanlar, Marmaris’te olsaydı çok daha ağır bir sonuçla karşılaşabilirdik” diye konuştu.

‘MARMARİS BÖLGESİ’NDE ÇAM BALI ÜRETİMİ UZUN YILLAR OLMAYACAK’

Bölgedeki arıcılar için acil bir çözüm gerektiğini belirten Beştoy, yürütülecek çalışmalara bakanlıkların, birliklerin, kooperatiflerin ve üniversitelerin de katılarak ciddi adımların atılması gerektiğini söyledi. Gelecek senelerde arıcılık takviminin, yöntemlerinin ve tarzının değişeceğini belirten Beştoy “Marmaris Bölgesi’nde çam balı üretimi uzun yıllar olmayacak. Bu sene için acil ve kısa vadeli bir tedbir olarak Marmarisli arıcılar, Muğla'nın yanmayan yerlerindeki diğer alanlara dağıtılmaya çalışılacak. İdari ve lojistik olarak henüz nasıl olacağı belli değil ama arıların bu sene Muğla’ya dönmesi sağlanacak. Arı kovanlarının Muğla'nın başka ilçelerine götürülmesi, arıların uyum sağlayabilmesi de önümüzdeki seneler için ciddi bir sorun. Bilimsel, ekolojik ve sosyoekonomik bu sorunu henüz konuşmaya başlayamadık” diye konuştu.

‘YANGINDAN SONRA YAŞLI ARICILARIN BİR BÖLÜMÜ ARICILIĞI BIRAKMA KARARI ALDI’

Marmaris’te resmi kayıtlı yaklaşık 750 arıcının olduğunu söyleyen Beştoy, gezgin arıcıların da bölgeye gelmesiyle bu sayının 1400’e kadar çıktığını belirtti. Yanan alanlarda temel geçim kaynağı olarak arıcılığın yapıldığını söyleyen Beştoy, arıcılık yapan kişileri ve ailelerini ciddi ekonomik sorunların beklediğini aktardı: “Yangınlardan sonra yaşlı arıcıların bir bölümü arıcılığı bırakma kararı aldı. Genç arıcılar daha zor bir arıcılık yapmak zorunda kalacak. Arıcılar, aynı zamanda doğanın koruyuculuğunu üstleniyordu. Ama artık koruyacakları bir orman kalmadı. Yanan ağaçlar çam ağacı olduğu için tekrar büyümesi, Basranın ağaçlara bulaşması için en az 10 - 15 yıla ihtiyaç var. Bölgenin ağaçlandırılmasında ekolojik yapıya dikkat edilmesi gerekiyor. Fidan bağışıyla hızlı biçimde ağaçlandırma ve yeşillendirme yapılmak isteniyor ama ekosistem buna uygun değil. Orman doğal yapısı gereği çıkan doğal yangınlarla kendisini yeniliyor. Ormanın kendini gençleştiremeyeceği kadar büyük orman yangınlarına kasten ya da tedbirsizlikten sebep olmamız büyük sorun.”

‘BİRLİK OLARAK DESTEK KAMPANYASI BAŞLATACAĞIZ’

Muğla Arıcılar Birliği’nden ziraat mühendisi Ayşe Şimşek ise birlik olarak hasar tespit çalışmalarına başladıklarını, Muğla genelindeki yangınlarda hala Basralı alanların yanmaya devam ettiğini söyledi. ‘Basralı alanlar yanmaya devam ediyor ama

Ayşe Şimşek

televizyonlar bundan bahsetmiyor’ diyen Şimşek,“Yanan alan çok büyük olduğu için zarar tespitine yeni başladık. Arıcılarımızın arıları yaylada oldukları için ciddi bir kayıp olmadı. Üyelerimizin evleri, malzemeleri yandı. Birlik olarak kendi üyelerimize destek kampanyası başlatabilmek için Muğla Valiliği’ne başvuruda bulunduk. Hem birlik olarak hem de diğer kuruluşlarla birlikte yardım çalışmalarında bulunacağız. Yangın tamamen sönmediği için şu kadar zarar var diyemiyoruz. Birlik olarak hem ayni hem de maddi yardımda bulunmayı düşünüyoruz. Sektör paydaşlarımızla bu konuyu görüşüp, hangi konuda destek verebileceklerini kararlaştırıyoruz.”