Madenlerden İzmir Depremi'ne Ali Faik İnter: Yabancı değiliz bu tarz göçüklere...

Tazminat hakkı için gittiği Ankara'dan dönerken kazada vefat eden madenci Ali Faik İnter, İzmir Depremi'nde kurtarma ekibinde yer almış, "Yabancı değiliz bu tarz göçüklere..." demişti...

Google Haberlere Abone ol

Cihan Başakçıoğlu / Osman Çaklı

İZMİR- Uyar Madencilik mağduru Somalı madenciler kazandıkları tazminatı alabilmek için 15 yıldır direnirken, son olarak 4 Temmuz'da Ankara'ya gitti. Devlet yetkilileriyla yaptıkları görüşmelerden sorunun çözümüne ilişkin herhangi bir sonuç çıkmaması üzerine bir heyeti Ankara'da bırakarak 9 Temmuz günü Soma'ya geri dönen madencilerin geçirdiği kazada Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Tahir Çetin ve maden işçisi Ali Faik İnter vefat etti.

Babasını da 2002'de maden kazasında kaybeden Ali Faik İnter 27 yaşında madenciler için mücadele ederken vefat etti. İnter'in İzmir Depremi arama kurtarma çalışmalarından ve 12 Ekim 2020 Soma'da madencilerin yürüyüşünden yeni görüntüleri ortaya çıktı.

'YABANCI DEĞİLİZ BU GÖÇÜKLERE...'

30 Ekim 2020'de yaşanan İzmir depremi sonrası, Türkiye’nin dört bir tarafından arama kurtarma ekipleri bölgeye akın etti. O dönem Soma'da 20 gündür tazminatları için direnen madencilerden oluşan bir ekip de arama kurtarma çalışmaları için İzmir'deki enkazlara koştu. Daha önce madenlerde meydana gelen göçüklerde arkadaşlarını arayan madenciler bu kez de depremi yaşayan İzmirlilerin acılarına ortak oldu. Arama kurtarma ekibinin içindeki madencilerden biri de Ali Faik İnter idi. Enkazların önünde Gazete Duvar'a konuşan İnter şunları söylemişti;

"Biz de Uyar Madencilik mağduru olarak, depremi haber alır almaz direniş alanında acil toplanıp 10 kişilik bir ekiple yola çıkıp İzmir'e geldik. İzmir itfaiyesiyle ortaklaşa çalışmaya başladık. Maden göçüklerinde tahliye ekibi olur. Tecrübeli olduğumuz için faydamız olabileceğini düşündük. Yabancı değiliz bu tarz göçüklere...

Gelir gelmez göçük altında yakını olanlarla iletişime geçip onların yönlendirmesine göre lokasyon belirledik. Binaların yıkımı madenlere çok benzer, direkler çakarak yaşam alanları oluşturmaya çalıştık. İki metreyi bir saate yakın sürede ilerleyebildik. Enkaz un ufak olmuş, çalışması çok zor. Defter gibi düşünün her şey üst üste. Boşluk kesinlikle yoktu. Emrah Apartmanı'nda uzun süre detaylı dinleme yapıldı. Uzun süre ses gelmeyince ekipler yukarıdan süpürmeye başladı. Bizler buradayız. Bize ihtiyaç kalmayana kadar burada kalacağız. Sonra direniş alanına dönüp kaldığımız yerden devam edeceğiz"

'KARŞIMIZA DİKTİNİZ AMA BİR TANE POLİSİ PATRONUN KAPISINA YOLLAMADINIZ'

12 Ekim 2020 gününe döndüğümüzde ise Soma Cengiz Topel Meydanı'nda toplanan madenciler Ankara'ya yürümek istedi. O esnada çok sayıda çevik kuvvet polisi meydanı kapatarak fiili gözaltı gerçekleştirdi ve madencilerin çıkışına izin verilmedi. Saatlerce süren bekleyişte zaman zaman tansiyon yükselirken, o anlardan birinde 2002 yılında babasını maden kazasında kaybeden Ali Faik İnter, polislere tepki gösterdi. İnter'in o meydanda söyledikleri unutulmadı. İnter, karşılarına dikilen polislere şu ifadeleri kullandı:

"Buraya binlerce polis yığıyorsunuz. Biz sesimizi çıkarmak istediğimizde, yetkililere derdimizi anlatmak istediğimizde, polis hep karşımızda. 2002 yılında ölen babamın icrasını gerçekleştirmek için bir tane polisi patronun kapısına yollamıyorsunuz. Biz geçen senede şikayet ettik. Mallar gizlice madenden kaçırılıyor ama bir sonuç elde edemedik. Jandarmayı, polisi aradık hiçbir şekilde dönüş olmadı. Aynı şeyi niye onlara uygulamıyorsunuz. Devlet niye eşit değil. Devlet patronla işçiyi niye eşit tutmuyor. Bize bunu açıklayın."