Maden için: Su kaynağında 'su keşfi' yapıldı

Çanakkale’nin Karadağ Köyü’nde, İl Özel İdaresi ve Devlet Su İşleri tarafından su kaynağı olarak tespit edilen alanın su bölgesi olup olmadığına dair keşif yapıldı. Köylüler keşfe tepki gösterdi.

Karadağ köylüleri, avukatlar ve çevreciler yapılan keşfe tepki gösterdi.
Google Haberlere Abone ol

Seçkin Sağlam

ÇANAKKALE - Çan’ın Karadağ köylüleri, maden açılmak istenen bölgenin şu alanı olduğunun tespiti için yedi yıldır mücadelesini sürdürüyor.

Bölgede yapılmak istenen altın madenine karşı köylülerin açtığı dava, 2016 yılında bölge su alanı olduğu için “maden yapılamaz hükmü” ile kazanımla sonuçlandı. Ancak Danıştay 8’inci Dairesi, davayı bozarak yeniden görülmesine hükmetti. Bunun üzerine bölgenin su kaynağı olduğuna dair dün yeniden keşif yapıldı. Köylüler, “Biz altın da para da istemiyoruz. Yeşilimizi istiyoruz” diyerek keşfe tepki gösterdi.

ÖNCE ÖZEL İDARE, SONRA DSİ VE RESMİ GAZETE ‘SU KAYNAĞI’ DEDİ

ESAN Eczacıbaşı tarafından yapılmak istenen maden projesinin geçmişi yedi yıl öncesine dayanıyor. ESAN Eczacıbaşı A.Ş.’nin ruhsat sahasının büyük bir bölümü Karadağ ve çevre köylerin su kaynaklarını kapsıyor. 2014 yılında Çanakkale Valiliği İl Özel İdaresi tarafından oluşturulan inceleme komisyonunca yapılan 8 Ağustos 2014 tarih ve 8174 sayılı kararıyla bölge su kaynakları olarak belirlenmişti. ESAN Eczacıbaşı A.Ş. ise 17 Ekim 2014’de Çanakkale İl Özel İdaresi kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması için Çanakkale İdare Mahkemesi’ne dava açmıştı. İdari mahkeme, su kaynaklarını niteliğine göre koruma alanlarını belirleme hususunda DSİ Genel Müdürlüğü’nün yetkili olduğu kararını vermişti. Karadağ Köylüleri, Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanlığı’na, bölgenin su kaynağı olduğu gerekçesi ile “burada altın madeni olamaz” diyerek açtığı ruhsat iptal davasını 2016 yılında yıllarda kazanmıştı. Böylece bölgedeki maden tehdidi son bulmuştu. Köylüler diğer maden tehditleri için alanın su kaynağı bölgesi olduğu yönünde mücadelesine devam etti. Bunun üzerine DSİ Genel Müdürlüğü/Balıkesir 25. Bölge Müdürlüğü mühendisleri tarafından 2017 yılında yapılan tespit çalışması sonrası bölge su kaynağı olarak belirtildi hatta 22 Ocak 2018 tarihli Resmi Gazete’de söz konusu alanlar, Karadağ Köyü Su Kaynakları Koruma Alanı olarak ilan edildi.

Karadağ köylüleri, maden karşı daha önce pek çok kez eylem yaptı.

RESMİ KURUMLARIN “SU KAYNAĞI TESPİTİ” BAKANLIĞA ULAŞMAMIŞ

Ancak, Danıştay 8’inci Dairesi ise 2019 yılında yapılan itirazların ardından Karadağlıların kazandığı davayı bozarak, yeniden görülmesine hükmetti. Danıştay 8’inci Dairesi, kararında bölgedeki su kaynaklarına ilişkin, DSİ 25’nici Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmanın incelenmediğini, ruhsat sahası içindeki ve etrafındaki su kaynakları koruma alanlarının ruhsat veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na iletilmediği, mahkeme tarafından da DSİ’nin yaptığı çalışmanın sonucunun sorulmadığını ifade etti. Danıştay kararında, bölgedeki su kaynaklarına yönelik etkilerin somut bir şekilde ortaya konulmaksızın ruhsatın iptaline yönelik kararda hukuka uygunluk olmadığı belirtildi.

KÖYLÜLER KEŞİF SIRASINDA TEPKİ GÖSTERDİ

Mahkeme kararının ardından dün bölgede tekrar keşif yapıldı. Karadağ köylülerinin, avukatların ve çevrecilerin katıldığı keşifte köylüler, “Biz bu yeşili kaybetmek istemiyoruz. Havamızı, suyumuzu, sağlığımızı kaybetmek istemiyoruz. Biz geleceğimizi istiyoruz. Biz hayvancılık yapmayacağız da neyle geçineceğiz? Altın da istemiyoruz, para da istemiyoruz. Köyümüzde yaşamak istiyoruz” diyerek tepki gösterdi.  

43 adet su kaynağı bulunmasının yanında 1. ve 3. derecede arkeolojik SİT alanlarının bulunduğu bölgede, 2019 yılında ise su kaynakları koruma alanının önemli bir bölümünde, fıstık çamları ve bazı endemik türlerin bulunması nedeniyle Doğal Sit Alanı ilan etmek için incelemeler yapıldı. Bölgenin çok sayıda endemik türe ve canlıya ev sahipliği yaptığı tespit edildi. Bölgenin Tabiat Varlıklarını Koruma Şubesi’nce Doğal SİT Alanı ilan edilmesi için yapılan çalışmalar devam ediyor.