LGBTİ+’lar Yarının Türkiye’si dışında: 'Bilinçli bir görmezden gelme'

Altı siyasi partinin ortak çalışması sonunda açıklanan 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni'nde LGBTİ+ haklarının yer almaması ve toplantıya derneklerin çağrılmaması tepki çekti.

Google Haberlere Abone ol

Ogün Akkaya

ANKARA - CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ile Demokrasi ve Atılım Partisi temsilcilerinin üzerinde uzlaştığı "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni" 6 partinin genel başkanlarının katıldığı 'Yarının Türkiye'si' toplantısıyla kamuoyuna açıklandı.

48 SAYFALIK METİNDE ‘CİNSİYET’ İFADESİ SADECE 2 KEZ GEÇTİ

Genel başkan yardımcılarının açıklamalarının ardından, 6 muhalefet liderinin imzaladığı ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ metninde, LGBTİ+’ların haklarına yer verilmedi. Metnin ‘Temel Hak Ve Özgürlükler’ başlıklı bölümünde, “Temel hak ve özgürlükler; dil, din, mezhep, ırk, cinsiyet, siyasi ve sosyal aidiyet farkı gözetmeksizin tüm insanlar için güvenceye kavuşturulacak ve iç hukukumuz uluslararası standartlarla uyumlu kılınacaktır. Ötekileştirme hissi doğuran tüm uygulamalar ortadan kaldırılacaktır” denildi. 48 sayfalık metinde ayrıca LGBTİ+ hakları, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim ve nefret suçu gibi başlıklara yer verilmezken, metinde “cinsiyet” ifadesi sadece 2 kez geçti.

‘HER KONUYA DEĞİNEN BİR MUTABAKAT METNİNDE LGBTİ+ HAKLARININ OLMAMASI KABUL EDİLEMEZ’

Gazeteci ve LGBTİ+ hakları aktivisti Yıldız Tar, ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni’ içinde LGBTİ+’lara yer verilmemesini değerlendirdi. Altı siyasi partinin birleşip, LGBTİ+ haklarından bahsetmemesinin “üzücü olduğunu” belirten Tar, “Bir yandan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni’nde geçmişe, eskiye dönüş değil, ‘yeni ve yenilik’ derken, eskiden çok daha geri bir pozisyona düşülmüş oldu” dedi.

Tar, ayrıca CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun resmini taşıyan ve üzerinde “Etnik köken, inanç, engellilik, cinsel yönelim yasayla dezavantaj olmaktan çıkarılacak” yazan parti çalışmasını hatırlatarak, “Çok değil iki ay önce Kemal Kılıçdaroğlu, reklam panolarında bunları söylerken, 2 ay sonra önümüze çıkan ve çok detaylı, neredeyse her konuya değinen bir mutabakat metninde LGBTİ+ haklarının olmaması kabul edilemez. Açıkçası, ‘Burada yenilik nerede?’ diye sorduruyor. Cinsel yönelime ilişkin reklam panoları vermiş CHP liderinin, iki ay sonra CHP’nin önünü çektiği bir girişimde LGBTİ+’ları unutması akla mantığa uygun gelmiyor” değerlendirmesini yaptı.

‘LGBTİ+ HAKLARINI UNUTMAK DİYE BİR ŞEY MÜMKÜN DEĞİL’

Sivil toplum kuruluşlarının, siyasi parti temsilcilerinin, akademisyenlerin ve gazetecilerin katılımıyla gerçekleştirilen lansmana LGBTİ+ örgütlerinin davet edilmemesini ilişkin ise Yıldız Tar, “Unutma ya da akla gelmeme durumu değil. Bilerek isteyerek LGBTİ+’ların dışarıda bırakıldığını düşünüyorum” dedi.

Türkiye’de "LGBTİ+ haklarını unutmak" diye bir durumun mümkün olmadığını söyleyen Tar şöyle devam etti: “Hükümet unutturmamak için her türlü kampanyayı, nefret söylemini devreye sokuyor. Buna karşılık hükümete alternatif bir yaklaşım gösterdiğini söyleyen 6 siyasi partinin hükümetin nefretine karşılık büyük bir sessizlik politikası güdüyor olması da Türkiye’de demokrasi açısından üzücü. LGBTİ+’lar açısından değil çünkü demokratik bir düzen hedefleniyorsa, temel hak ve özgürlüklerin merkezde olduğu bir sistem hedefleniyorsa, LGBTİ+ haklarından bahsetmeme lüksü yok. İnsan hakları, hak ve özgürlükler bir bütündür. LGBTİ+ hakları da bunun bir parçasıdır. Bu istediğiniz kısmını alacağınız, işinize geleni bırakacağınız yamalı bir bohça değil.”

‘LGBTİ+LARIN EN ÖNEMLİ TALEPLERİNDEN BİR TANESİ EŞİT YURTTAŞLIK’

Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPOD) Siyasal Katılım Koordinatörü Zarife Akbulut, daha öncesinde aralarında CHP, İYİ Parti ve DEVA’nın olduğu siyasi partilerle toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine görüşmeler gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Akbulut, bu görüşmelere rağmen açıklanan ortak metinde “cinsiyet eşitliği” ifadesinin yer almamasına karşın CHP’nin reklam panolarına astığı afişleri hatırlatarak şunları söyledi: “CHP’nin de bu konuda reklam afişleriyle sözünü ettiği bir talepti. Partiler, demokratik bir açılım hedefliyor ise eksik kalındı. Demokrasinin olmazsa olmazlarından bir tanesi bütün toplumsal kesimlerin ittifak içerisinde ilkesel olarak yer alması. 30 yıllık LGBTİ+ hareketinde en önemli taleplerden bir tanesi, eşit yurttaşlık talebi. Metinde önerilerin görünmemesi, en basit haliyle eksik bir çalışma.”

‘HAKKI TESLİM EDİLMESİ GEREKEN EN ÖNCELİKLİ GRUPLARDAN BİR TANESİ LGBTİ+’LAR’

Akbulut, deklarasyon okuduğu sırada İstanbul Sözleşmesi’ne atıf yapanların seslerini duydukları ama deklarasyonun uluslararası sözleşmeler ile ilgili kısmında İstanbul Sözleşmesi’nden de bahsedilmediğini hatırlatarak şunları kaydetti: “Saadet Partisi’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığı dönemde de bir görüşü vardı. Bu konuda homofobik olduklarını, bunu da deklare etmekten çekinmediklerini biliyoruz. Ancak demokratik bir zeminde bir araya gelmiş partiler için demokrasinin olmadığının ifadesidir. İnsan hakları temelinde bir çalışma yapılıyorsa, hakkı teslim edilmesi gereken en öncelikli gruplardan biri LGBTİ+’lar. Bu anlamda eksik olduğunu düşünüyorum.”

‘BU BİLİNÇLİ BİR GÖRMEZDEN GELME’

"Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni" tanıtımına dernek olarak çağrılmamalarına ilişkin, “Görmezden gelmek belki birbirleri arasındaki ittifak ilişkisinin sağlamlaştırmaya dair bir şey ama toplumsal olarak karşılık bulacağını düşünmüyorum” diyen Akbulut sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: “Bizi tanımıyor olmaları mümkün değil. Birkaç ay öncesine kadar kendilerini genel merkezlerinde ziyaret ettik, taleplerimizi ilettik. Ayrımcılığa ve nefret suçuna maruz kalan LGBTİ+ derneklerini de çağırmak zorundasınız. ‘Biz bu örgütleri tanımıyoruz’ deme şansları yok. Bu bilinçli bir görmemezlik.”