YAZARLAR

Lavrov’un yolu: Pakistan’la yakınlaşma

Tıpkı ABD gibi Rusya da Soğuk Savaş’tan, özellikle 2000’den sonra sınırlı ilişkilere sahip olduğu devletlerle ilişkisini geliştirmek istiyor. Bu, Rusya'ya hem stratejik hem ekonomik avantaj sağlıyor.

Rusya Dışişleri Sergey Lavrov’un Çin’den başlayan ziyaretinde önemli duraklarından Pakistan’dı. 7 Nisan’da Pakistanlı mevkidaşı Şah Mahmud Kureyşi’nin yanı sıra Başbakan İmran Han ile bir araya geldi. 9 yıl aradan sonra Rusya Dışişleri Bakanı'nı ağırlayan Pakistan açısından bu ziyaret kayda değerdi, zira taraflar yalnızca ikili ilişkilerini değil, Afganistan’a dönük izleyecek süreci de ele aldı. Bu yazıda Lavrov’un Pakistan ziyaretini ve önemini ele alacağız.

RUSYA-PAKİSTAN İLİŞKİLERİ: GÜVENLİK VE TERÖRİZM

Rusya-Hindistan- ilişkilerinden farklı olarak Rusya ile Pakistan arasındaki bağların gelişimi Soğuk Savaş sonrasında sınırlı bir şekilde başladı. Özellikle askeri alanda gündeme gelen işbirliği, Rusya’nın Pakistan’a askeri malzeme satma girişimi Hindistan tarafında pek hoşnut karşılanmıyor. Öte yandan hem bölgesel hem de küresel ölçekte örnekleri görüldüğü üzere Pakistan da yakın ilişkilere sahip olduğu ABD ile sorun yaşadığında dış politikasında seçenek ve müzakerelerde gücünü artırmak için alternatif güçlere yöneliyor. Bu bağlamda Rusya, Pakistan için ABD’ye belirli açılardan alternatif değilse de dengeleyici olabilecek konumda yer alıyor. Bu dengeleme politikası özellikle 2011’den sonra daha belirginleşmeye başladı. Rusya açısından Pakistan ile ilişkilerini geliştirmek, ABD’nin Hindistan ile yürüttüğü diplomasi gibi etki alanını güçlendiriyor.

Pakistan’ın konumu ve toplumsal yapısı, bu yapının din ekseninde bazı radikal gruplarla olan ilişkisi, Rusya için Pakistan ile iş birliğini ayrıca önemli kılıyor. Bunun arka planına bakıldığında özellikle radikal İslami grupların Pakistan’ın bazı bölgelerinde örgütlenmesi, destek görmesi Rusya’nın değiştirmek istediği unsurların başında geliyor.

Radikal İslam’ın yayılmasının etkisi Rusya açısından yalnızca Moskova’da patlayan bombalar anlamına gelmiyor, aynı zamanda Orta Asya’nın kontrol altında tutulması açısından önem taşıyor. Orta Asya’nın güvenliği Rusya açısından önemli, zira bu bölge kendi güvenliğini tanımladığı hattın bizzat kendisi. Yani Pakistan ile yürütülecek ilişkilerde güvenlik önemli bir eksen. Bununla beraber Moskova-İslamabad ilişkilerinde enerji ve ekonomi alanında da güçlü gelişmeler yaşanıyor.

MOSKOVA-İSLAMABAD HATTI: EKONOM ENERJİ VE SPUTNİK V

Enerji açısından duruma bakıldığında Rusya, doğal gaz alanında özellikle 2014’te AB ile yaşadığı gerilimlerin de etkisinde kendisine alternatif pazarlar yaratmaya çalışıyor, bu çerçevede Asya’da inşa edilecek boru hatları önem kazanıyor. Bu noktada Çin ile Gazprom arasında 30 yıl boyunca Çin’e yıllık 38 milyar metreküp (bcm) gaz taşıyacak proje ilk akla gelen. Gazprom, Asya Pasifik’te varlığını yalnızca Çin’le sınırlandırmak istemiyor, tam tersi bu adımı, atılacak diğer adımların örneği olarak görüyor. Nitekim Pakistan ile 2015’te yapılan görüşmeler sonucunda Pakistan’a Rusya’dan gaz aktarımı yapmak için 14 milyar dolarlık bir projenin hayata geçmesi kararlaştırıldı. Karaçi’den Lahor'a gaz taşıması planlanan ve Han’ın Pakistan Akımı adını verdiği 1100 km’lik, 2 milyar dolara mal olması beklenen, bir boru hattıyla Gazprom’un Pakistan’a gaz aktarması bekleniyor. Lavrov ile Han’ın görüşmesinde de Pakistan bu projeye verdiği önemin altını çizdi ve burada ortaya çıkaran pürüzleri kısa sürede ortadan kaldıracaklarını iletti. Dahası, Gazprom İran ile Pakistan arasında inşa edilmesi gündemde olan bir hattın da uygulanabilirliğini ele alan şirket.

Ekonomik ilişkilere mercek tutulduğunda iki ülkenin etkileşiminin arttığı görülüyor. Taraflar arasındaki ticaret hacminin geçtiğimiz yıl yüzde 47 oranında artması ve 790 milyon dolara çıkması bu şekilde yorumlanabilir. Rusya’nın Pakistan’a ihraç ettiği bir numaralı ürün buğday. Moskova’nın son yıllarda tarımda edindiği güç, Ortadoğu ve Türkiye’ye tahıl ihracatında karşılık buluyordu, son ticari veriler incelendiğinde buna Pakistan’ın da katıldığı görülüyor. Bununla beraber, sanayinin modernleştirilmesi, demir yolu ve havacılık Pakistan’ın Rusya ile kurmak istediği ekonomik bağların temel başlıklarını oluşturuyor.

Askeri alanda iş birliğinin yapılması son dönemde iki devletin ilişkilerinden dikkat çeken bir diğer konu. Her iki devletin ordularının ortak katılımıyla bölgede tatbikatlar yürütülüyor. Aynı zamanda Rusya ile Pakistan arasında özellikle terörizm ile mücadele konusunda istihbarat paylaşımı da yapılıyor. Rusya’nın Pakistan ile askeri bağlarını hızla güçlendirme girişiminin önemli nedenlerinden biri, ABD ile Pakistan arasında yaşanan sorunlar uyarınca, ABD’nin Pakistan ile olan askeri faaliyetlerine bir süre ara vermesi. Bu durumu fırsata çevirmek isteyen Moskova, askeri olarak İslamabad ile bağlarını etkinlikler yoluyla artırırsa ABD’yi geriletebileceğini düşünüyor.

Pandemi koşulları özellikle aşı geliştiren ülkeler açısından da ikili ilişkilerde bazı fırsatlar yarattı. Bu anlamda aşı diplomasisini en etkili kullanan ülke Çin. Ancak Rusya da geliştirdiği Sputnik V aşısının küresel ve bölgesel düzeyde tanıtımına önem veriyor. AB ile aşı görüşmeleri sürerken, Lavrov Pakistan’da aşı konusunu gündeme getirdi. Lavrov, Pakistan’a 50 bin doz aşı verdiklerini, Pakistan’ın bundan memnun olduğunu ve bu çerçevede 150 bin doz daha aşıyı ücretsiz sunabileceklerini söyledi. Rusya’nın Pakistan’a yaklaşık 200 bin doz aşı sağlayacak olması, aslında aşı satışı için promosyon. 220 milyon nüfuslu ülke, pandemiden bir hayli hasar aldı. Bu noktada Pakistan Rusya’dan ülkesine Sputnik V üretimi için tesis kurulmasını istiyor. Lavrov ile Kureşi bu konuyu detaylı biçimde görüştü. Yani Rusya alışıldık adreslerin yanına Sputnik V ile hem yeni bir Pazar hem de ilişkileri geliştirecek yeni bir başlık ekledi.

Bu başlıkların tamamı Lavrov’un ajandasında yer aldı. Ancak gündeme gelen en önemli başlıklardan biri ABD, Çin, Rusya ve Pakistan’ın da dahil oldu Taliban ile Afgan Hükümeti arasında yürütülen barış görüşmeleriydi.

AFGANİSTAN BARIŞ SÜRECİ VE PAKİSTAN

Afganistan hükümeti ve Taliban arasında yaşanan iç savaşın milyonlarca kurbanı olduğu gibi ülkeden göçün de en önemli sebebi. Bu durum bölgenin istikrarı açısından komşu ülkeleri ve ülkede askerleri bulunan ABD’yi çözüm üretmeye itiyor. Bu çerçevede temelleri 2019’da atılan barış görüşmeleri yaklaşık 2 yıldır devam ediyor. Görüşme Afganistan’daki iki taraf arasında gerçekleşse de kolaylaştırıcı ve yönlendirici statüsünde olan dört devlet var: ABD, Rusya, Çin ve Pakistan. İki taraf arasında yapılan görüşmeler aralarında Rusya, Türkiye, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi farklı ülkelerin olduğu adreslerde gerçekleştirildi. Görüşmeler açısından Pakistan önem taşıyor, zira İslamabad’ın uzun yıllara yayılacak şekilde Taliban ile yakın ilişkileri olduğu, Taliban militanlarının Pakistan’da eğitildiği sır değil. Nitekim Trump döneminde Pakistan’ın Taliban’a sığınaklar sağladığı gerekçesiyle Washington Pakistan’a vereceği 1.1 milyar dolarlık askeri yardımı askıya almış ve iki devlet ilişkilerinde sorunlar yaşanmaya başlanmıştı.

Rusya bu noktada Pakistan ile ilişkilerini geliştirdiğinde Afganistan Barış Süreci’ne etkisinin artacağını düşünüyor. Bu nedenle iki taraf da ziyarette, 'Afganistan Barış Süreci’nde yan yana olmaktan mutluyuz' dedi. Biden Yönetimi, Afganistan süreci dahil Pakistan ile ilişkileri yeniden ele alacak, ancak ABD’nin temel hedefinin Çin’i sıkıştırmak ve gücünü geriletmek olduğu dikkate alındığında Çin ile iyi ilişkilere sahip olan Pakistan için sorunlu bir süreç başlayacak. İşte bu noktada Rusya, hem Çin ile ilişkisi olan bir aktör olarak hem ABD eleştirileriyle Pakistan ile bağlarını kuvvetlendirmek için bu geçiş sürecini kazanca dönüştürmek istiyor. Lavrov’un Hindistan’ı rahatsız etmeyi göze alarak Pakistan’a geçmesi ve buradaki görüşmeleri bu durumun kanıtı.

Özetle tıpkı ABD gibi Rusya da Soğuk Savaş’tan, özellikle 2000’den sonra, sınırlı ilişkilere sahip olduğu devletlerle etkisi ve ilişkisini geliştirmek istiyor, bu Rusya için hem stratejik hem de ekonomik açıdan avantaj sağlıyor. ABD nasıl ki Asya Pasifik dengesi ve Çin hedefi uyarınca Hindistan ile yakınlaşma içerisindeyse, Rusya da kendi politik gündemi ve öncelikleri uyarınca bunu Pakistan ile yapmak istiyor.


Mühdan Sağlam Kimdir?

Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda doktorasını yapmıştır. Enerji politikaları, ekonomi-politik, devlet-enerji şirketleri ilişkileri, Rus dış politikası ve enerji politikaları, Avrasya enerji politiği temel ilgi alanlarıdır. Gazprom’un Rusyası (2014, Siyasal Kitabevi) isimli kitabın yazarı olup, enerji ve ekonomi-politik eksenli yazıları mevcuttur. Barış için Akademisyenler “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzadığı için 7 Şubat 2017'de çıkan 686 sayılı KHK ile üniversiteden ihraç edilmiştir.