Kuzey Amerika Ortadoğu Çalışmaları Derneği'nden Erdoğan’a Boğaziçi mektubu

Kuzey Amerika Ortadoğu Çalışmaları Derneği, Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan son gelişmelerle ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a mektup yazdı. Mektupta akademik özgürlük vurgusu yapıldı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Kuzey Amerika Ortadoğu Çalışmaları Derneği (MESA), Boğaziçi Üniversitesi Rektör vekili Naci İnci’nin Can Candan’ı görevden alması ve Feyzi Erçin’in Boğaziçi Üniversitesi’ndeki derslerini iptal etmesi ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Yönetim Kurulu Başkanı Dina Rizk Khoury ve MESA Akademik Özgürlük Komitesi’nin başkanı Laurie Brand imzalı bir mektup gönderdi.

Mektupta uzmanlık alanı Fizik olan İnci’nin, yetkinliği olmamasına rağmen uzmanlık alanı dışındaki alanlarda verdiği kararlarla, akademik özgürlük, ifade özgürlüğü ihlallerinde bulunduğu ve öğrencilerin eğitim hakkını ihlal ettiği belirtildi.

Mektubun gönderildiği diğer kişi ve kuruluşlar arasında; Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İbrahim Kalın, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Amerikan Fizik Derneği, European Physics Letters Editoryal Bürosu, Alman Fizik Topluluğu, 4th Physikalisches Institut, Stuttgart Üniversitesi (Almanya) gibi kuruluşlar da yer alıyor.

Mektubun Türkçe çevirisi şu şekilde:

"Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan,

Bu mektubu, the Middle East Studies Association (MESA) of North America [Kuzey Amerika Ortadoğu Çalışmaları Birliği] ve onun Akademik Özgürlük Komitesi adına, bu sene başında Boğaziçi Üniversitesi hoca ve öğrencilerinin protestolarına rağmen rektör atadığınız Melih Bulu’nun görevden alınmasının ardından rektör vekili olan Mehmet Naci İnci tarafından iki hocanın işten çıkartılmasına yönelik rahatsızlığımızı ifade etmek üzere yazıyoruz. Can Candan ve Feyzi Erçin’in iş akitlerine son verilmesini kınıyor ve ivedilikle yeniden görevlendirilmelerini talep ediyoruz. Ayrıca sizi Rektör Vekili Prof. Dr. Naci İnci’yi görevden almaya ve Boğaziçi Üniversitesi hocalarının köklü özerk üniversite yönetişim gelenekleri doğrultusunda bir rektör seçmelerine izin vermeye davet ediyoruz.

Alanın önde gelen kuruluşu olan MESA, 1966 yılında Ortadoğu ve Kuzey Afrika üzerine araştırma ve öğretimi desteklemek amacıyla kurulmuştur ve dünya genelinde 2 bin 800’e yakın üyesi bulunmaktadır. Ortadoğu Çalışmaları Uluslararası Dergisi ( International Journal of Middle East Studies ) adlı akademik dergiyi yayımlayan Birlik, Ortadoğu bölgesinde ve bölgeyle ilgili Kuzey Amerika ve dünyanın farklı ülkelerinde gerçekleşen alanla ilgili çalışmalarda akademik özgürlük ve ifade özgürlüğünün sağlanması için çalışmaktadır.

Size bu yıl hükümetinizin Boğaziçi Üniversitesi idaresine dönük uygunsuz müdahaleleri ve intihal suçlamalarıyla anılan tartışmalı ve yetersiz bir aday olan Melih Bulu’yu rektör olarak atamanız konularında çeşitli kez birkaç mektup yazdık. Bulu 15 Temmuz 2021’de tarafınızca görevden alındı ve yerine, Boğaziçi Üniversitesi’nde bir fizik profesörü olan yardımcısı İnci vekalet etmeye başladı. Bulu’yu rektör olarak atamanızı da, görevden almanızı da, her ikisi de Boğaziçi Üniversitesi’nin akademik özgürlük ve yönetişim normlarını dikkate almayan Cumhurbaşkanlığı kararlarıyla gerçekleştiği için meşru bulmadığımızı ifade etmeliyiz.

Kaldı ki, Bulu’nun yerine İnci’nin rektör vekili olarak göreve getirilmesi de üniversite idaresi açısından bir iyileştirme anlamı taşımamaktadır. Nitekim İnci hocaların karşı çıkışlarını baskılamaya çalışırken ve protestocu öğrencileri gözaltına almaları için özel güvenlik destekli polis güçlerini kampüse davet ederken Bulu’nun sadık yardımcısı olarak kendisine hizmet ediyordu.

Bulu’yu atamanızdan bu yana, Boğaziçi’nde eğitim hakkına ve akademik özgürlük normlarına dönük çeşitli ihlaller gerçekleşti. Bu konular hakkında dört mektup yazdık ve MESA Yönetim Kurulu da bir açıklama yayımladı (bkz. 7 Ocak 2021, 20 Ocak 2021, 4 Şubat 2021 ve 9 Şubat 2021 tarihli mektuplar ve 12 Şubat 2021 tarihli Yönetim Kurulu Açıklaması). İnci, bu mektuplarda belgelenen ihlallerde etkin görev aldı. Son olarak, bağlı oldukları bölümün, derslerinin onaylanması ve sözleşmelerinin yenilenmesi yönündeki görüşünü görmezden gelerek, Can Candan ve Feyzi Erçin’in iş akitlerine son verdi. Bu noktada altını çizmekte yarar var: İnci, uzmanlık alanı Fizik olduğu için Film Çalışmaları Sertifika Programında ders veren bu hocaları bağımsız biçimde değerlendirme yetisinden bütünüyle yoksundur. Ayrıca İnci, Ekonomi profesörü Ünal Zenginobuz’u, 9 Şubat 2021’de Sosyal Bilimler Enstitüsü müdürlüğüne seçilmesini de görmezden gelerek üniversite yönetişim geleneklerini çiğnemiş ve yine yetersiz olduğu halde bu enstitü müdürlüğüne kendisini atamıştır. Benzer bir biçimde İnci, üniversitenin atama ve yükseltmelerle ilgili değerlendirme sistemini görmezden gelerek, Üniversite Yönetim Kurulu’nun bir yükseltme dosyasıyla ilgili olumsuz değerlendirmesini tek başına tersine çevirip değerlendirilen öğretim üyesini profesörlüğe atamıştır.
İnci’nin akademik özgürlük, ifade özgürlüğü ve öğrencilerin eğitim hakkını nasıl hor gördüğünün belki de en açık delili, kampüsteki barışçıl bir gösteri sırasında üniversite özel güvenlik görevlileri ve polisin şiddetli saldırısına uğrayan ve daha sonra LGBTİ+ bayrakları taşıdıkları için gözaltına alınan öğrencileri savunmaktan uzak durmasıdır. İnci öğrencileri savunmak bir yana, protestocu öğrencilere disiplin soruşturmaları açarak ve en sert cezaları almaları için uğraşarak baskıyı artırmayı tercih etmiştir. Emekli ve yarı zamanlı hocaların kampüs erişimini sınırlayan kararlara imza attığı gibi, 13 Nisan 2021 tarihinden itibaren bölüm ve fakültelerince ders vermeleri onaylanan bazı emekli ve yarı zamanlı hocaların sözleşmelerini imzalamayı durdurmuştur.

Bunlara ek olarak İnci, kendinden önceki rektör zamanında toplumsal cinsiyet ve cinsel yönelim temelli ayrımcılık yaşayan öğrencilere dönük ayrımcılık karşıtı koruma önlemlerinin yürürlükten kaldırılmasında da suç ortağıdır. Hatta 2 Şubat 2021’de BULGBTİ+ Öğrenci Kulübü’nün kapatılması ve CİTÖK (cinsel Tacizi Önleme, Eğitim ve Destek) Koordinatörlüğü ofis koordinatörünün sözleşmesinin sonlandırılması ve böylece koordinatörlüğün fiili olarak sona erdirilmesiyle bu ayrımcılığa bilfiil katkıda bulunmuştur. Çeşitli bölümlerden gelen ve koordinatörlüğün önemini vurgulayan yazılara rağmen koordinatörlüğün fiilen kapatılmasına izin vermiştir. Ayrıca rektör yardımcılığı sırasında, akademik işlerden sorumlu rektör yardımcısı olarak görev yaparken, iddiaya göre rektörün “erkekler arasında daha rahat hissettiği” gerekçesiyle pek çok kadın çalışanı yerlerinden etmiş ve böylece neredeyse tamamen erkeklerden oluşan bir üniversite idaresinin oluşmasına yol açmıştır.

İnci’yle ilgili şikâyet listesi, üniversite yönetişiminin tüm temel kurallarına dönük ihlalleri içerir: akademik özgürlük, demokratik değerler, toplumsal cinsiyet eşitliği, öğrencilerin ayrımcı muamelelerden korunması ve ifade özgürlüğüne saygı. Kendisi şu anda yeni kalıcı rektör olarak atanmak için adaydır da. Hükümetinizi rektör atama uygulamasından vazgeçmeye ve hem Boğaziçi Üniversitesi’ne hem ülkedeki diğer tüm kamu üniversitelerine özerk yönetişim ve rektörlerini seçme haklarının iade etmeye davet ediyoruz. Ayrıca İnci’nin öğrenci protestolarına destek veren ya da kendileri de protestoda bulunan hocaların, misilleme olarak sözleşmelerine son verme yönündeki keyfi kararlarının da geri çekilmesini talep ediyoruz.
İnci’nin Erçin ve Candan’ın iş akitlerine son verişiyle ilgili ayrıntılar öğretici niteliktedir. Mayıs ayında İnci, kısa süreliğine (25-31 Mayıs) izne çıkan Bulu’ya vekalet ederken, sekiz senedir Boğaziçi’nde Sinemada Müzik dersleri veren Feyzi Erçin’in 2021 yaz okulu ve güz akademik yarıyılında vermesi planlanan derslerini açmasına izin vermemiştir. Bu alışılmadık ve son dakika kararını savunmak için, Erçin’in not vermesiyle ilgili temelsiz eleştiriler getirmiş ve yine hiçbir kanıt göstermeden Erçin’in verdiği eğitimin üniversitede sunulan eğitimin niteliğini olumsuz etkilediğini iddia etmiştir. Erçin’in derslerini sonlandırmayla ilgili karara dönük öğrenci ve hoca tepkileri ile aynı sırada konunun medyada ele alınışı, Erçin’in aslında Bulu atamasına karşı öğrenci ve hoca protestolarına açıktan ve yoğun bir şekilde destek vermesi nedeniyle işinden edildiğini göstermektedir. Erçin, İnci’nin kararını kınayan bir kamuoyu açıklamasında, şu ana kadar Boğaziçi’nde vermiş olduğu 15 dersteki öğrenci notlarının üniversite ortalamalarıyla tutarlı olduğunu ama pandemi sırasında pek çok hoca gibi, kapanma koşullarında dersleri tamamlamaya çalışan öğrencilerin karşılaştıkları birçok zorluğu dengelemek için notları biraz daha hoşgörülü verdiğini belirtmiştir.

Ne yazık ki İnci, hocalara dönük misilleme amacı güden uygulamalarına rektör vekili olarak da devam etmiş, on dört yıldan uzun süredir Boğaziçi’nin sevilen hocalarından biri olarak Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü’nde ders veren Can Candan’ın iş akdine son vermiştir. Aynı zamanda bir belgesel sinemacı olan akademisyen Can Candan, film çalışmaları alanında dersler vermesinin yanı sıra, LGBTİ+ öğrenci kulübünün danışman hocalığını da yapmıştır. Bu kulübün öğrencilerine yukarıda da değinilen eziyet örüntüsü, Candan’ın sadece protestolarda oynadığı rol nedeniyle değil, Boğaziçi kampüsüne atadıklarınız tarafından yürütülen ayrımcı saldırı dolayısıyla da işinden edildiğine işaret etmektedir. Candan’ın işten çıkarılmasını bir açıklamayla protesto eden Boğaziçili akademisyenler, bu durumun yasanın yanı sıra üniversite senatosu tarafından onaylanan üniversite yönetişim ilkeleriyle de uyumlu olmadığını ifade etmişlerdir. Akademisyenler, atanmış yöneticilerin keyfi ve adaletsiz eylemlerinin bir parçası olan Candan’ın işten çıkarılmasını kınamış ve işlerinin feshine yasal olarak itiraz etmeleri sürecinde hem Candan hem Erçin ile dayanışma içinde hareket edeceklerini açıklamışlardır.

Boğaziçili hoca ve öğrencilerin protestolarının Bulu’nun görevden alınmasına rağmen devam etmesinde, kısmen İnci’ye ve onun keyfi eylemlerine dönük desteğinizin de etkisi bulunmaktadır. Sonuçta, hükümetinizin üniversite yönetişimi ve akademik özgürlüğü hiçe sayması bu protestoların asıl hedefi olmayı halen sürdürmekte. Hükümetinizin ve atadığınız idarecilerin eylemleri Türkiye’nin en prestijli üniversitelerinden birinin itibar ve akademik bütünlüğünü zedelerken, Türkiye’deki yükseköğretimin özerklik ve niteliğine sizin liderliğiniz altında uygulanan hasar verme genel örüntüsünü de devam ettirmiş oluyor. Sizi bu örüntüye son vermeye ve Boğaziçi Üniversitesi’ni de kapsayacak biçimde tüm ülkede üniversite özerkliğine dönük saygıyı yeniden tesis etmeye davet ediyoruz.

Bir Avrupa Konseyi üye ülkesi ve İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi’nin bir imzacısı olarak Türkiye; düşünce, ifade ve toplanma özgürlüklerini korumakla yükümlüdür. Türkiye ayrıca İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Uluslararası Sivil ve Siyasal Haklar Anlaşması ile Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Nihai Senedi’nin de imzacısıdır. Bunların tümü akademik özgürlüğün temelini oluşturan ifade ve bir araya gelme özgürlüklerinin korunmasına dönüktür. Hükümetinizin uygulamalarıyla çiğnenen bu haklar aynı zamanda T.C. Anayasası’nın 25-27 ve 42. maddeleriyle korunmaktadırlar.

Hükümetinizi Türkiye’deki üniversite özyönetim geleneğini canlandırmaya, Boğaziçi Üniversitesi rektör vekili İnci’yi desteklemeyi sona erdirmeye ve üniversitelerin kendi rektörlerini seçtikleri geleneksel uygulamaya dönmelerine izin vermeye çağırıyoruz. Ayrıca Can Candan ve Feyzi Erçin’in üniversitedeki görevlerine iadelerini de talep ediyoruz.

Bu konuya göstereceğiniz ilgi için teşekkür ederiz. Müspet cevabınızı bekliyor olacağız.

İçtenlikle,

Dina Rizk Khoury MESA Başkanı, George Washington Üniversitesi Profesörü

Laurie Brand Akademik Özgürlük Komitesi Başkanı, Güney California Üniversitesi Seçkin Emekli Profesörü

Mektubun gönderildiği diğer kişi ve kuruluşlar:

Ibrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı
Mustafa Şentop, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
Abdülhamit Gül, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı
Yekta Saraç, Türkiye Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı
Ziya Selçuk, Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanı
Maria Arena, Avrupa Parlamentos İnsan Hakları Alt Komitesi Başkanı
Viktor Almqvist, Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komitesi Basın Sözcüsü
Josep Borrell Fontelles, Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi
Fiona Knab-Lunny, Josep Borrell Kabinesi Üyesi, Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi
Hannah Neumann, Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Alt Komitesi Başkan Yardımcısı
Raphael Glucksmann, Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Alt Komitesi Başkan Yardımcısı Christian Danielsson, Avrupa Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Genel Müdür
Dunja Mijatović, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri
Kati Piri, Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi Üyesi
Nacho Sanchez Amor, Avrupa Parlamentosu Üyesi ve Avrupa Parlamentosu Daimi Türkiye Raportörü
Verónica Michelle Bachelet Jeria, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri
Irene Khan, Fikir ve ifade özgürlüğü hakkını geliştirme ve korumaya yönelik Birleşmiş Milletler Hususi Raportörü
Koumbou Boly Barry, Eğitim hakkına dair Birleşmiş Milletler Hususi Raportörü
Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü
Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği
Matthew A Palmer, ABD Dışişleri Bakanlığı, Bakan Yardımcısı Vekili
Amerikan Fizik Derneği
European Physics Letters Editoryal Büro
Alman Fizik Topluluğu
Società Italiana di Fisica
The Royal Society of Sciences (UK)
4th Physikalisches Institut, Stuttgart Üniversitesi" (HABER MERKEZİ)

Mektubun İngilizce aslı:
https://mesana.org/advocacy/committee-on-academic-freedom/2021/08/03/letter-regarding-the-termination-of-the-contracts-of-two-professors-at-boazici-university-by-acting-rector-mehmet-naci-inci