YAZARLAR

Kuşkular bitsin, barış gelsin

Barış, iki taraf arasında yapılan sözleşme ile yürürlüğe girer ve bir taraf sorumluluğu üstlenerek kendisini feshederek dev bir adım atarken diğer tarafın Ekim ayından bu yana istikrarlı bir şekilde sürdürdüğü ketumluk, kuşkuyu diri tutan yegane unsur olarak Şeyh Said Meydanı'nda duruyordu.

Şeyh Said Meydanı'nı kuşatan polisler şefkatli değilse bile mümkün olduğunca kibardı. Elbette yoğun bir önlem alınmıştı ve alana girmek isteyen insanlar iki arama noktasından geçmek zorundaydı. Ancak polis elini çabuk tutarak arama noktasında yığılmanın önüne geçti. Yaklaşık 1 saat sonra İmralı Heyeti'nin açıklamasını, alanı dolduran binlerce kişi ile birlikte dinleyeceklerdi. Ve kim bilir, heyetin yapacağı açıklamanın meydanı dolduran kalabalık kadar kendilerini de ilgilendirdiğinin farkındaydılar.

Yapılacak açıklama meydanı dolduran insanları yakından ilgilendiriyordu. Çatışmalı süreçten her birinin canı çok yanmıştı. Evlatlarını kaybetmişlerdi, köyleri yakılmıştı, türlü işkenceler görmüşlerdi ve neredeyse hepsinin bir yakını ya hapiste ya da sürgündeydi. Şimdi İmralı Adası'ndan bir barış ihtimali doğuyordu. İşte bu ihtimali desteklemek, bu ihtimale güç vermek için Şeyh Said Meydanı'nı doldurmuşlardı. O çok özlenen barış olacak, yıllar yılı maruz kaldıkları her türlü baskı geride kalacak, endişesiz bir oh çekebileceklerdi nihayet. Belki abartıyorum, ama umut ve güven iyi bir şeydir.

*

Şeyh Said Meydanı'nda onlarca etkinlik izledim. İzlediğim hiçbir etkinlik meydanı dolduramadı. Bugün gerçekleşen etkinlik hariç... İmralı Heyeti Abdullah Öcalan'ın mesajını İstanbul'da açıklayacak ve açıklama dev ekranda Diyarbakır'dan da izlenebilecekti. Binlerce insan açıklamayı izlemek üzere toplanmıştı meydanda. Bunun için DEM Parti tarafından araçlarla anons da yapılmıştı şehirde. Son dakika haberi ise bakanlığın görüntülü canlı yayına izin vermediği oldu. Bu ayrıntının üzerinde kimse durmadı, meydanı dolduran müzik eşliğinde halay çekmeye, slogan atmaya ara vermedi. Slogan demişken, "Biji Serok Apo" (Yaşasın Başkan Apo) sloganı, bir etkinlikte, yıllar sonra ilk kez bu kadar kitlesel ve yoğun bir şekilde atıldı.

*

Öcalan'ın açıklamasında neler var? Meydanı dolduran insanların ortak sorusu buydu. Yorumlar çeşitliydi. Herkes, doğruluğu tartışılır 'bir yerden' aldığı duyumu paylaşıyordu. Fakat her yorum aynı kapıya çıkıyordu: Öcalan "silahları bırakın" diyecek. Ardından şu soru geliyordu: Silahlar hangi vaatlere göre bırakılacak?

İşte bu sorunun net bir cevabı yoktu. Hatta 'bir yerden' alınan duyumlar bile bu soru karşısında yetersiz, biçare kaldığını hissettiriyordu.

Kuşkular bitsin, barış gelsin - Resim : 1

Yine de meydanda bir umut, bir sevinç havası esiyordu. Soğuk kış güneşini meydanda toplanan kadınların ve erkeklerin, gençlerin ve yaşlıların umudu ısıtıyordu.

Umut ise apaçıktı ki Öcalan'a duyulan güvenden kaynaklanıyordu. Meydanda oluşan fikir, özetle, "Öcalan PKK feshedilmeli diyorsa, vardır bir bildiği" cümlesinde şekillenmişti.

Hiç mi kaygı duymuyordu meydanda halay çekerek, slogan atarak açıklamanın yapılmasını bekleyenler de? Elbette vardı ve bu kuşkulu iyimserlik hali yılların tecrübesine dayanıyordu. Barış, iki taraf arasında yapılan sözleşme ile yürürlüğe girer ve bir taraf sorumluluğu üstlenerek kendisini feshederek dev bir adım atarken diğer tarafın Ekim ayından bu yana istikrarlı bir şekilde sürdürdüğü ketumluk, kuşkuyu diri tutan yegane unsur olarak Şeyh Said Meydanı'nda duruyordu.

Öcalan serbest kalacak mı? Çocuklarımız dağdan inecek mi? Mahpuslar serbest kalacak, sürgünler geri dönecek mi? Kürtler ve Kürtçe yasal ve anayasal haklarına kavuşacak mı? Belediyelere artık kayyım atanmayacak mı? Sürece destek olmak için meydanda toplanan insanlar, daha ne sorular sordular, bilemezsiniz.

*

Açıklama görüntülü yapılmadı. Halbuki talep bu yöndeydi. Açıklamanın görüntülü yapılması talebi yeni değil aslında. 2013 Newroz kutlaması sırasında Abdullah Öcalan'ın mesajı okunmuştu, hatırlanabileceği gibi. Bir dahaki Newroz'da Öcalan'ın mesajının görüntülü olması gerektiği yönündeki talep, çözüm süreci boyunca kutlanan bütün Newroz'larda dile getirildi. Sonra işte, süreç bitti ve talep de bugüne kaldı.

Aslında Öcalan'ın mesajı görüntülü olsaydı kıyamet kopmayacaktı ve meydanda ya da televizyonlarının karşısına geçip açıklamayı bekleyenlerin sürece güvenini pekiştirecekti.

Açıklama yapıldı. Meydan çıt çıkarmadan, pür dikkat dinledi. Ahmet Türk açıklamanın Kürtçesini okudu ve son cümleyi duyanların yüzü düşmediyse de düşünceli hallerini, gözlerinde beliren soru işaretlerini görmek mümkün oldu.

Kuşkular bitsin, barış gelsin - Resim : 2

Etkinlik bittiğinde tek bir soru vardı meydanda: Bundan sonra ne olacaktı? Şeyh Said Meydanı'nı dolduran Diyarbakırlılar, bu soruyu yanlarına alarak sessizce boşalttılar meydanı.

Bir de Sırrı Süreyya Önder'in Öcalan'dan aktardığı cümle yer etti akıllarda. Önder'ın aktardığına göre Abdullah Öcalan heyete, “Şüphesiz pratikte silahların bırakılması ve PKK’nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir” demişti. Bu uyarının ne anlama geldiği, karşılık bulup bulmayacağı önümüzdeki günlerde çok tartışılacak. Pratik, "demokratik siyaset ve hukuki boyutun" tanınıp tanınmadığını da gösterecektir.

2013'teki çözüm sürecinden deneyimli AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, Öcalan'ın çağrısı üzerine yaptığı açıklamada, "Çağrının özü silahların bırakılması ve terör örgütünün kendisini feshetmesidir. Biz sonuca bakarız." dedi.

Şeyh Said Meydanı'nı sessizce boşaltanlar da, öyle görünüyor ki, çağrının ardından hükümetin atacağı adımlara bakacak. Mesela belediyelere kayyım atama dönemi bitti mi? İşte bu ve benzeri sorular nedeniyle umuda ve iyimserliğe kuşku da eşlik etti Şeyh Said Meydanı'nda.

Kuşkular bitsin, barış gelsin ölümlerden yorgun düşmüş toprağa.


Vecdi Erbay Kimdir?

Mardin, Şenyurt doğumlu. Üniversite eğitimini tamamlayamadı. Çeşitli dergilerde yazıları, şiirleri, öyküleri yayımlandı. On yıla yakın bir süre Özgür Gündem gazetesinin kültür sanat editörlüğünü üstlendi. Çeşitli yayınevlerinde çalıştı. Yayımlanmış iki şiir kitabı var: Kuşkular Zamanı (Toplumsal Dönüşüm Yayınları, 1997), Yaz Sayıklamaları (Piya Kitaplığı, 2003). Öykü kitabı Masalın Ölümü, 2006 yılında Agora Kitaplığı'ndan çıktı. İnatçı Bir Bahar-Kürtçe ve Kürtçe Edebiyat derleme kitabı Ayrıntı Yayınları’ndan 2012’de çıktı. Şiir: Görülmüştür, Türkiye Barışını Arıyor, General Electric -Halil İncesu karikatür albümü yayıma hazırladığı kitaplardan birkaçı. Diyarbakır'da yaşıyor ve Gazete Duvar bölge temsilcisi olarak çalışıyor.