Kuru toprağa buğday ektiler, yağış bekliyorlar: Sulama yatırımı artmalı

Toprağın yağmurla beslenemediği, buğday ekim dönemi gelen Trakya'da üreticinin gözü gelecek yağmur haberinde. Ekim mevsimini kaçırmak istemeyen çoğu üretici kuru toprağa ekim yapmaya başladı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Kuraklığın yaşandığı Trakya'da üreticiler, mevsimi kaçırmamak için kuru toprağa buğday tohumlarını ekmeye başlarken, bir yandan da yağış bekliyor. Üreticilerin, yağışların geç geleceği korkusuyla ekime başladığını söyleyen Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, "Kurak bir yıl geçirdik ve buğday ekim dönemi geldi. Halen kurak, yine yağış yok ama maalesef ki zaman geldi, bundan sonra üreticinin bekleyecek sabrı da kalmadı. Yağmur yağsın diyoruz ama ne zaman yağacağı belli değil. Şu anda toprak tamamen kuru, ekseniz de bir anlam ifade etmiyor. Ne zaman yağmur yağarsa o zaman çıkar" dedi.

'ÜRETİCİNİN EKİM İÇİN BEKLEYECEK SABRI KALMADI'

DHA'da yer alan habere göre, uzun süre beklemelerine rağmen bölgenin yağış almadığını, üreticinin de mevsimi geldiği için kuru toprağa ekim yaptığını söyleyen Arabacı, "Kurak bir yıl geçirdik ve buğday ekim dönemi geldi. Halen kurak, yine yağış yok ama maalesef ki zaman geldi, bundan sonra üreticinin bekleyecek sabrı da kalmadı. Yağmur yağsın, diyoruz ama ne zaman yağacağı belli değil. Şu an üretici ekiyor ama neden ekiyor? Şu anda toprak tamamen kuru, ekseniz de bir anlam ifade etmiyor. Ne zaman yağmur yağarsa o zaman çıkar. O yüzden tamamen kuru olmasından dolayı üretici biraz daha rahat ekiyor. Bu durumun üreticiyi tedirgin eden bir kısmı var, bundan sonra gelecek yağışlar. Gelecek yağışlar çok kuvvetli olmazsa, az olur ve buğdayın çimlenmesine yol açar. Sonrasında da arkası gelmezse, kök kuruya erdiğinde buğday sararmaya ve kurumaya başlar. Bizi tedirgin eden kısım bu ama biz de diyoruz ki artık kış geliyor, bu saatten sonra buğdayımızı toprakla buluşturuyoruz" dedi.

'ŞU EKTİĞİMİZ BUĞDAY ÇIKMAZ'

İlerleyen süreçte gelecek yağışların büyük önem taşıdığını dile getiren Arabacı, "Şu an toprak kuru olduğu için ektiğimiz hiçbir buğday çıkmaz. Ne zaman yağmur yağarsa o gün ekmişiz gibi olacak. O yüzden biz de toprak tamamen kuru olduğundan dolayı ekime başladık. Toprakta bundan önce bir miktar yağıp da 'alaca tav' dediğimiz bir pozisyon olsaydı, zaten bu süreçte ekmek çok doğru olmazdı. Mecburen yağmuru bekleyecektik ama şu anda toprağın kuru olmasından dolayı ekilişi açısından bir sıkıntı yok ama bundan sonra gelecek yağışlar önemli" diye konuştu.

'SULAMA YATIRIMININ ÇOĞALMASI GEREKLİ'

Geçen yıl da kurak toprağa buğday ektiklerini fakat sonraki süreçteki yağışlarla güzel verim aldıklarını hatırlatan Arabacı, "Bu yıl da aynı olur diye umuyorum ama tabii bunun hiçbir zaman garantisi yok. Edirne'nin bu kısmında çok sulama yatırımı yok, bu nedenle; 'yağmur yağarsa, Allah verirse' diyoruz. Dolayısıyla sulama yatırımlarının çoğalması gerektiğini, bir an önce üreticileri suyla buluşturmak gerektiğini düşünüyorum. Mesela şu anda bulunduğumuz bölge Çömlekköy Barajı'nın sulama alanı içerisindeki olan bir bölge. Burada baraj olduğu takdirde hiçbir metrekare kuru kalmayacak şekilde sulanabilecek. Çömlekköy Barajı'ndan Edirne merkeze kadar 56.500 metrekare alan sulanabilecek" dedi.

SU KUYULARI AÇILMALI

Bölgede açılacak su kuyularının da üreticiye çok yararlı olacağını kaydeden Arabacı, "Hep diyoruz; kullanabileceğimiz yerlerde, yer altı suları varsa Devlet Su İşleri öncülüğünde o bölgelerde kuyu açılabilir. Konya ve diğer bölgelerde biliyorsunuz yer altı suları çok aşağıya çekildi. Biz en azından zarar vermeyecek şekilde belli aralıklarla da olsa can suyu verebileceğimiz kuyuların açılmasını ve üreticilerimizin suyla buluşturulmasını düşünüyoruz. Tabii burada devletimiz de bize destek olursa daha güzel olur. Biz tamamen devletten beklemeyelim, kendimiz de katkı sağlayalım. Hep birlikte bu yer altı su kuyularını hayata geçirirsek, o zaman üreticilerimiz bir nebze olsa arazisinin yüzde 50'sini sulamış olsa daha şanslı olacak ve riske atmamış olacak ektiği buğdayını" ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)