YAZARLAR

Kupa Trabzonspor'un, zafer Abdullah Avcı'nın

Türk futbolunda daha önemli ne vardı ki Trabzonspor'un bu başarısına ve Başakşehir'le olan maçına bu kadar az yer verdiniz ve üzerine konuşmadınız. Tamam, anladık Fenerbahçe'ye Mesut Özil geldi. Beşiktaş'ta Hulk falan konuşuluyor. Anladık da, sırf reyting uğruna, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaraylıların çoğunlukta olduğu bir ülkede daha fazla ilgi görecek diye ülkenin çok değerli bir kupasına ve o kupa için oynanan müsabakaya bu kadar “gazozuna maç” muamelesi yapılmaz ki.

“İyi kadroyla iyi hoca olunur”, Türk futbolunda “Atan ile tutanın iyi olacak” ve “Atamayana atarlar” kadar popüler bir deyimdir. Neredeyse herkesin diline dolandırdığı, zaman zaman çok ciddi savunduğu, bazen de hiçbir gerçeklik barındırmayan ifadelerdir.

Öncelikle Türk spor basını son bir haftadır sınıfta kalmıştır. Bunun altını kalın bir çizgiyle çizelim, iyice görülsün. Hafta içi bir Süper Kupa maçı oynandı. Geçen sezonun lig şampiyonu Başakşehir ile Türkiye Kupası şampiyonu Trabzonspor'un karşılaşması. Başakşehir şampiyonluk yarışını Trabzonspor'a karşı verdi. Pandemi olmasaydı, liglere ara verilmeseydi ve takımlar seyircisiyle oynuyor olsaydı belki biz bugün başka bir lig senaryosuna şahit oluyorduk. Bu iki takım bu sezona çok kötü başladı. Başakşehir neredeyse küme düşme hattında, Okan Buruk yılın hayal kırıklıklarından biri durumunda. Trabzonspor'un ise yaz transfer döneminde kolu kanadı kırılmış, takım en önemli oyuncularını kaybetmişti. Sosa ve Sörloth. Sezona teknik direktör Eddie Newton ile başlayan Trabzonspor, bir yerde bu işin böyle yürümeyeceğini anladı ve yerine, geçtiğimiz sezon Beşiktaş'ta hayal kırıklığı olan Abdullah Avcı'yı getirdi. Abdullah Avcı ise bu şampiyon Başakşehir'in en büyük mimarı belki de. Okan Buruk ise Avcı'nın kurduğu takımın başına geçerek şampiyonluğa ulaştı. Bu Süper Kupa maçı böylesi müthiş bir hikayeyi barındırıyor. Üzerine saatlerce konuşulabilir, tartışılabilir unsurları içeriyor.

Trabzonspor, Süper Kupa'yı kazandı. Trabzonspor'u öncelikle kutluyoruz. Trabzonspor ve Abdullah Avcı cephesinin detaylarına gireceğiz ama öncelikle bir soru sormak gerekiyor. Türk futbolunda daha önemli ne vardı ki Trabzonspor'un bu başarısına ve Başakşehir'le olan maçına bu kadar az yer verdiniz ve üzerine konuşmadınız. Tamam, anladık Fenerbahçe'ye Mesut Özil geldi. Beşiktaş'ta Hulk falan konuşuluyor. Anladık da, sırf reyting uğruna, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaraylıların çoğunlukta olduğu bir ülkede daha fazla ilgi görecek diye ülkenin çok değerli bir kupasına ve o kupa için oynanan müsabakaya bu kadar “gazozuna maç” muamelesi yapılmaz ki. Yapılmamalı. Sonra “Türk futbolu neden ilerlemiyor? Neden değer görmüyoruz? Neden önemsenmiyoruz?” diye boş boş sorguluyoruz. Bu konuda TFF, kupanın yayıncı kuruluşu ve Türkiye Futbol Federasyonu sınıfta kalmıştır.

Dönelim Trabzonspor ve Abdullah Avcı'ya, kupanın kazanan tarafı olarak. İlerleyen günlerde bir Başakşehir yazısı yazacağımızdan hiç şüpheniz olmasın. Öncelikle Trabzonspor yönetimini başta kutlamak lazım. Geçen sezon düştükleri hataya bu sezon düşmediler. Geçen sezon teknik direktör Ünal Karaman şampiyonluk havası yakaladıktan sonra iyi giderken, yollar ayrıldı ve daha kötüsü, yerine az tecrübeli Hüseyin Cimşir'i getirdi. Hüseyin Hoca'ya haksızlık etmek istemiyorum ama şu bir gerçek; şampiyonluk yarışında makas daraldığında, fırtına başladığında, deniz seviyesi yükseldiğinde gemiyi limana yanaştırabilecek kaptan değildi Hüseyin Cimşir. Bu beklenti içinde olmak açıkçası ona da haksızlık oldu. Bu sezon Eddie Newton'la bir “deneme-yanılma” yaptılar ama hoca değişikliği yapmaya kalkınca tam 12'den vurdular: Abdullah Avcı.

Teknik direktörlerin ne kadar başarılı olduğunu ya da ne kadar üst seviye hoca olduklarını tartışırken genelde interneti açıp istatistiklerden giderler ve kazandığı şampiyonluklara ve kupalara bakarlar. Ben ve bazı gazeteciler ise başka bir pencereden bakarız; geldiği takıma ne kadar etki ettiği üzerine. Fenerbahçe'nin bu sezon şampiyon olması durumunda bu başarının teknik direktör Erol Bulut'a yazılmayacağını adınız kadar iyi biliyorsunuz. Ama bu, ortada şampiyonluk yokken Sergen Yalçın'ın Beşiktaş'la başarı bulması kadar normal sayılır. Çünkü yönetimin icraatlarına bakmak lazım, transferlere, kurduğu kadroya, vesaire. Abdullah Avcı'nın da bu sezon Trabzonspor'u aldığı noktadan bu noktaya getirmiş olması gerçekten müthiş bir başarı. Abdullah Avcı, şu an itibariyle 12 maçta 2,25 puan ortalaması yakalamıştır ki bu oran şampiyonluk puan baremidir.

Bu sezon başında Fenerbahçe'yi şampiyonluğun ağır favorisi gösterenler, yarışın Galatasaray ile Fenerbahçe arasında geçeceğini iddia ediyorlardı. Bu ligin birinci sırasında Sergen Yalçın'lı Beşiktaş var. Ben çok açık konuşuyorum Trabzonspor yönetiminin Abdullah Avcı'nın eline bir iyi santrafor transfer etmesi durumunda ligin ikinci yarısında bizi çok daha enteresan bir lig bekleyecektir.

Bu Süper Kupa'nın geçen sezonun bir devamı olduğunu kabul edersek Trabzonsporlular “kaybedilmiş sezon” olarak gördükleri geçen sezonu iki kupayla kapatmış oluyorlar. Hem de Süper Kupa'da, geçen sezon şampiyonluğu kaybettikleri takımı yenerek. Abdullah Avcı'yı gerçekten kutlamak lazım. Büyük iş. Yazımızı bitirirken şunun kayda geçmesini istiyorum; Trabzonspor'da Abdullah Avcı dönemi öyle kısa sürede bitmeyecektir. Bu sezonun devamında neler olur veya gelecek sezon bizi ne bekler orası bilinmez. Ama Trabzonspor hocasını buldu, bu kesin.

 

Ara Gözbek Kimdir?

Yayın hayatına 2005'te üniversite radyosu CIU FM'de başlayan Ara Gözbek aralıksız üç sene İngilizce ve Türkçe yayınlarla canlı radyo programı hazırladı ve sundu. 2005'te CNN Türk'te Frekans programında yapım asistanı ve muhabir olarak görev aldı. Gazeteciliğe ilk olarak 2006'da BirGün gazetesinde adım attı. BirGün'de Pazar eki ve spor bölümlerinde 400'den fazla makale yayınladı, ardından Türkiye'nin en çok takip edilen spor haber sitesi sporx.com yazarlığa devam etti. 2007 yazında staj yaptığı TRT'de “NBA Europe Live” adı altında NBA'in uluslararası projesinde TRT'yi NBA muhabiri olarak temsil etti. SporX TV'de “NBA ARA'SI” programını yaptı. Bunların dışında Taraf gazetesi, tempo24.com.tr ve birçok sitede makaleleri ve haberleri yayınlandı. Döneminde çok popüler bir radyo olan Metro FM'de pek çok programa konuk ve yorumcu olarak katıldı. sokaksesi.com sitesinin ve Android ile Apple'larda uygulaması da olan Sokak Sesi Radyosu'nu kurup burada uzun bir süre “underground” radyo yayınları yaptı. Halen Gazete Duvar'da yazmaktadır.