Cem Tuncer: Festival çok ama kafalar karışık

Türkiye'nin önde gelen caz müzisyenlerinden Cem Tuncer, ilk solo albümü 'Alright!'ı dinleyiciyle buluşturdu. Gazete Duvar'a konuşan müzisyen, Türkiye'de son dönemde yapılan caz festivallerinin çokluğuna dikkat çekerek, “Elbette festival sayısının artışından büyük mutluluk duyuyorum ama içerik seçimlerinde kafalar hayli karışık ya da ticari kaygılar çok yüksek” diye konuştu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Caz gitaristi, besteci, aranjör ve prodüktör Cem Tuncer, ilk solo albümü 'Alright!' ile müzikseverlerin karşısında. Lin Records etiketiyle çıkan albümde Tuncer'e 2011 yılında kurduğu caz grubu Cem Tuncer Quartet'in üyeleri saksafon sanatçısı Engin Recepoğulları, kontrbas sanatçısı Volkan Hürsever, davul sanatçısı Ediz Hafızoğlu ve dünyaca ünlü saksafon sanatçısı Ricky Ford eşlik ediyor. İlk kez Türkiyeli bir müzisyenin albümüne konuk olan Ricky Ford, albümün en büyük sürprizlerinden biri. Dijital müzik kanallarının yanı sıra CD ve plak olarak satışa çıkan albümde, dokuzu Cem Tuncer’e, biri Ricky Ford’a ait 10 orijinal beste bulunuyor.

Gitarda Cem Tuncer, tenor saksafonda Ricky Ford ile Engin Recepoğulları, kontrbasta Volkan Hürsever ve davulda Ediz Hafızoğlu’nun yer aldığı 'Alright!'ın mix ve kaydını Sinan Sakızlı İstanbul’daki Hayyam Stüdyoları’nda, mastering’ini ise Grammy Ödüllü müzisyen ve ses teknisyeni David Darlington New York’taki Bass Hit Stüdyoları’nda yaptı. Albüm kapak çizimi Burcu Ürgüt, tasarımı ise Yiğit Gürevin'e ait.

Tuncer, albüme adını verdiği, Türkiye'de caz müzisyenlerine dair bir selamlaşma olarak kullanılan 'Alright!' için şu ifadeleri kullanıyor: “Türkiye’li caz müzisyeni olup da bu ünlemi bilmeyen yoktur, bu albüm başta Neşet Ruacan olmak üzere bütün caz müziği duayenlerine ve sevgili müzisyen dostlarıma bir selam niteliğinde. Severek, sahip çıkarak cazı yaşayan herkese selam!”

Tuncer ile yeni solo albümü ve Türkiye'deki caz müziğine dair konuştuk. Sözü daha fazla uzatmadan usta müzisyene bırakalım...

Cem Tuncer

'FESTİVALLERDE TİCARİ KAYGILAR ÇOK YÜKSEK'

2011 yılından beri Engin Recepoğulları, Volkan Hürsever ve Ediz Hafızoğlu ile birlikte Cem Tuncer Quartet olarak sahne alıyorsunuz. Türkiye'de caz sahnesi için yeterince imkan sağlanıyor mu? Nasıl zorluklar yaşıyorsunuz?

Türkiye’de sanatın karşılaştığı her türlü sorunla bizler de karşılaşıyoruz ama sahne ve klüp sayıları giderek artmaya başladı. Daha çok imkan bulmak daha çok caz festivali ya da klüp sayısının artışı her zaman olumlu olacak diye bir şey de yok bu arada. Yeterli sayıda ama içeriği doğru olanlarla biz çok mutlu oluruz, oluyoruz da zaten. Ama bu yaz dikkatimi Türkiye’de düzenlenen caz festivali sayısının çokluğu çekti. Elbette festival sayısının artışından büyük mutluluk duyuyorum ama içerik seçimlerinde kafalar hayli karışık ya da ticari kaygılar çok yüksek.

Zorluk nasıl yaşanıyor derseniz, sizi davet eden ya da size sahne olanağı sunan insanların müziğinizden bihaber oluşuyla başlıyor, değişik isteklerle devam ediyor. Halbuki gerçekten sayıları az da olsa bu müziğin kıymetinin bilindiği klüp ve festivallerde çalmak bizler için daha önemli ve tatmin edici.

İlk solo albümünüz 'Alright!'ta da Cem Tuncer Quartet üyeleri birlikteliği söz konusu. Solo albüm hangi özelliğiyle ayrılıyor?

Solo albüm, müziklerin ve aranjmanların tümüyle bana ait oluşuyla ayrılıyor öncelikle. Tamamen beni yansıtan bir müziği çok uzun yıllardır iş birliği yaptığım dostlarımla çalıyorum. Biz uzun zamandır o kadar çok projeyi bir arada çaldık ki zaten müzikal birlikteliğimiz kafaca üst düzey boyutlarda. Bu sefer bu avantajı benim solo albümüm için kullandık.

Cem Tuncer Quartet

'TERZİ KENDİ SÖKÜĞÜNÜ DİKEMEZMİŞ'

Solo albüm için neden bu kadar beklediniz?

Terzi kendi söküğünü dikemezmiş. Benimki de o hesap, yıllardır başka üretimlerin içinde olmaktan sıra bir türlü solo albüme gelemedi. Ama yıllardır yapacak olduğum albümlerim için ürettiğim müziği şu an kaydetsek rahatlıkla beşin üzerinde solo albümüm olur. Dolayısı ile artık solo kariyerime ağırlık verdiğim bir dönemdeyim ve sırasıyla projelendirdiğim albümlerim birer birer gelecek.

'Alright!' ismini nereden alıyor? Ardında yatan hikayeyi bizimle paylaşır mısınız?

“Alriiiiiiightttt!!!!” diye seslendiğiniz zaman caz olur. Biz büyüklerimizden böyle gördük, böyle duyduk. Şaka bir yana Türkiye’li caz müzisyeni olup da bu ünlemi bilmeyen yoktur, bu albüm başta Neşet Ruacan olmak üzere bütün caz müziği duayenlerine ve sevgili müzisyen dostlarıma bir selam niteliğinde. Severek, sahip çıkarak cazı yaşayan herkese selam! Alright!!

'RİCKY FORD, YAŞAYAN CAZ DEVLERİNDEN'

Albümde dünyaca ünlü saksafon ustası Ricky Ford'da size eşlik ediyor. Bu birliktelik nasıl oluştu?

Ricky Ford Bilgi Üniversitesi’nden aranjman ve kompozisyon hocam. Usta çırak ve akabinde gelişen dostluğumuz neredeyse 20 seneyi buluyor. Albümümü kaydetmek için onun da çok büyük desteğini aldım. Gerçek bir efsane, yaşayan caz devlerinden. Bu müziğin mucitlerinden biri ile çalmak hepimiz için çok büyük bir şans.

Albüm hazırlık süreci nasıldı?

Hazırlık süreci benim bu projede kullanacağım müziklerimi seçmekle başladı. Dokuz tane seçmiştim, bir tane de Ricky Ford bestesi ekledik, toplamda 10 orijinal parça oldu. Aranjmanları bu ekip için tekrar elden geçirip sevgili dostum Engin Recepoğulları ile provasını yaptık. Hemen ardından Ricky’yi İstanbul’a davet edip albümde kaydedeceğimiz parçalardan oluşan bir repertuarla turne yaptık. Böylece müzikler sahnede pişmiş oldu. Turne sonrası hemen kayda girdik ve hepsini genelde tek seferde çaldık ve olduğu gibi de bıraktık canlı havasından ve enerjisinden hiçbir şey yitirmeden. Ardından Sinan Sakızlı ile hızlı bir mix süreci geçirdik. Final noktası olan Mastering’i ise Grammy ödüllü usta müzisyen David Darlington New York’taki stüdyosunda yaptı ve bu süreci tamamlamış olduk.

'HER MÜZİĞİ SÖZLE ANLATMAK GEREKMEZ'

Albümdeki parçaların tamamı sözsüz. Türkiye'de enstrümantal müziğin nasıl bir karşılığı var?

Bence dinleyicisi çok. Bizim kulağımız kültür olarak enstrümantal müzik de sever, yatkındır. Her müziği sözle anlatmak gerekmez zaten.

Caz müzisyenleri arasında birlik olma durumu hem sahnede hem de sosyal yaşamda sıkça görülüyor. Bu durum üretimdeki kaliteyi ne yönde etkiliyor?

Azınlık olan her durumda ilişkiler genelde böyledir. İnsanlar birbirine sarılır, birlikte tutunmaya çalışır. Üretimde de daha kolektif ve birbirini destekleyen yönde olumlu hareketler oluyor.

'CAZ YETMİYORSA BAŞKA FORMÜLLER ÜRETİYORUZ'

Caz müzisyeni olarak Türkiye'de var olmak nasıl?

Zor ama kimse bunu bize zorla yaptırmıyor. Biz de sadece cazla yaşayamadığımız zaman başka formüller üretiyoruz.

Sezen Aksu, Zuhal Olcay, Deniz Seki gibi pop dünyasının önde gelen isimleriyle de sahne aldınız. Bu deneyimler sizin müziğinize nasıl yansıdı?

İşini severek ve iyi yapan şarkıcılarla sahnede olmak okullarda öğrenemeyeceğiniz ve hayat boyu size çok büyük faydaları olacak olan tecrübelerdir. Hepsine sonsuz teşekkür ederim.

'SAMİMİYET VE ÖZEN, BAŞARIYI GETİRİYOR'

Birçok dizi ve film projesine yaptığınız müzikle ödül aldınız. Sizce dizi ve film projelerini başarılı kılan özellikler neler?

Evet, birçok ödülüm var ama ondan daha kıymetlisi bunu yürekten severek takip eden dinleyiciye üretim yapıyor olmak. Bence müzikte samimiyet ve özenli çalışmak başarıyı getiriyor.

Dizi ve film yapma aşamasını bizimle paylaşır mısınız? Nasıl ilerliyor süreç?

Genelde ilk çıkan taslak hikayeden sonra senaryolar gelir ve karakterlere göre tema müziklerini kafamda ya da eskiz olarak kağıt üzerinde şekillendiririm. Diziyi bütün karakterleri ve hikayesiyle anlatacak kadar müzik besteledikten sonra ve aranjmanlara son hallerini veririm. Seçtiğim enstrümanlarla canlı kayıtlarını yapar mix ve mastering sürecinden sonra görüntünün altına koyulacak hale geldiği aşamada işi Scoring yapan arkadaşıma teslim ederim. İlerleyen bölümlerde yeni müziklerle desteklenen bu üretim, dizinin final haftasına kadar devam eder. Film için bu hazırlık daha uzun bir sürede tek seferde yapılıp filmin müzik scoring’i ile son buluyor.

Son olarak önümüzdeki projelerinizden de bahseder misiniz?

Önümüzde Engin Recepoğulları ve Volkan Hürsever ile yıllardır çaldığımız trio projesini kaydetme planı var. Araya girecek olan dizi ve film müzikleri projeleri var. Benim yaylı sazlar ve gitar için yazdığım müzikler var. Onları belki yine Engin, Volkan ve oda orkestrası ile kaydedeceğiz. Solo gitar için bir kayıt projem var bir de...