İsviçre Ticaret Odası'ndan Kadınlar Günü etkinliği

İsviçre Ticaret Odası, "Longevity (uzun ve kaliteli bir yaşam)" temalı bir etkinlik gerçekleştirdi. Dünya Kadınlar Günü'ne ithafen düzenlenen etkinlikte İsviçre'den ve Türkiye'den bilim insanları katıldı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İsviçre Ticaret Odası'nın (İTO) "Longevity (uzun ve kaliteli bir yaşam)" temalı Dünya Kadınlar Günü etkinliği bugün gerçekleşti. İsviçre'den ve Türkiye'den bilim insanları, konukları daha uzun süren, sağlıklı bir hayata dair bilgilendirirken, oyuncu Meltem Cumbul da samimi bir konuşmayla etkinliğe katılım gerçekleştirdi. Etkinliğin sonunda ise fotoğrafçı İzzet Keribar, dünyanın birçok yerinde çektiği kadın fotoğraflarını paylaştı.

Moderatörlüğünü gazeteci ve yazar Yaprak Özer'in üstlendiği etkinlikte Özer, reklam sektöründeki cinsiyet eşitsizliğine değindi. 'Kadınların reklamlarda yüzde 35-65 oranında yer aldığını' söyleyen Özer, toplumsal cinsiyet rollerinin reklamlara yansımasından şöyle bahsetti: "Yalnızca bulaşık deterjanı ya da ruj gibi ürünlerde kadınlara yer verilirken, erkeklerin finans gibi gücü ve parayı temsil eden reklam çalışmalarında öne çıktığını görüyoruz."

DOKTOR MOUNIR ZIADE: ERKEKLER STRESE KADINLARDAN DAHA ÇABUK YENİLİYOR

La Prarie Klinik'ten Lübnan ve İsviçreli doktor Mounir Ziade'ye söz verildi. Romatizmal iltihabi hastalıklar ve diğer kas iskelet sistemi hastalıkları ile uğraşan bilim dalı olan Romatoloji alanında uzman olan Ziade, 'ameliyatın her zaman son çare olarak görülmesi gerektiğini' vurguladı. 'Kadınların, erkeklerden 7 ile 10 yıl arası daha uzun ömürlü olduğunu' söyleyen Ziade, bunun nedenini 'erkeklerin direk olarak bağışıklık sistemine saldıran strese, kadınlardan daha çabuk yenilmesine' bağladı.

Mounir Ziade.

DOKTOR GÜLÜSTÜ SALUR: YAŞLILIK GİDEREK DAHA DA PAHALI BİR HALE GELİYOR

65+ Yaşlı Hakları Derneği'nin kurucusu, ayrıca alzheimer hastalığı konusunda ileri eğitim almış doktor Gülüstü Salur ise hayatın yaşlılık evresine ve yaşlıların toplumdaki yerine değindi. Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen 65 yaşın yaşlılık evresini başlattığını belirten Salur, 'Cumhurbaşkanı'nın da artık 65 yaşına girdiğini' vurguladı.

Gülüstü Salur.

'Türkiye'de 7 milyonun üzerinde bir yaşlı nüfusunun varlığına ve yaşlılığının bağımlılık ya da hastalık gibi terimlerle özdeşleştirilmemesinin önemine' dikkat çekildi. 'Kendini bilen insanların yaşlılığa daha kolay hazırlandığını ve yaşlılığı mutlu geçirdiklerini' söyleyen Salur sözlerine şöyle devam etti: "Yaşlılık giderek pahalı bir yaşam dönemi haline geliyor. Yaşlılığın bir köşeye çekilmek olmadığını göstermek istiyoruz. Yaşlılığı, yaşsız yaşamak da mümkün. Yeri geldiğinde yaşlı insanların da gözlükleriyle, işitme cihazlarıyla hayata katılmaları gerekiyor."

İSVİÇRELİ NÖROLOG URS POHLMAN: 65 YAŞINDAYKEN NEDEN 20 YAŞINDA GİBİ GÖZÜKMEK İSTEYELİM?

İsviçreli nörolog Urs Pohlman, bağışıklık sistemine dair, deri üzerinden yaptıkları çalışmalardan bahsetti. 'Cilt ürünlerinin yalnızca vücudu harekete geçirecek kadar ve doğal olanlarının kullanılmasının önemini' anlatan Pohlman, erkeklerin kadınlara dayattığı 'güzellik ve genç kalma zorunluluğu' algısına dair ise "Kırışıklıklar sağlıksız değil. Her insanın yüzü, her yaşta çok özel. 65 yaşındayken neden 20 yaşında gibi gözükmek isteyelim? Bu çok saçma, önemli olan sağlıklı kalmak" dedi.

MELTEM CUMBUL: BEDENEN, LİSANEN VE FİKREN ÖZGÜR OLMAK ÇOK ÖNEMLİ

Doktor Cenk Tezcan ve doktor Yücel İskender de 'gerekli olmadıkça vücudumuza yapılacak olan her türlü müdahalelerden kaçınılması gerektiğini ve doğal yolların her zaman tercih edilmesinin önemini' vurguladı. Daha sonra ise oyuncu Meltem Cumbul, mesleği ve inançlarına göre, uzun, mutlu bir yaşamın nasıl mümkün olacağını anlattı. Kendi mesleği için bedenin huzurunun önemine dikkat çeken Cumbul, "Her zaman güvende hissedebileceğim alanlarda olmayı tercih ediyorum. Bedenen, lisanen ve fikren özgür olabilmek çok önemli" dedi. Oyuncular Sendikası Başkanlığı görevini yürütürken 'kendi mesleğini yapan insanların sevgisiz kalınca nasıl umutsuzluğa kapıldıklarını gördüğünü' anlatan Cumbul, "Önemli olan bu hayatı bir arada nasıl yürütebileceğimiz, haklarımız yendiğinde nasıl beraber mücadele edeceğimiz" ifadelerini kullandı.

Meltem Cumbul.

Etkinlikte son olarak fotoğrafçı İzzet Keribar sahneye çıktı. '1936 doğumlu olduğunu' söyleyen Keribar, uzun, sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için kendi sırlarını şöyle sıraladı: Çalışmaya devam etmek, sevdiğin işi yapmak, yeniliklere ayak uydurmak, sağlıklı beslenmek, egzersiz, sosyal hayat, güzel uyku, tütün kullanmamak... Daha sonra ise Keribar'ın çeşitli seyahatlerinde çektiği dünyanın farklı kültürlerinden kadınların fotoğrafları izlendi.