Müşterinin sanat eserini beğenmeme hakkı var mı?

Otto Dix’ten kızının portresini yapmasını isteyen bir müşteri, resmi beğenmeyince parasını ödemeyi reddetti. Avukat Hugo Simons ile müşterisine dava açan Dix, sanatsal ifade özgürlüğü sayesinde davayı kazandı. Ressamın, avukatına teşekkür etmek için ürettiği bu portre, bugün Kanada okullarında ifade özgürlüğünü anlatmak için kullanılıyor.

Google Haberlere Abone ol

Almanya’da 2.Dünya Savaşı öncesinde etkin olan Neue Sachlichkeit (Yeni Nesnelcilik) akımına dahil olan Otto Dix’in Hugo Simons portresi, sahibinin kaderini paylaşan resimlerden biri. Naziler Yahudileri devletin düşmanı ilan ettiklerinde avukat Hugo Simons ile ailesi vatansız kalarak Montreal’e kaçtılar. Bu portre de onlarla birlikte Kanada’ya ulaştı. Bugün bu resim, Kanada’da eğitim amacıyla kullanılan 350 eserden biri.

GENÇLERİ SANATLA EĞİTMEK

Montreal Güzel Sanatlar Müzesi ile lise öğretmenlerinin birlikte hazırladığı dijital eğitim platformu EducArt’ta, ortaokul seviyesinden itibaren öğrencilere özgürlükler, aile, feminizm, ekoloji, kültürel çoğulculuk, barış gibi kavramlar sanat eserleri aracılığıyla öğretiliyor. Yapboz haline getirilmiş resimler, ortaokul öğrencilerinin matematik derslerinde kullanılırken müzik derslerinde öğrencilee önce doğunun ve batının kültürünü yansıtan resim örnekleri gösterilip ardından öğrencilere hem doğudan hem de batıdan müzik örnekleri öğretiliyor: Böylelikle Kanadalı gençlere, batının doğudan üstün olmadığı, farklı kültürlerin üretimlerini o kültürün şartlarına göre değerlendirmek gerektiği öğretiliyor.

EducArt, sitede yer alan 350 eser üzerinden öğrencileri güncel meseleler konusunda fikir üretmeye de teşvik ediyor. Örneğin, Otto Dix’in bu portresinin altında Kanada’nın mültecilere kapısını açtığı ve 25 bin Suriyeliyi ülkeye aldığı bilgisi veriliyor ve öğrencilerden ülkelerin sınırları hakkında düşünmeleri isteniyor: Sizce neden bazı ülkeler sınırlarını açarken diğerleri açmıyor?

ICOM’UN TAVSİYE ETTİĞİ EĞİTİM YÖNTEMİ

EducArt.ca projesi, ICOM’un (Uluslararası Müzeler Konseyi) yerel hükümetler, topluluklar ve müzeler için bu yıl OECD desteğiyle hazırladığı “Kültür ve Yerel Gelişim: Etkiyi En Üste Çıkarmak” başlıklı raporunda, müze profesyonellerine tavsiye edilen uygulamalardan biri.

Kanada’da yaşayan öğretmenler, eğitimciler ve öğrencilerin üye olabildiği sitede bulunan içerik, üye olmadan da incelenebiliyor. Quebec’in Dijital Kültür Planı kapsamında ilgili bakanlıklar tarafından hayata geçirilen proje, Fondation de la Cheneliére’den de fon alıyor.

SANAT YAPITINA BAKARKEN HANGİ SORULARI SORMALI?

Eğitmenler ve öğrenciler için hazırlanan EducArt sitesinde yer verilen eserlerin yan tarafında, eser hakkında özet bir bilgi ile öğrencilerin üstüne düşünmesi istenen sorular yer alıyor. Öğrencilerden öncelikle yapıta dikkatle bakmaları isteniyor. Gözlem aşamasından sonra eser hakkındaki doğru kanıya ulaşmak için esere dair sorular soruluyor. Bu soruların ardından öğrencilere yapıt hakkında ne hissettikleri soruluyor. Böylelikle öğrencilere önce esere ‘bakmak’, ardından eseri ‘görmek’ öğretiliyor. EduCart’ta eserlerin yan tarafında yer alan sorular şunlar:

Gözlem aşaması:

Bu esere bir dakika boyunca bakın. Aklınıza gelen ilk üç kelimeyi bir kağıda yazın.

Eserin ismi nedir? Eser ile eserin ismi arasında bir bağlantı görüyor musunuz?

Bu eseri bir arkadaşınıza anlatacağınızı varsayalım. Henüz görmemiş arkadaşınıza bu eseri nasıl anlatırsınız?

Bu eser hangi malzemeden yapılmış?

Eserin boyutları nedir? Mekanda nasıl bir alan kaplıyor?

Konumlandırma aşaması:

Bu eseri kim üretmiş?

Bu eserin yaratıldığı dönemde sanatçının teknik ve kültürel anlamda karşılaştığı ne gibi zorluklar olduğunu düşünüyorsunuz?

Sanatçının vermek istediği mesaj hakkında bir hipotez geliştirin. Bu eser, güncel meselelerimize gönderme yapıyor mu?

İçselleştirme aşaması:

Bu eser size ne hissettiriyor? Eserin temasını, renklerini, dokusunu, ışığını, malzemelerini ve/veya esere bu etkiyi veren bağlamı açıklayınız.

Bu esere baktığınızda aklınıza neler geliyor?

En başta esere baktığınızda ilk aklınıza gelen üç kelime, sizin için halen geçerli mi? Eğer öyleyse, neden?