Nesne olarak dil

Tasarım, grafik ve tipografi alanında pek çok kitabı Türkçe’ye çevirmiş, harflerin formel yapısıyla ilişkisi çok daha geçmişe dayanan Bengisu Bayrak’ın ses öbekleri ve kelimelerle kurduğu ilişki dikkate değer. İpek üzerine kumaş boyası ve dikiş ile oluşturduğu, op art sanat yaklaşımıyla üretilmiş, “You are hidden right out in the open” ( Kabak gibi ortada olsanız da görünmezsiniz ) cümlesini eserin içinde görünmez kıldığı çalışmasının ana fikri 1. Dünya Savaşı’na dayanıyor.

Google Haberlere Abone ol

Ezgi Sönmez

DUVAR - Dil iletişimi kuran ve aynı zamanda iletişimi bozan öğelerden biridir. Çünkü dili kullanma niyetinize göre gerçekleri saptırabilir, bazılarını parlatıp bazılarını söndürebilir, karşınızdaki kişinin bakış açısını değiştirebilirsiniz. Gerçekleri dönüştürebilme yetisiyle dil, en temel kamuflaj araçlarından biridir. Hiç kimse bir köpek, tavşan, bebek veya deveye inandığı için aldatıldığını söylemez. Çünkü onların 'dil'i yoktur. Dil, yaşanılanları olduğu gibi anda ya da geçmişte bırakmaz, kendi bakış açısı ve niyeti doğrultusunda yaşamı yeniden oluşturur. Teşbih, dilin kullanımında vazgeçemediğimiz unsurlardan biridir. Aralarında ortak yön bulunan iki olgudan zayıfın kuvvetliye benzetilmesi anlamına gelen teşbih, dildeki hiyerarşiye dikkat çekse de edebiyatta ve görsel sanatlarda büyük öneme sahiptir.

,

Dili oluşturan temel öğelerden biri olan kelime, hafızasının tüm ağırlığıyla beraber genellikle mürekkep ile kalıcılaşan kolay ulaşılabilir malzemelerden biridir. “Teşbihte Hata Olmaz” sergisi kapsamında sanatçılar tarafından seçilen malzemeler çeşitlilik açısından İtalya’da gelişen ucuz, gündelik, doğal, bazen en basit bazen en karmaşık yüzeyleri kullanabilen, taş, çimento, tarla, dal, kağıt, ip gibi malzemeleri sanat dağarcığına dahil eden, doğa, kültür, tarih ve güncel hayat ile ilgili metaforik ürünler veren ve sanat piyasasının ticari çarklarına karşı çıkan Arte Povera (Yoksul Sanat) ile ilişkilendirilebilinir.

KELİMELERİN GÜNDELİK HAYATTAN SOYUTLANMASI

2 Mart – 14 Nisan aralığında Mixer Galeri’de izleyiciye sunulan “Teşbihte Hata Olmaz” isimli sergi sanat eserlerinin sağ alt köşesinde görmeye alışık olduğumuz, sanatçı ve yapıt adının, üretim tarihinin, yapıtın malzemesinin yazılı olduğu fotoblok künyedeki harflere, kelimelerin düzenlenişine dair bakış açımızı genişletiyor, malzeme dağarcığıyla formel olarak da incelenmeyi hak ediyor. Kelimelerin gündelik temsillerinden soyutlanarak form alması, bedene bürünmesi galeri mekanını satırların olmadığı bir sayfa olarak görme ihtimalini gündeme getiriyor.

SES ÖBEKLERİ VE KELİMELERLE KURULAN İLİŞKİ

Tasarım, grafik ve tipografi alanında pek çok kitabı Türkçe’ye çevirmiş, harflerin formel yapısıyla ilişkisi çok daha geçmişe dayanan Bengisu Bayrak’ın ses öbekleri ve kelimelerle kurduğu ilişki dikkate değer. İpek üzerine kumaş boyası ve dikiş ile oluşturduğu, op art sanat yaklaşımıyla üretilmiş, “You are hidden right out in the open” ( Kabak gibi ortada olsanız da görünmezsiniz ) cümlesini eserin içinde görünmez kıldığı çalışmasının ana fikri 1. Dünya Savaşı’na dayanıyor. Savaş gemilerinin hızının ve rotasının anlaşılmasını engellemek için gemilere parlak, geometrik şekillerin çizilmesi anlamına gelen ‘Razzle Dazzle’ tekniği o dönemin yaygın kamuflaj yöntemlerinden biri. Norman Wilkinson isimli İngiliz İllüstratör, ressam tarafından bulunan op art tekniği 1. Dünya savaşı sırasında seyrüsefer ve atış sistemlerinde önemli sayılacak farklara ve hatalara sebep olarak savaşta avantaj kazandırmıştır. Razzle Dazzle tekniğini savaş gemilerinde değil, galeri mekanının korunaklı alanında uygulayan Bengisu Bayrak’ın toplum içindeki görünmezliğe olan tepkisini yapıtı üzerinden okumak mümkün. “Neyin gerçek, neyin sahte olduğuna dair algımızla oynayan yapıtlarım gerçek ve sahtenin üst üste çakıştığı bir alanda dururlar. Yapıtlarımda tarihsel olayların ve sosyal düzenlerin inandırıcılığını sorguluyorum.” Şeklinde çalışma pratiğini özetleyen Bengisu Bayrak’ın eserini görünmezlikle derdi olan Çinli performans, fotoğraf sanatçısı Liu Bolin’in pratiğiyle beraber düşünmek, analojisini yapmak mümkün olabilir.

'KABAK GİBİ ORTADA OLSANIZ DA GÖRÜNMEZSİNİZ'

Liu Bolin 2005’te kendisinin de dahil olduğu ve 140’tan fazla sanatçının yaşadığı Suojia Köyü’nün hükümet tarafından yıkılmasını protesto etmek için “Hiding in the city/Şehirde saklanmak” adı altında bir fotoğraf, performans serisi başlattı. Kamuflajı bir sanat eylemine dönüştürdü ve kendini seçtiği bir fonla aynı desene boyayarak gizledi. Bengisu Bayrak’ın vurguladığı gibi “Kabak gibi ortada olsanız da görünmezsiniz” yaklaşımının ana teması Liu Bolin’in “Şehirde saklanmak” serisiyle ortak paydada buluşuyor.

HA VE AH

Bengisu Bayrak’ın öne çıkan bir diğer eseri ise “ha ha ha ile ah ah ah”. Neşeyi ifade eden” ha ha ha” ses öbeği ile, kederi ifade eden “ah ah ah” ses öbeği birbirlerinin ayna görüntüsü. Ha ha’nın bittiği yerden ah ah başlıyor ve birbirlerine iplerle bağlanıyorlar. Alman sürrealist ressam Hans Bellmer’in oyuncak kız bebeklerle oluşturduğu , bacakların bittiği, belin başladığı yerden tekrar bacakların başladığı, birbirinin ayna görüntüsüne yakın formları ele aldığı çalışmaları formel ve kavramsal açıdan Bayrak’ın çalışmasıyla özdeşlikler sunuyor. Hans Bellmer oyuncak bebeğin temsil ettiği çocukluğun idealize edilmiş saflık, masumiyet, güzellik ve mükemmellik alemi ile zulüm, şiddet, çirkinlik ve kusurluluk içeren karşıtlığını bir arada izleyiciye sunuyor. Bayrak’ın neşe ve kederi temsil eden ses öbeklerini birbirine bağlayarak tek bir form olarak izleyiciye sunması gibi.

Dil ve imge ilişkisini kendi üsluplarıyla sorgulayan, yapı söküme uğratan, derinleştiren ya da ironik olarak ele alan "Teşbihte Hata Olmaz" sergisi görülmeyi hak ediyor. 1960’larda Art & Language (Sanat ve Dil) gurubunun öncülerinden olan Joseph Kosuth tarafından sorulan “Dil, bir sanat nesnesi olabilir mi? Sanat yapıtının gerçekle olan ilişkisi nedir? Gerçek nerededir, doğada mı, zihnimizde mi, görüntülerde mi, dilde mi?" soruları hala güncelliğini koruyor. Emirhakın, Pemra Aksoy, Ruben Aubrecht, Bengisu Bayrak, Merve Dündar, Işıl Eğrikavuk, Leyla Emadi, Hallederiz İnş. , Seçil Kınay, Komet, Alican Leblebici, Furkan Öztekin, Berkay Tuncay, Yeşim Us, Denise Winter ve Deniz Yılmaz dil ve imgenin sınırlarını genişlettikleri çalışmalarıyla Mixer’de görülmeyi bekliyor.

Bu yazı, Mixer'in "Teşbihte Hata Olmaz" sergisi üzerine gerçekleştirdiği ArtWriting atölyesi kapsamında hazırlanmıştır.