Aylan bebek arkadaşları için Ankara'da!

ANKARA - Sanatçı Ufuk Uyanık, kıyıya vuran cansız bedeniyle dünyayı derinden sarsan Aylan Kurdi'nin ölümünden kısa süre sonra hazırladığı sergisiyle ilk kez Türkiye’de...

30 yıldır Londra'da yaşayan eski Gırgır mizah dergisinin çizerlerinden Ufuk Uyanık, sergilediği 27 kurgu fotoğrafta Aylan Bebeğin Suriye'yi terk edişinden başlayan hayatını yaşayamadığı dönemleri de katarak kurguluyor. Fotoğraflarda Aylan bebeğin Kanada'ya akrabalarının yanına gidişi gibi farklı anlar kurgulanıyor. Uyanık'ın yarın ATO Congresium’daki Ankara Uluslarası Sanat Fuarı kapsamında başlayacak sergisi, 18 Mart'a kadar açık kalacak.

"Yaşanılmamış Yaşam" adındaki projeden elde edilecek gelir, göçmen çocukların hayatlarını kolaylaştırmayı hedefleyen derneklere bağışlanıyor.

'ONU MUTLU FOTOĞRAFLARA YERLEŞTİRDİM'

Uzun yıllar sonra Londra’dan Ankara'ya gelen Ufuk Uyanık ile konuştuk. Projeyi İstanbul'a da taşımayı amaçlayan Uyanık, serginin amacının insanları rahatsız etmek ve göçmen çocuklara destek toplayabilmek olduğunu söyledi. Uyanık, sorularımıza şu yanıtları verdi:

Aylan bebek için hayata geçirdiğiniz projenin içeriğini ve amacını paylaşabilir misiniz?

Konsept olarak sergiyi açan Aylan Bebeğin kendisi. Aylan Bebeğin Kanada'da bir halası var. Onun yanına gidecekti büyük ihtimalle. Herhangi Batılı, mutlu bir çocuk gibi bir yaşantısı olacaktı belki. Ben de onu mutlu fotoğraflara yerleştirdim. Dolayısıyla sergiyi de kendisi açıyor. Amaç insanları ajite etmek. Duygu sömürüsü yapmak. Açık açık söylüyorum. İnsanlar başka türlü anlamıyor bu krizi. Herhangi bir mülteci kampına gitseydim, onların gülerken, ağlarken fotoğraflarını çekseydim özellikle Türkiye'de hiçbir etki yaratmazdı. Buraya geldiğimden bu yana mülteci çocuklara yardım dediğimde suratları ekşiyor insanların. Mülteci kelimesi burada artık farklı algılanıyor, negatif bir kelime olmuş. Bu krizin devam ettiğine ve yardım edilmesi gerektiğine normal fotoğraflarla inandıramam insanları. Bu sergide, Aylan Bebek üzerine bir bağlantı kuruyor insanlar. Mülteci krizini düşünmeden Aylan bebeğe üzüldükleri için yardım edebilirler diye düşünüyorum.

Ufuk Uyanık, amacının duygu sömürüsü yaparak insanları herekete geçirmeye çalışmak olduğunu söylüyor.

TOPLANAN PARA HALKLARIN KÖPRÜSÜ DERNEĞİNE BAĞIŞLANACAK

Projenin sonunda elde edilen gelir nasıl kullanılacak?

Londra'dan ve buradan birer arkadaşım 'Halkların Köprüsü' diye bir derneği söylediler. Elde edilecek geliri onlara bağışlayacağım. Standı fuar şirketi ücretsiz veriyor. Fuarda A3 boyutunda fotoğraflar sergilenecek. 40 fotoğraf arasından 27'sini seçtim sergilemek için. Altı tane kart basıldı ve o kartların satışından elde edilecek gelir pembe bir kovanın içerisine atılacak. Toplanan ücretler bu derneğe bağışlanacak.

'AĞLAYANLAR HÜZÜNLENENLER OLDU'

Sergi Cambridge Üniversitesi'nde 'Fikirlerin Festivali' kapsamında da slayt gösterisi olarak gösterildi. İngiltere'de insanların tepkiler nasıldı?

İlk kez arkadaşımın ufak bir kafesinde sergiledim çalışmayı. Ağlayanlar, hüzünlenenler oldu. Bir buçuk ay orada durdu ve o süreçte sergiye gelen insanları inceledim. Oturup karşısında düşünüyorlar. Aylan Bebeği çocuklarına anlatıyorlar. Diğer çocuklar soruyor, "Bu çocuk niye yatıyor?" diye. Sıradan insanlara ulaşması çok güzel. Başka kafelerde de sergilendi. Yardım derneklerinden kutular aldım, o kutulara insanlar para attı. Büyük bir yerde dört müzik grubuyla anlaştım. Ücretsiz çaldılar. Bir tiyatro istedi ve orada da iki ay sergilendi. Cambridge Üniversitesi'nin düzenlediği 'Fikirler Festivali'nde de sergi açılacaktı. Babamın rahatsızlığından dolayı Türkiye'ye gelmek zorundaydım ve sergiyi açamadım ama fotoğrafları gönderdim, slayt gösterisi yapılmış ve para toplandı.

'HİÇBİRİ YÜZDE YÜZ MASUM DEĞİL'

Uzun yıllardır İngiltere'de yaşayan biri olarak göçmenlerin İngiltere'de yaşadığı ne tür zorluklara şahit oldunuz?

Orada da faşizan düşünceli insanlar var. 'Geliyorlar işlerimizi alıyorlar, vergilerimizle yapılıyor bunlar' gibi söylemler orada da oluyor. Türkiye'de de var. Burada da insanlar 'neden kendileri gidip savaşmıyor?' diyebiliyor. Duyarlı insanlar da var elbette. Genelleme yapmak istemiyorum. Britanya'da göçmenleri kamplardan öte belirli mahallelere yerleştiriyorlar. Benim fark ettiğim, adaptasyon süreci daha kısa sürede gelişiyor. Almanya ve Fransa gibi görünen bir baskı yok. İki yüzlü Batı kendini düşünüyor ve sayı üzerinden göçmen alıyor. Hiçbiri yüzde yüz masum değil.