Manuş Baba'nın avukatı Sedef Erken: Kararı mahkeme verir

Manuş Baba'nın 'Eteği Belinde' şarkısının çalıntı olduğu iddiası üzerine avukatı Sedef Erken açıklama yaptı. Erken, "Böyle bir iddia söz konusu ise dile getirileceği ya da ispat edileceği zemin meslek birlikleri değil, mahkemelerdir” dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Manuş Baba’nın “Eteği Belinde” şarkısının çalıntı olduğu iddiaları üzerine sanatçının avukatı Sedef Erken bir açıklama yaptı. Erken, “Böyle bir iddia söz konusu ise dile getirileceği ya da ispat edileceği zemin meslek birlikleri değil, mahkemelerdir” dedi.

Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği, şarkının, Atilla Yılmaz'ın Senden Gayrı isimli eserin kopyası olduğuna karar vermişti. Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği, “Yapılan başvuru doğrultusunda dijital ortamda sunulan ses kayıtları değerlendirilmiştir. Bestesi Atilla Yılmaz’a ait ‘Senden Gayrı’ isimli eseri ile Manuş Baba’nın yorumladığı ‘Eteği Belinde’ isimli eserin tempoları farklı olsa da ara nağmelerin birebir aynı olduğu tespit edildi” şeklinde görüş bildirmişti.

AVUKAT ERKEN: DEYİM YERİNDEYSE LİNÇ KAMPANYASI BAŞLATILDI

Avukat Sedef Erken tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Kamuoyunun malumu olduğu üzere müvekkilim Manuş Baba’nın ‘Eteği Belinde’ isimli eseri son zamanların en ilgi gören şarkılarından biri olmuş, özellikle dijital mecralarda milyonlarca kez dinlenmiş, büyük beğeni toplamıştır. Geçtiğimiz cuma günü sosyal medya aracılığı ile bir ‘sözde rapor’ dolaşıma girmiş, müvekkilin şarkıyı başka bir eserden intihal ettiğine dair iddialar ortaya atılmıştır. Bu iddialar ne yazık ki basın mensuplarınca da gereği gibi araştırılmadan haber haline getirilmiş, iddiaların dayanağı olan raporun hukuki geçerliliği irdelenmemiştir. Tüm bu sorumsuzca yaklaşımların bir sonucu olarak, müvekkilim adeta görünmez bir mahkemede yargılanmış ve haksız bir biçimde ‘Manuş Baba’nın şarkısı çalıntı çıktı’ cümlesiyle yoğun bir karalama ve deyim yerindeyse linç kampanyası başlatılmıştır. Her şeyden önce belirtme gereği duyuyoruz ki, ülkemizde bir telif kanunu yürürlüktedir.

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, ‘meslek birliklerinin yetki ve görevleri nedir, bir eser sahibinin kendi haklarını koruma ve yasa önünde savunma yolları nelerdir’, açıkça ifade etmektedir. Yasaya göre böyle bir iddia söz konusu ise dile getirileceği ya da ispat edileceği zemin meslek birlikleri değil, mahkemelerdir. Kaldı ki bu iddianın gerçekliği ancak müzikologlarca şarkının tüm bileşenlerinin titizlikle incelenmesi, ritim, melodi, armonik yapı ve bunların birbirleriyle ilişkilerinin de analiz edileceği gerçek bir bilirkişi raporu ile saptanabilir. Meslek birliklerinin üyelerinden oluşan ‘teknik bilim kurulları’ bilirkişilerden değil, genel kurullarında oy alarak seçilmiş üyelerinden oluşmaktadır. Dolayısıyla henüz hukuk önünde ispatlanmamış bu iddiayı değerlendirmek için gerekli nitelikleri haiz olmadıkları ve böyle bir görevleri de bulunmadığı yasal anlamda açıktır.

Meslek Birliklerinin böyle bir talep gelmesi halinde yapması gereken, değerlendirme mercii olmadıklarını başvurucuya bildirip, iddia sahibini ihtiyacı varsa hukuki yardım da vererek gerçek muhatap olan mahkemelere yönlendirmektir. Müvekkilim Manuş Baba, müzik hayatını deyim yerindeyse ilmek ilmek örmüş, emeğiyle hak ettiği yere gelmiş biridir. Görevi müzisyenlerin haklarını savunmak olan bir meslek birliğinin en son yapması gereken, gelecek vaat eden genç bir müzisyeni kamuoyu önünde bu derece haksız bir biçimde tahkir edebilecek böyle bir rapor düzenlemektir. Bu konuda gereken her türlü hukuki girişimi bugün itibariyle başlatmış olduğumuzu, yapım firması Kınay Prodüksiyon ve müvekkilime verilen zararın giderilmesi için gereken çalışmayı sürdürdüğümüzü, iddiayı gerçekmiş gibi yansıtan basın mensupları ile ilgili her türlü hukuki önlemleri alacağımızı ve özellikle de müvekkile verilen manevi zararın tazmini yoluna gideceğimizi saygıyla duyururuz. Gelişmeleri kamuoyu ile paylaşacağız.”

MANUŞ BABA NE DEMİŞTİ?

Manuş Baba çıkan haberlerden sonra yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı:

"Nereden bulaştık bu işe bilmiyorum..‬ ‪Vaktiyle atari salonunda oyun oynamak için evden ufak tefek bir şeyler arakladığımız oldu da böyle ‘hırsız’ damgası vurularak ortada dolaşan haberler mevzusu biraz ağır yani.

Benim, bizim, dostlarım, ailem için. Kaldı ki 'emek' ailemden öğrendiğim, içimde taşıdığım, bunu hayatım boyunca yol arkadaşlarımla, dostlarımla bu zamana dek beni destekleyenler ile paylaşmaktan mutluluk ve onur duyacağım bir şeyken, böyle emek hırsızlığı ithamıyla karşılaşmak çok da ezici bir şey değil benim için açıkçası! ‪Vicdanım ile ilgili herhangi bir telaş yaşamıyorum.

Üzüldüğüm tek nokta var ki ‘tanımadığım, bilmediğim, dinlemediğim, iyi niyetten yoksun, benim için müzikal olarak çok uç bir noktada olan eser sahibi (sahipleriyle) ile öyle bir benzerliğin olma ihtimali ve kendimin aynı hisleri paylaşmış olma ihtimali’dir beni yaralayan… ‘Ben yazdım, ben ürettim’ derken o özel hislerimin çok da özel kılınamayacağı bir durumla karşılaşmaktır beni kıran.

Gelelim şuna ki söylemem gereken bir şey daha var: MSG dışında, MESAM’a başvurulmuş çalıntı, benzerlik adına başka bir eser sahibine ait başka bir dilekçe daha bulunuyor. ‪Nasıl çıkacağız bu işin içinden bilememekle birlikte popülerlik, ün mevzusu da kolay iş değilmiş arkadaş. Ne karakter kaldı, ne ana, ne baba. ‪Memleketin dört bir yanında şarkılar, türküler ile bir araya geldiğim her sahnede bizi bir arada tutan ne varsa ona inanıyor ve bu güzelliğin bizi iyileştireceğini, kurtaracağını düşünüyorum dedim…

Memlekette her şey artık o kadar anormal ki kötü adamlar, kötü kadınlar çiçeğe, doğaya, sevgiye, dostluğa, insanca yaşam taleplerine karşı durup bunun mizahını yapıp gülünç buluyorlar. ‪Şimdilik buralardayım. hayatımda popülerlik, ünden, şöhretten daha öte şeyler var. Ahlaklı olmak, insan olmak, memleketin, dünyanın farkında olmak, ailem, dostlarım, sevdiklerim. ‪Varsın sizin olsun ününüz, şöhretiniz...‪Şu memlekette hiçbir şeyin benim istediğim gibi olmayacağını anlamış olmakla beraber asla bu hayal kırıklıklarından dolayı da vazgeçecek değilim.