IŞİD'in Irak yıkımından kalan arkeolojik alan keşfediliyor

Irak'ın kültürel mirası IŞİD tarafından yıkıma uğratıldı. Bölgede yeni keşifler yapılıyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - IŞİD'in, 2014 yazında ele geçirerek hilafet ilan ettiği ve 2017 yılında Irak ordusunun düzenlediği operasyonla kaybettiği Musul kentinde binlerce arkeolojik alan harabeye çevrildi. Örgüt ayrıca Musul Müzesi'ndeki eserleri parçaladıkları ve Nemrut kentindeki tarihi bölgeleri havaya uçurdukları görüntüleri de paylaşmıştı.

BBC Türkçe'nin haberine göre, Londra'da bulunan British Museum'da eğitilen bir grup arkeolog, IŞİD'den kurtarılan antik kentlere ayak bastıklarında, yapılan yıkımı gözleriyle gördü. Fakat beklenmedik bir gelişme de yaşandı: IŞİD birçok eseri yok etmeyi başaramamış, hatta yıkıntılar arasında henüz keşfedilmemiş tarihi bir hazine gizleniyor!

Günümüzde Irak'ın ikinci büyük kenti olan Musul'un eteklerinde yer alan saraylar, tapınaklar ve konakların geçmişi M.Ö. 7'nci yüzyıla dayanıyor. Ancak tarihi duvar ve geçitler dozerlerlerle yıkılırken, arkeologların toprağın altından çıkardığı eserlerin yüzde 70'e yakını yok oldu...

Musul’un yaklaşık 32 kilometre güneyindeki Nemrut, M.Ö. 1350 ve 610 yılları arasında dönemin en önemli kentlerinden biriydi. 19’uncu yüzyılda Nemrut’ta başlayan kazılar 1992’ye kadar sürdü. Süryani sanatına ilişkin birçok esere ulaşıldı. Mart 2015’ten bu yana ise, buradaki eserlerin yaklaşık yüzde 80’i kayboldu.

Irak ordusu, sadece Musul’da 66 antik yerleşim yerinin yıkıldığını belirtiyor. IŞİD bazı tarihi eserleri yağmalarken, bazılarını karaborsada satmak için sökerek buradaki tarihi mirası da cephaneye dönüştürmüş.

UMUT VERİCİ GELİŞMELER

Tüm bu kötü haberler arasında umut verici gelişmeler de vardı: Yunus Peygamber'in türbesi, IŞİD'in elinden tam zamanında kurtulmuş gibi görünüyor. Ayrıca, IŞİD'in hasar verdiği höyükteki tünellerin duvarları boyunca uzanan muazzam heykeller ile çivi yazısıyla yazılmış levhalar da ayakta kalabilmiş. Kabartmaların üstünde, rahipler, yarı tanrıçalar ve baş rahibeleri andıran figürler kullanılmış.

Iraklı yetkililerin uluslararası topluma çağrısı British Museum'dan yanıt bulduğunda, müzedeki yetkililer saha çalışmaları için Iraklı arkeologları eğitmeye başladı. Eğitim kapsamında IŞİD'in Irak'ta eline geçiremediği Tello antik kenti ile Kürtlerin yoğun yaşadığı Darband-i Rania bölgesinde iki saha projesi yapılıyor.

YENİ KEŞİFLER

Qalatga Darband'da bulunan yapılar ve duvarlar, Fotoğraf: British Museum

IŞİD'in kazdığı tünellerde duvarlar boyunca uzanan heykeller, bölgedeki en önemli buluşlardan. Sümerler döneminden kalma Tello, dünyada bilinen en eski kentlerden biri. Bu dev antik kent Nemrut'u andıran bir yapıya sahip. Dünya 5 bin yıl önce yazıyı bulan Sümerlerin varlığından, buradaki çiviyle yazılmış levhalar sayesinde haberdar olmuştu. Belki de burada, Antik Yunan tarihinin de öncesinde dayanan, eski bir demokrasi formu yaşam bulmuştu. Tarihteki en eski köprü olarak bilinen, Lagaş şehrinin güneyindeki Girsu Köprüsü gibi birçok tarihi eser çalışmaların odağında.

Keşfedilen eserlerden bazıları, Mezopotamya'nın en kutsal bölgelerinden sayılan ve görkemli yapısıyla tanınan Ningirsu Tapınağı'nın tarihi duvarlarıydı. Fırtına Tanrısı'na adanan 4 bin yıllık tapınak şu ana dek daha çok çivi yazıları nedeniyle ilgi görse de, bu son keşifler Irak'ın arkeolojik tarihi için bir dönüm noktası olabilir. Kazılarda tapınağın girişi ve ibadethanesine ait bazı parçalar ve süslemeler, mihrap, dev boyutlarda yazılı taşlar ve yakılmış tuğlalara ulaşıldı.

Birçok nesne güvenli bir şekilde Bağdat'taki Irak Müzesi'ne teslim edildi. Mezopotamya'dan İran'a uzanan güzergahta bulunan, Irak'ın kuzeyindeki Zagros dağları yakınlarındaki Darbandi Ranya geçidi de kazıların odağında. Qalatga Darband kazı alanında da, çok sayıda kireçtaşından oyularak yapılan yapılar bulunurken, insansız hava araçlarıyla çekilen görüntülerde, yanmış büyük binaları andıran görüntülere rastlandı.

Tello antik kentindeki tapınağı inceleyen arkeologlar duvarlarda çalışmalar yürütüyor, Fotoğraf: British Museum

Qalatga Darband'ın, Büyük İskender'in halefleri tarafından, Selevkos İmparatorluğu döneminde kurulduğu, daha sonra da Parthialıların eline geçtiği anlaşılıyor. Duvarların güney ve batıdan kenti koruduğu düşünülürse, Selevkos İmparatorluğu'nun Romalılardan Qalatga Darband antik kentini korumaya çalıştığı anlamı çıkabilir.

Tello antik kentindeki tapınağı inceleyen arkeologlar duvarlarda çalışmalar yürütüyor. Seramik yüzeyleri analiz edildiğinde, antik şehrin tarihinin M.Ö. 1 ve 2'nci yıllara kadar uzanıyor olabileceği ortaya çıktı.