Dostları Yüksel Arslan'ı anlattı

Ressam kimliği ile tanıdığımız Yüksel Arslan'ı 83 yaşında yitirdik... Sanatçının dostları, Arslan'ı farklı yönleriyle anlattılar.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - "Das Kapital" resimlemesiyle tanınan ressam Yüksel Arslan'ı kaybettik... Paris'te yaşayan sanatçı 83 yaşındaydı.

Sanatçının vefat haberini Selçuk Demirel "Paris'te tedavi gördüğü Croix Saint-Simon Hastanesi'nde vefat etti" ifadesi ile kamuoyu ile paylaştı.

Arslan'ın yakın dostlarından Demir Özlü, çocukluk arkadaşı Sezer Duru, sanat tarihçisi Murat Katoğlu, Yüksel Arslan'ı anlattılar.

Demir Özlü: Yüksel Arslan'ın bizi bırakıp gittiğini, kaybından birkaç saat sonra Stockholm'daki evimde duydum. 1954 yılından başlayarak Beyoğlu'ndaki Baylan pastahanesinde toplanan, yazarların, şairlerin, ressamların, oyuncuların, düşünürlerin, Fransa'da öğrenimini tamamlayıp gelen gene genç bilim adamlarının arkadaşlık grupları içinde en önde gelen dostlarımızdan biriydi.

Önce Ferit Paris'e gitti. Sonra Yüksel Arslan. Gene Beyoğlu'daki Maya Galerisi'nde açtığı resim sergisi büyük yankı yapmıştı. Önceden hiçbir güvence, maddi dayanak, destek aramadan sadece resmiyle uğraşmak amacındaydı. Çok çalışkandı;büyük bir edebiyat tutkunuydu. Stockholm'dan Paris'e indiğim zamanlarda, Saint-Gemain'deki Palette kahvesinde görüşürdük. O başarılı oldu. Derin bir tutkuyla benzersiz resimlerini yaptı.

Son defa 1988'de Paris'te Türkiye üzerine düzenlenmiş,demokrasiye ulaşmış Portekiz'in ilk cumhurbaşkanı seçilmiş olan Mareşal Costa Gomez'in onursal başkanı olduğu birkaç gün süren konferans bittikten sonra Saint Germain'de üç eski arkadaş buluştuk. Zaten 60'larda yuvamız oralardı. Kağıthanedeki üniversitede yapılan retospektif sergisindeki Kafka, Walser portrelerini çok sevdim.

Sezer Duru: Çok büyük bir kayıp... Türkiye'nin görsel sanatlar alanındaki en usta ismiydi. Benim için Yüksel, ressamdan çok, insanı araştıran bir düşünürdü. İnsanı toplumdaki yeri, cinsiyeti, sosyalizmi, komünizmi ve her yönüyle, kendi yaptığı boyalarla resmeden bir isimdi. 1967'deki Ankara sergisini pornografik diye damgaladılar, çok kırdılar onu. Daha sonraları "Retrospektif" sergisiyle geri döndü. Değerinin bilinmediğini düşünüyorum...

Murat Katoğlu: Yüksel çok değişik bir insandı. Tabi ki çok iyi bir ressam kimliğiyle biliniyordu fakat aynı zamanda müthiş bir okuyucuydu. Çağımızın bir rönesans sanatçısıydı, çok yönlüydü. O, orijinal tasvir dilini resme yansıtmıştır...

YÜKSEL ARSLAN KİMDİR?

27 Temmuz 1933 yılında İstanbul Eyüp doğumlu Arslan, İstanbul Üniversitesi'nde Sanat Tarihi okudu ve 1961'de Paris'e yerleşti. Yaşamı boyunca insanı inceleyen sanatçı, "İnsanlı Günler" sergisiyle birlikte, toprak boyalar, bal, yumurta akı, sabun, ot, çay, tütün, kemik iliği, kan ve sidik gibi malzemeler kullanarak ürettiği boyalarından bir daha vazgeçmedi ve sonraki eserlerinde hiç yapay boya kullanmadı.

"Kapital" sergisinden... "Kapital" sergisinden...

Yaşamı boyunca yurt dışı ağırlıklı olmak üzere birçok sergi açan Arslan'ın "arture" adıyla ürettiği eserleriyle ilgili Jacques Vallet "Onun yaptığının resim değil resimle yazı, resimle şiir arasında bir sanat. İnsan bedeninin sanata ve bilime dönük bir imkân olabileceğinin de altını kalınca çizmiş oluyor" dedi.

55

"Şiiri aklın büyük serüveni ve bilgiye açılan kapı" olarak kabul eden Yüksel Arslan, 1960-67 yılları arasında Nietzsche, 1969 sonrasında ise Marx etkisine girdi. 1986'da ise Aleksandr İvanoviç Oparin'in "Yaşamın Kökeni" isimli eserinden ilham alan sanatçı "İnsan" dizisini ve onu takiben "Yeni Etkiler" dizisini üretti.