Klasikler performansa dönüşüyor

Pera Müzesi koleksiyonunda bulunan klasik eserler Yeniden Bak programında performansa dönüşecek. Programdan önce sanatçılarla performans sanatına bakışlarına dair sohbet ettik.

Google Haberlere Abone ol

Pera Müzesi, 31 Mart – 2 Nisan 2017 tarihleri arasında Performistanbul işbirliğiyle "Yeniden Bak" adlı bir performans programı gerçekleştiriyor. Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi’nin koleksiyon sergilerinden esinlenerek hazırlanan program, sanatçılar AslieMk, Ekin Bernay ve İ. Ata Doğruel’in performanslarıyla gerçekleştiriliyor. Programdan önce sanatçılara performans sanatına bakışlarını, Pera Müzesi'nde yapacakları çalışmayı ve klasik eserleri performansla yorumlamanın amacını sorduk.

AslieMk ismiyle çalışmalarını sürdüren sanatçı ikilisi performanslarında Kütahya Çini ve Seramik Koleksiyonu’nu ile bağ kuruyor.

lol

"Koleksiyonun parçaları, düzenlenişi, motiflerin tekrarı ve döngüsü çıkış noktalarımız oldu ve daha sonra tarih, koruma, kalıcılık, techne/teknik/teknoloji kodları üzerine yoğunlaşarak maddesel ve düşünsel laboratuarımızı oluşturduk. Koleksiyonu donduruldukları zamandan dışarı çıkarıp, şimdi ile dokunulabilir hale getirme olasılığını araştırıp, perform etmenin süreli/geçici ve beklenmedik akışı ile yorumlayacağız." Sanatçılar yeniden yorumlama konusunda şunları belirtiyor: "Nihâi istirahatgâhında müzelenmiş, kendi tarihinde dondurulmuş ve ziyaretçisi ile iletişimi görselliğe indirgenmiş eserleri yeniden, bu anda, bu zamanın hisleriyle algılamaya yardımcı olması açısından önemlidir."

Performans sanatçısı, dans ve hareket psikoterapisti Ekin Bernay da program kapsamında Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri koleksiyonu üzerine çalışacak.

kıx

"Yıllardır bedenimi kullandığım için ağırlıkla olan ilişkim tamamen farkındalık üzerine kuruludur. Bu süreçte de bir kere daha 'Ben beden ağırlığımla neler anlatmak istiyorum?' sorusunu düşündüm. Koleksiyonun bulunduğu odaya girdiğim zaman birkaç şey hemen bana konuştu. Odadaki taşlar, odanın karanlığı, ismim Ekin'i andıran başaklar ve yıldızlar vardı odada. Kendimi çok rahat hissettiğim bir mekanda olduğum için bir huzur hissi kapladı bedenimi. Koleksiyonun bende yarattıklarını, bende hissettirdiklerini acaba diğer insanlara nasıl geçiririm diye düşünerek bu performansı oluşturmak için ilk adımları attım. Koleksiyon ile olan ilişkimin son derece organik olduğunu düşünüyorum. Odadaki birçok şey benim evimde biriktirdiğim objelerle aynı."

Bernay performansının bir yeniden yorumlama olarak okunmasını istemiyor. "Ondan bir anlamda bağımsız ama sırtını ona dayamış bir performans. Bulunduğu mekandan ilham alan bir performans. Ancak ilk ile yeninin yan yana gelmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Geçmişi ve şimdi ilişkisi gibi son derece hayata dair bir birleşme bu. İnsan sürekli değişiyor bu değişim içerisinde yaşamı yeniden yorumlamak son derece içgüdüsel. Sürekli anlam yaratmaya, anlamlandırmaya çalışıyoruz bu sebeple bu performans serisinin önemli olduğunu düşünüyorum."

Uzun süreli performanslar sergileyen İ. Ata Doğruel de müzenin Oryantalist Resim Koleksiyonu üzerine bir performans gerçekleştirecek.

hu

"3 gün, günde 6 saat aralıksız, mekanı ortalayan bir sandalyede oturacağım. Mekanı ve benim vücudumu tam olarak ortadan ikiye bölecek şekilde, boydan boya büyük bir kumaş tavandan yere kadar sarkacak. Kumaş, yukarıdan bakıldığında S şeklinde olacak. Bu sayede, mekandaki seyirci, nereden bakarsa baksın vücudumun sadece bir yarısını görebilecek. Ayrıca vücudumun bir tarafı diğerinin tam zıttı olarak tamamen traşlı olacak. Yani tek bedende iki farklı insan suretini temsil ediyor olacağım. Ayrıca performans süresince bir gözüm mekanın yalnız bir tarafını görebiliyorken, diğer gözüm diğer tarafını görebilecek. Koleksiyon 'elçiler, elçilik' üzerine olduğu için konu üzerine çalışırken; aynı bedende yaşatılan farklı üslupların, farklı kültürlerin ve arada kalmanın yarattığı ikililik üzerinden ilerlemek istedim. Bir tarafta performatif görüntü ile karşılan seyircinin benim bedenimle kuracağı yorumbilimsel ilişkinin ve diğer yanda da 6 saat aralıksız mekanın farklı taraflarını görecek olan gözlerimin konuyu farklı taraflarıyla yansıtacağını düşünüyorum."

Sanatçı yeniden yorumlamaların eskiye olan farklı bakış açıları ile klasik eserlerin tekrar gündeme gelmesine katkı sağladığını belirtiyor. "Görüntülerin ve seslerin dünyasında yaşıyoruz. Bir çağdaş sanat eseri önünde vakit geçirmek bile ortalama 6-7 saniye sürüyor. Klasik eserlerin böylesine hızlı bir çağda çoğu insan tarafından unutulmaması mümkün değil. Bu tür yeniden yorumlamalar ise izleyici ile eserlerin daha çok karşılaşmasını sağlayacaktır diye düşünüyorum."

Ayrıntılı programı buradan görebilirsiniz.