Önyargılara kahverengi ışıkla bakan portreler

Fotoğrafçı Erica Deeman, Brown (kahverengi) adını verdiği çalışmasında beyaz olmayan erkeklerin portrelerine yer veriyor. Sanatçı, "Beyaz olmayanlar, portrelerde sempatik görünme şansına sahip değildi. Bu, burjuvazinin bir kısıtlamasıydı" diyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Beklentilerin ve varsayımların altında yatan ayrımcı kodlar üzerine kafa yoran fotoğrafçı Erica Deeman, ABD’de yaşayan ve beyaz olmayan erkek portrelerinden bir koleksiyon oluşturdu. Çalışmalarını “Brown” adı altında toplayan Deeman, varsayımların altında yatan ayrımcılığı kendi hayatından bir örnekle açıklıyor: “Ben iki ırklıyım. İnsanlar, babamın siyah anneminse beyaz olmasını bekliyor; fakat durum bunun tam tersi.”

The Huffington Post’tan Priscilla Frank’ın haberine göre San Francisco'da yaşayan Deeman’ın, koleksiyonunda yer vereceği insanları seçerken iki temel şartı vardı: Erkek olmak ve beyaz olmamak... Sanatçının çalışmasına katılan bütün erkekler omuzlarından yukarı, gömleksiz ve objektifin hafif dışına bakan bir şekilde fotoğraflandı.

Scan_13 001

VARSAYIMI FOTOĞRAF ÜZERİNDEN KIRMAK

Deeman, projeyi tasarlarken ilk olarak vesikalık fotoğrafların çirkin tarihini anımsamış. Özellikle de müze duvarlarındaki soyluluk tasvirlerinden oluşan portrelerin ne çok yer kapladığını düşünmüş. Bütün bunlar, O’nu şu soruya götürmüş: Siyah erkekleri daha farklı bir ışıkla resmeden görseller yaratırsam, gerçekte hiçbir somut veriyle ilgisi olmaksanızın beklentileri kırma gücüne sahip olabilir miyim?

“ORTAYA ÇIKMIŞ EN BÜYÜK YALAN”

Çektiği portreler aracılığıyla, fotoğrafın gerçekte var olmayan imajlar çizebildiğine dikkat çekiyor ve şöyle diyor: "Fotoğrafçılık sorunlu çünkü pek çok insan onu hakikat olarak görüyor. Bu durum da insanların fizyognomi ya da ırk ıslahı gibi şeylere rağbet etmesine sebep oldu… Her zaman şu espiriyi yaparım, fotoğraf şimdiye kadar ortaya çıkmış en büyük yalandır.”

Scan_01 002

Fizyognomi, kişinin karakterinin, görünümünden özellikle de yüz hatlarından belirlenebileceğini savunan ve hala geçerli olduğuna inanılan bir düşünce biçimi. Deeman, bu anlayışın Avrupalıların fiziki özelliklerini yücelttiğine ve diğer herkesi suçlu hale getirerek ırkçılığı haklı çıkarmak için kullanıldığına dikkat çekiyor.

VESİKALIĞIN SINIRLARINI DEĞİŞTİRİYOR

Vesikalık fotoğrafın geleneksel sınırlarını değiştiren Deeman, bu projede mavi veya beyaz bir zemin seçmedi. Bunun yerine, neredeyse kendi rengine yakın bir kahverengi kullandı. Kahverengi zemini, fotoğrafın içine kendisini koymak olarak tarif ediyor ve bu rengin kendisini temsil ettiğini belirtiyor. Nasıl bir yol izlediğini ise şöyle anlatıyor: “Vesikalık fotoğraf, çok net bir sunumdur. Kendi tarzında basmakalıptır. İnsanlar mavi ya da beyaz bir zeminin karşısına yerleştirilir, flaş her zaman aynıdır, her şey fotoğrafın bağlamı içerisinde aynıdır. Ben de bir formül üzerinden bir şeyler yapmak istedim; fakat bu estetiğe meydan okuyan bir şeyler.”

Picture 004

Fotoğraf tarihinin büyük bir bölümünde, beyaz olmayanların kendilerini karmaşık bireyler olarak temsil eden portrelere erişimleri engellenmiş. Bu geleneği sonlandırmayı uman Deeman, "Biz burada beraberiz, bu fotoğrafları beraber hazırlıyoruz. Ben bu fotoğraflarda diyorum ki sizin bu şekilde görünmeniz gerektiğini düşünüyorum ve bu şekilde görünmelisiniz” diyor.

BEKLENTİYE ELEŞTİREL BAKIŞ

Sanatçı, çalışmasının beyaz olmayan erkekler için daha geniş bir anlatı alanı açmasını umuyor. Takipçilerinin algısını etkilemekten ziyade; fotoğraftaki yabancının kişiliği hakkında karmaşık hipotezler oluşturulması için olanak sağlamak istiyor. Deeman bu proje vesilesiyle, insanların kendi varsayımları ve beklentilerine daha eleştirel bir şekilde yaklaşmalarını umuyor. ABD’nin giderek “beyazlaşan” atmosferiyle ilgiliyse şöyle konuşuyor: “Şu an sahip olduğumuz yönetimle beraber, ‘geleneksel Amerikan’ olarak varolmayan herkes üzerinde aşırı sınırlamalar var. Bence bu çalışma, bazı insanların dönmek istediği eski önyargılarla mücadele edebilir.”