Demirden korkuluğa

Mahabadlı heykel sanatçısı Seywan Saedian, atık metalden yaptığı işlerle dikkat çekiyor. Eserleri yakında İzmir’de sergilenecek.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - Seywan Saedian’ın çalışmalarını ilk kez Diyarbakır Sanat Sokağı’nda açtığı sergide görmüştüm. Ama adını duymam daha eski bir zamana dayanıyor. İranlı Kürt heykeltıraş Suriçi’ndeki atölyesinde hurda metalden heykeller yapıyor. Gidip atölyesinde ziyaret etmek ve çalışmalarını görmek istemiştim. Ancak bir türlü fırsat bulamamıştım. Ardından sokağa çıkma yasağı ve çatışmalar başlayınca Suriçi’ne girmek mümkün olmadı zaten.

Çatışmalar başlayınca Seywan Saedian atölyesini Ofis semtine taşıdı ve çalışmalarına burada devam etti. Ben de yeni çalışma mekanında, bir grup arkadaşımla ziyaret ettim onu.

SANATA DÖNÜŞEN DEMİR YIĞINI

Bir binanın giriş katını, şu yarım bodrum dedikleri türden bir daireyi atölyeye çevirmiş Saedian. Giriş kapısından birkaç basamak inerek girilen odanın ortasında bir yığın hurdaya çıkmış metal karşılıyor bizi. Dikenli tellerden araba egzozuna kadar her türden hurdaya çıkmış demir parça var bu yığının içinde.

heykel1

Bir odanın ortasındaki metal yığını kısa süreli bir şaşkınlığa neden oluyor elbette. Ama esas şaşkınlık, orta yerde duran metal yığınının etrafını kuşatan figürlerle karşılaşınca yaşanıyor.

Atölye olarak kullanılan dairenin diğer odalarında da metal figürler var. Çünkü Saedian, çalışma mekanını bir sergi salonu olarak da kullanıyor. Saedian’ın bitirdiği irili ufaklı figürler dairenin koridorlarında, duvarlarında, duvar diplerinde sergileniyor.

‘DEMİR, BENİM İÇİN HAMUR GİBİ’

Atık metal parçaları biraz ürkütücü. Bunlar insanın eline ya da ayağına batarsa tetanoz olması işten değil. Ama daire çok temiz, etrafa saçılmış paslı metal parçaları hiç yok.

Tetanoz aklıma gelmişken, önce “Neden atık metallerle çalışıyorsun?” diye soruyorum Seywan Saedian’a. Heykeltıraşların çalıştığı malzemeleri anlatıyor, bronz, ahşap, mermer… O da epey çalışmış bu malzemelerle, ama sonra atık metallerle çalışmakta karar kılmış. Sipariş işler aldığında diğer malzemelerle çalışmaktan kaçınmıyor elbette, ama şimdi metalden heykeller yapmayı tercih ediyor.

“Metalle çalışmak zor değil mi?” sorumu ise şöyle yanıtlıyor: “Herkes bunu soruyor. Çok zor olduğunu düşünüyorlar çünkü. Aslında metalle nasıl çalışacağını bilmeyenler için zor olduğu doğru. Ama burada gördüğün demirler benim için hamur gibi. Hamur gibi yoğurup biçim veriyorum demire.”

heykel3

Çöpe atılmış metal parçaları keserek, eğip bükerek ve kaynak yapıp bir araya getirerek ortaya harika işler çıkarmış Saedian. Demirden oyun hamuru gibi söz etse de yaptığı işin hiç de kolay olmadığı anlaşılıyor.

Kendisine gerekli olan demir parçalarını hurdacılardan, sanayiden alıp getiriyor atölyesine. Atılmış demirlere rastlarsa sokakta, kendisi de taşıyor. Ayrıca onun yaptığı işin farkında olan insanlar da atacakları demir malzemeyi getirip veriyor.

MAHABAD’DAN ERBİL’E VE SONUNDA DİYARBAKIR

Saedian İran’ın Kürt şehri Mahabad’da doğup büyümüş. Siyasi baskılar nedeniyle Irak Federe Kürdistan Bölgesi’ne geçmiş. “Aslında siyasi faaliyetler içinde değildim, buna rağmen siyasi baskılar vardı” diyerek anlatıyor Mahabad’dan ayrılış sürecini. “Hem bu baskılar yüzünden hem de üniversite eğitimi görebilmek için Kürdistan bölgesine geçtim.”

heykelson

Süleymaniye ve Erbil Şehirlerinde kalmış, üniversitede resim ve fotoğrafçılık eğitimi almış. Burada da önemli çalışmalara imza atmış. Üç büyük heykeli Erbil’de, meydanda sergileniyor. Bunlardan biri 10 metre boyunda.

Saedian, Süleymaniye ve Erbil’den sonra geliyor Diyarbakır’a. Üç yıla yakındır yaşadığı Diyarbakır’ı da soruyorum. “Diyarbakır’ın insanlarını çok seviyorum. Kendimi burada çok rahat hissediyorum. Çok büyük bir sanatçı potansiyeli var burada.” Ama şikayetleri de yok değil: “Ne yerel yöneticiler ne de devleti temsil eden kurumlar sanata yeterince ilgi göstermiyor. Yaptıkları işler de göstermelik oluyor ne yazık ki.”

MARDİN’İN KÖYLERİNDE SERGİ

Seywan Saedian Diyarbakır ve çevre illerde birçok sergi açtı şimdiye kadar. En ilginç olanı ise “10 Günde 10 Köy” sergi projesi. Saedian, bu proje çerçevesinde Mardin’in 10 köyünde sergi açtı. Köylülerin çalışmalarını önce garipsediğini anlatan Saedian, “Ama sonra çok ilgi gösterdiler. Özellikle çocuklar çok sevdi çalışmalarımı” diyor.

Her köyde, köylülerle birlikte bir de metalden heykel yapmış Saedian. Burada yaptığı heykelleri köylülere armağan olarak bırakmış.

Seywan Saedian’ın yeni sergisi ise, 17 Aralık’ta İzmir’de, İzmir Türk Amerikan Derneği’nde açılacak. Sergi, 13 Ocak 2017 tarihine kadar açık kalacak.