Erdoğan ödül törenine Nazım'la başladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan Beştepe'de düzenlenen 'Yaşayan İnsan Hazineleri' ödül töreninde konuşuyor...

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Erdoğan, 'Yaşayan İnsan Hazineleri' ödül törenindeki konuşmasına Nazım Hikmet'in 'İnsan' şiirinin dizeleriyle başladı.

Şairin "Ya hayrandır sana / ya düşman  / Ya hiç yokmuş gibi / unutulursun / Ya da bir dakka bile /çıkmazsın akıldan" dizelerini okudu.

Erdoğan Nazım'ın şiirinin ardından konuşmasını Neşet Ertaş'ın 'Bilebilseydi' türküsünün şu sözleriyle sürdürdü: "İnsanlar kendini bilebilseydi / Dünyada haksızlık kavga olmazdı / İnsan doğan yine insan ölseydi / Belki de dünyada hayvan kalmazdı."

ALMANYA'YI ELEŞTİRDİ

İşte Erdoğan’ın burada yaptığı konuşmadan satır başları:

Her birimiz irade sahibi bir fert olarak yaptığımız ve yapmadıklarımızla sorumluyuz. Bizim tarihimizde 1071, 1299, 1453, 1923 dönüm noktasıysa, inanıyorum ki 15 Temmuz da bir dönüm noktasıdır. Ben milletimle iftihar ediyorum. Gençlerimize bazıları laf atıyor. Bu gençlik işte tankların önünde durdu, göğsünü siper etti hakkın da vadettiği günler doğdu. İşte şimdi gençler yolumuzda şu var. Nedir o ilim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendin bilmezsen sen nice okumaktır.

Onun için ben bu gençliği selamlıyorum. Çünkü bizim bu gençliğimiz rabbime hamdolsun el bombasıyla kalkıp da askerine polisine saldıran değil. Bizim bu gençliğimiz, “ilim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendin bilmezsen sen nice okumaktır” anlayışı ile yürüyor.

Türk milleti 15 temmuzda sadece hürriyetine bayrağına ezanına değil aynı zamanda hedeflerine de sahip çıkmıştır. Ama bundan rahatsız olanlarda olmuştur. Ezanlardan selalardan rahatsız olanlar olmuştur. Geçmişte de vardı. Onların uzantıları hala var. Yarın da olacak bilesiniz. Oraya yerleşmek için değil oralardan gelen tehditleri yerinde durdurmak için Suriye’deyiz Irak’tayız. Eğer tehdit Suriye’den geliyorsa oradayız. Irak’tan geliyorsa Irak’tayız. Teröristlerin barındığı neresi varsa oradayız. Orada olacağız. Biz 15 Temmuz gecesi milletimizle şu kararı verdik. Yaşayacaksak adam gibi yaşayacağız. Öleceksek adam gibi öleceğiz.

Zillet politikası bizim gibi bir millete uymaz. 15 Temmuz bu kararı açık ve net şekilde tüm dünyaya ilan edişimizin tarihi olduğu için dönüm noktası diyoruz. Aslında böyle müstesna bir topluluk önünde bu konuyu saçmak istemezdim. Ama ülkeme ve milletime saldırıldığında susmayı kendime yakıştıramamam. Türkiye yakın bir zamanda verdiği bir notayla uzun zamandır Almanya’da bulundukları bilinen FETÖ üyesi savcıların iadesini talep etmiştir. Almanya adalet bakanı bu talep konusunda FETÖüyesi savcıların kesinlikle iade edilmeyeceğini söylemiştir. Bakan'a göre adli, yardımlaşma sadece ağır suçları kapsıyor siyasi gerekçeler bunu dışında kalıyormuş.

Biz de Almanya’nın bu yaklaşımı ve uygulamalarını kaygıyla ve dehşetle izliyoruz. Ey Almanya sayın Merkel’e ben 4000 dosya verdim. Daha sonra son görüşmemizde “sayın şansölye ben size 4 bin dosya vermiştim. Bunların akıbeti ne oldu?” dedim. Cevabı enteresandı o dosyaların sayısı 4 bin 500 oldu dedi. “Bu örgütün mensuplarını korumanızı halen anlamakta zorlanıyorum” dedim. Almanya biz sizin bu duruşlunuzdan endişeleniyoruz. Siz teröre çanak tutuyorsunuz çanak.

BAŞBAKAN'DAN 15 TEMMUZ VURGUSU

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dan önce kursüye çıkan Başbakan Binali Yıldırım ise ödül törenine dair açıklamalarda bulundu. Beştepe'deki ödül töreninde konuşan Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Köklerimizi, geçmişimizi daima yaşatacağız, yaşatacağız ki geçmişimizi en güzel şekilde inşa edelim. Millet şuuru, kültür değerlerimiz, inançlarımız, bizi biz yapan özelliklerimizi kaybettiğimiz zaman gelecekle ilgili çok büyük tehlikeyle karşı karşıya kalmamız mukadder olur. Bu özelliğimizin hala dipdiri olduğunu 15 Temmuz gecesi yaşadık. Bu aziz milletin evlatları silaha karşı, tanka karşı göğsünü siper ederek alçakça bir darbe girişiminde bulunan terör güruhuna gerekli dersi vermiş. Türkiye'nin birliğini sağlamayı başarmıştır. Bu vesileyle ülkemizin bağımsızlığı ve bütünlüğü için, halkımızın refahı ve güvenliği için canını seve seve veren tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.

"Bu önemli etkinliği başlatarak yaşayan insan hazineleri fikrini bir geleneğe dönüştürerek her yıl bir ömrünü vakfeden bu insanlarımızı, gençlerimize, milletimize tanıtma yönünde ortaya koyduğu gayretten dolayı sayın bakanımız ve ekibine de teşekkür ediyorum. Bütün sanatçılara da bir kez daha hoş geldiniz diyorum."