Emre Hüner-Joanna Rajkowska sergisi SALT Ulus'ta

Emre Hüner ve Joanna Rajkowska’nın çalışmaları Ankara’da ilk kez SALT Ulus’ta bir arada sergileniyor. Sanatçıların ortak ilgi alanlarını modern sanayinin çürüyen yapıları ve doğaya, doğal alanlara insan müdahalesi oluşturuyor. 

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Sergide, Hüner’in Perpetual Island Infinite Vehicle (Sürekli Ada Sonsuz Araç, 2015) işinden bir dizi seramik heykel ile The Shrine of the Post-Hypnotic (Hipnoz Sonrası Mabedi, 2012) adlı çizimleri birlikte konumlanıyor. Sanatçının işleri genellikle modern sanayinin çürümeye yüz tutmuş yapıları ve arkeolojik yapılar ile distopik diyarlara gönderme yapar. Hüner, tuhaf boyutlu yerlerle değişken zaman ve coğrafyaların birbiriyle bağdaşmayan kalıntılarını yeniden canlandırır. Yakın tarihli seramik heykelleri, zarif yüzey dokuları ve işaret ettikleri çetin, yaşanmazlıkla çevrili coğrafyalar arasında belirsiz bir gerilim barındırır. Her bir heykel, kurgusal bir topoğrafya ile geleceğe dair çekici ve bir o kadar da endişe verici olan nafile bir önseziyi çağrıştırır; formları, tanıdık olmakla birlikte tüm tanımlamalara karşıttır.

BİR DİZİDEN GERİYE KALANLAR

Rajkowska’nın katmanlı pratiği de benzer bir şekilde, belirli bir yeri belirtmeyen ama meçhul suçların tanıkları olarak tarihî bir ağırlığı paylaşan peyzajları tasvir eder. Serginin merkezindeki işlerden Props found at Zazadin Han (Zazadin Hanı’nda buluntu dekor), sanatçının 2009’da Konya’daki Zazadin Hanı’nda keşfettiği, bir televizyon dizisi çekimlerinden geriye kalan dekorun fotoğraflarından oluşur. Han içinde yığılı nesneleri tek tek dışarı çıkararak fotoğraflayan Rajkowska, geçici nitelikteki bu aksesuarların olası anlamlarına odaklanır. Aynı yıl üretilmiş olan, Future Imperfect (Kusurlu Gelecek) adlı diğer fotoğraf serisinde ise, Konya çevresinde karşılaştığı, inşaatı tamamlanmamış yapıların akıldan çıkması güç hâllerini belgeler. Sanatçıya göre bu yapılar, ülkenin başarısızlığa uğrayan modernleşme hayallerinin simgeleri ve ayrıca, insan yapımı her şeyin nihayetinde doğanın hâkimiyetine teslim olmasının göstergeleridir.

emre Emre Hüner Perpetual Island Infinite Vehicle #2 [Sürekli Ada Sonsuz Araç #2] 2015
Başarısızlık, mutasyon ya da öngörülemez hata gibi fenomenler, aynı zamanda gelişme için itici birer güç olarak yorumlanabilir. Rajkowska, yaşamın sürekli yükselen bu evrimsel katmanlarını, doğal ile yapay dünya arasındaki gerilimin materyaller, doku ve dilden oluşan bir kompozisyonla birleştiği neon heykellerle ifade eder.

Sergideki yoğun kuşku ve belirsizlik hissiyle birlikte, Forcing a Miracle (Bir Mucizeyi Zorlamak, 2012) videosu ve Sumpfstadt (Swamptown) (2012) duvar kâğıdı, gerçeklik imgesini bulandırarak doğanın iyileştirilmesi fikrine dayanır. Kalıcı bir müdahale olarak tasarlanan Sumpfstadt, tarihi doğanın gücüne devreden bir habitat projesidir. Rajkowska, manzarayı insanların politik öznelliklerini aktardığı bir geçmiş suçlar alanı olarak değerlendirir. Ancak, Sumpfstadt işiyle odaklandığı bu alanı insan öncesi hâline döndürmek üzere, dirilişi temsil eden bir form, el değmemiş şekilde kalacak bir “imkânsız anıt” yaratmayı amaçlıyor.

Meriç Öner: Bu tip sergilerin nostaljik olma sorunu varMeriç Öner: Bu tip sergilerin nostaljik olma sorunu var