Felsefeciler İstanbul'da buluşuyor

Uluslararası Felsefe Enstitüsü bu yıl etkinliklerini 6-9 Eylül tarihleri arasında İstanbul'da gerçekleştirecek. 

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Her yıl farklı bir ülkede düzenlenen Uluslararası Felsefe Günleri’ne bu yıl İstanbul ev sahipliği yapacak. Caddebostan Kültür Merkezi-Büyük Salon'da ve Maltepe Üniversitesi-Marma Kongre Merkezi'nde yapılacak kongreye, Romanya Millî Eğitim ve Bilimsel Araştırma Bakanı ve aynı zamanda Uluslararası Felsefe Enstitüsü üyesi Prof. Dr.Mircea Dumitru, Enstitüsü Başkanı ve Maltepe Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, Enstitüsü Genel Sekreteri Prof. Dr. Bernard Bourgeois başta olmak üzere dünya çapında isim yapmış birçok felsefeci katılacak.

Bu yılın konusu “Değer, Değerler ve Anlam” olarak belirlenen etkinliklerin açılış oturumu, 1., 2. ve 4. oturumlar ile kapanış oturumu Caddebostan Kültür Merkezinde, 3., 5. ve 6. oturumlar Maltepe Üniversitesi, Marma Kongre Merkezinde yapılacak.

'NEYE KARŞI DEVRİM? VE NE İÇİN?'

Hürriyet yazarı Doğan Hızlan ise bugünkü yazısında IIP Başkanı Prof. Dr. Ionna Kuçuradi’nin konuşmasından bir bölüme yer verdi. İşte o bölüm:

“Genç bir erkeğin yahut kadının neden bir intihar bombacısına dönüştüğünü hiç düşündünüz mü? İntihar bombacılarının sayısı geometrik olarak yükselip dünyaya yayıldıklarından, zamanımızın bu olgusunu derinlemesine düşünmeli ve açıklamalıyız. Bu tarihi anda bu insanların neden insanları rastgele öldürürken kendileri de ölmekten çekinmediğini açıklamak zorundayız.

(...) Bu meseleye dair düşüncelerimin belirli sonuçlarını bugün size aktarmaya çalışacağım. Bu sonuçlar beni, ‘Değer, Değerler ve Anlam’ şeklindeki başlığını formüle etmeye ve size bunu teklif etmeye de götürdü.

Doğrudan ve çok basitleştirerek söylemek gerekirse, intihar bombacıları olgusunu, temelde, kafalarında değer kavramlarına dair kavramsal karmaşaların hüküm sürdüğü insanların anlam arayışının bir ifadesi olarak görüyorum.

Biraz geçmişe dönmeme izin verin: 1976’da, yani tam 40 yıl önce yazdığım ve Kahire’de düzenlenen Birinci Afro-Asya Felsefe Konferası’na sunduğum bir makalede sormuştum: ‘19. yüzyıl 20. yüzyıla ne aktardı? Eğer radikal bir değişimin müdahalesi olmazsa, 20. yüzyıl 21. yüzyıla görünüşe göre ne aktaracak?’ Ardından şu cevapları vermiştim: Bu iki soruyu dünya ölçeğinde ele almaya çalışırsak, ‘revolt’ (devrim, isyan) sözcüğü her ikisi için de çok muhtemel bir cevap olabilir. 19. yüzyıl 20. yüzyıla devrimin gerekliliği fikrini aktarmıştır ve bu fikir, canice devrimin -başkaldırının- çağın geleneği haline geldiği noktaya dek, tedricen bir gerçeklik haline gelmiştir.

Ve 20. yüzyılın bir sonraki yüzyıla aktaracağı da, -eğer uluslararası siyasette bir ‘devrim’ yoluyla radikal değişimler yaşanmazsa- temelde bu gelenek olacaktır.

Neye karşı devrim? Ve ne için?”