Kozak'ta tarım arazisine maden açılacak mı?

Bergama'nın Okçular Mahallesi'nde yapılması planlanan granit ocağı için bugün gerçekleştirilecek ÇED toplantısı öncesi çağrıda bulunan Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, "Köylülerin sermayenin ve taş ocaklarının gücü karşısında çaresizliklerini kullanarak buraları ellerinden almaya çalışıyorlar. Taş ocakları başta olmak üzere yayladaki madencilik faaliyetlerinin önüne geçmek gerekiyor" dedi.

Google Haberlere Abone ol

Cihan Başakçıoğlu

İZMİR - İzmir'in Bergama ilçesi Okçular Mahallesi'nde yapılmak istenen granit ocağı projesinin ÇED toplantısı bugün gerçekleştirilecek. Mevlüt Anar'a ait granit ocağı projesinin faaliyet alanı ve ruhsat sahası toplam 100 hektar büyüklüğünde iken, proje kapsamında yıllık 60 bin metreküp yani 162 bin ton tüvenan granit üretimi planlanıyor. Kozak Yaylası'ndaki proje alanına en yakın yerleşim merkezi olan Okçular Mahallesi ruhsat sahasına 2.09 km mesafede bulunuyor. Mahallenin ruhsat sahasına en yakın konutu ise 1,57 kilometre mesafede. Proje, Demircidere Mahallesi'ne 1.72 kilometre mesafede yer alırken, proje alanına en yakın konut ise 1.44 kilometrede bulunan Ayvatlar Mahallesi sınırları içerisinde bulunuyor.

DAHA ÖNCE TEPKİLER ÜZERİNE İPTAL EDİLMİŞTİ

Bölgede yaşayanlar ve çevre eylemcileri ise duruma tepkili. Eylül ayında da aynı bölgede başka bir granit ocağı için ÇED toplantısı düzenlenmek istenmiş ancak ‘Halkın Katılım Toplantısı’ adıyla düzenlenmek istenen toplantı tepkiler üzerine iptal edilmişti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerini köyün girişinde yolu kapatarak karşılayan çevre eylemcileri ve köylüler, yetkililerin toplantının yapılacağı alana giriş yapmalarına izin vermemişti.

'YAYLA İSTİLA AŞAMASINDA'

Yeni ÇED toplantısı öncesinde görüştüğümüz Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, yaylada bir istila aşaması yaşandığını belirterek, "Birini göndermeden diğeri geliyor" dedi. Eylül ayında ÇED toplantısı yapılamayan projeyi hatırlatan Engel, "Bir süredir mücadelemiz toplantıları yaptırmama üzerinden ilerliyor. Eylül ayındaki toplantıyı da yaptırmadık. Köyün girişine köylülerle ve Bergama'daki arkadaşlarımızla gittik. Orada CHP Milletvekili Mahir Polat da vardı. Yine CHP'li arkadaşlarımız da oradaydı. Hep birlikte köyün girişinde firmayı bekledik, giremediler. Ve hiç kimsenin taş ocağı ile ilgili kafasında soru işareti kalmamıştı" dedi.

'TARIM ARAZİLERİNİ TAŞ OCAKLARINA TERK ETMENİN NE VİCDANİ NE AKILCI TARAFI VAR'

Yarın yapılacak toplantıya dikkat çeken Engel, "Yarın gelecek firma Mevlüt Anar'a ait şahıs firması. Bu firma 100 hektarlık alanda ÇED talep ediyor. Buralar tarım arazisi ve çam ormanı. Bir kısmı üzüm bağı olan Demircidere, Ayvatlar ve Okçular köyünün ortasında kalan bir yer. Buralar tarım arazilerinin önem kazandığı bir alanlar. Tarım arazisini taş ocaklarına terk etmenin ne vicdani, ne akılcı tarafı var. Bugünlerde Kozak Yaylası'nda çam fıstığında verim olmayabilir. Köylü
çaresiz de olabilir ama bu çaresizliğin de sürekli devam edecek hali yok. Sonuçta elbet bu döngü değişecek. Bu çam fıstıklarının elbet verimli yılları olacak. Her şeyden önemlisi Kozak'ta o kadar çok ruhsat var ki borsası oluşmuş durumda. Muhtarla da görüştük, o da karşı olduklarını ve köylülerle birlikte karşı duracaklarını söyledi" ifadelerini kullandı.

'KOŞULLAR NE OLURSA OLSUN GÖZ YUMMAMAK GEREKİYOR'

"Çam fıstığında verim düşüklüğünden dolayı fırsatçılık yapıyorlar" diyen Engel, taş ocağı firmalarına yerleşim bölgelerinin bu kadar yakınında olan tarım arazisinde izin verilmemesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:

"Buralar gerçekten tarım arazisi. Kozak Yaylası'nı geleceğe taşıyacak yerlerin talan edilmesine, bunların yok edilmesine hiçbir şekilde koşullar ne olusa olsun göz yumulmaması gerektiğine inanıyoruz. Köylü de çaresizlik yaşasa da aynı düşüncede. Torunlarına yaşanabilir bir Kozak bırakmak için çabalıyor. Bu anlamda taş ocaklarına karşı ciddi bir tepki oluştu. Bunun bu toplantıda da devam edeceğini düşünüyoruz. Kamuoyuna çağrımız şu: Kozak Yaylası'nın bütün endemik türleri ile yaylayı yayla yapan zengin bitki örtüsüyle korunması için Kozak köylüsünün mücadelesi yeterli değil. Onları aşan onları kuşatan bir sermaye gücü var. Bu güce karşı dayanmaları zor. Fıstığın çamlığın verimsiz olduğu bu günlerde Kozak köylüsüne destek vermek gerekiyor. Kozak Yaylası'nın korunması gerekiyor. Devlet her şeye para
ayırıyor, her şeye para buluyor ama 12 yıldır çam fıstığından verimin yüzde 90 kayıp olduğu bir zaman diliminde üç kuruş destek yapıp bu köylüyü yarına hazırlamayı düşünmüyor. Bu güne kadar Kozak köylüsüne dönüp bakmadılar. Bu anlamda Tarım Bakanlığı'na Kozak Yaylası'nda çam fıstığının bu zor günlerinde köylüye destek
vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Sermayenin ve taş ocaklarının gücü karşısında köylünün çaresizliğini de kullanarak buraları ellerinden almaya çalışıyorlar. Taş ocakları başta olmak üzere yayladaki madencilik faaliyetlerinin önüne geçmek gerekiyor."