'Gençler savunmasız ve virüsün yaygın olduğu dönemde sokağa çıktılar'

Covid 19 salgınında yeni varyantlarla gençlerde vaka sayısı da yükseldi. Uzmanlara göre bunun sebebi uzun süre evde kalan genç nüfusun aşı olmadan virüsün hızla yayıldığı dönemde sokağa çıkması.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA- Türkiye’de 'kontrollü normalleşme'nin başlamasıyla Covid 19 tablosu ağırlaştı, birçok kent 'çok yüksek riskli il' kategorisine girerken, vaka sayılarındaki yaş ortalaması da değişti. Uzun zamandır korona virüsünden en çok etkilenen yaş grubu arasında yer alan 65 yaş ve üstü kişilerde 'hastalığa yakalanma' oranı düşüşe geçti, genç nüfustaki vaka oranları artı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “65 yaş üstü büyüklerimizin son bir ayda toplam vakalar içindeki oranı yüzde 14,39'dan 11,3'e düştü. Gençlerin aktif vakalar içindeki oranı ise artıyor” dedi.

'VİRÜS DAHA HIZLI YAYILIYOR'

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Akova’ya göre günlük hareket kısıtlılığı olmayan, çalışma ortamında bulunan genç nüfusta mutant virüslerle karşılaşma ve taşıma oranı artıyor. Normalleşme sürecinin başlamasıyla birlikte toplumsal hareketliliğin arttığına, bununla paralel olarak vaka sayılarının da yükseldiğine dikkat çeken Akova, vaka oranlarının gençlerde yoğunlaşmasını şöyle açıkladı: “65 yaş ve üzeri kişiler çoğunlukla aşılandı. Bir de genç kesime göre bu kişilerin toplumsal hareketliliği daha kısıtlı. Öte yandan mutant virüsler şu anda Türkiye’de yayılmaya devam ediyor. Özellikle İngiltere mutantı ve yanı sıra Güney Afrika ve Brezilya mutantı da standart virüse kıyasla çok daha hızlı yayılıyor. Normalleşme süreci ile birlikte toplumsal hareketlilik arttı, genç nüfus dışarıda. Aynı zamanda hizmet sektöründe çalışan bir kesim de dolaşımda. Dolayısıyla insanların bir arada bulunduğu yerlerde de virüs yayılmaya devam ediyor. Bir de bu genç nüfusun henüz aşılanmadığını düşünürsek o yaş grubunda hastalık da artıyor.”

'1 YAŞINDA ENFEKTE OLAN BEBEK VAR'

Covid 19’un 50 yaş altı aşısız grupta da ciddi hastalık yapabilme etkisi olduğunu söyleyen Akova şöyle devam etti:
“Bu süreçte daha genç yaş grupların hastalandığını gözlemliyoruz. Hacettepe Üniversitesi Hastanesi yoğun bakımlarında 50 yaş altı birçok hasta var ve bu yaş gruplarının da hayatlarını kaybettiklerini görüyoruz. Covid 19 yaş almış kişilerde bağışıklık sistemlerinin düşük olmasından kaynaklı daha ağır seyrediyor ama 50 yaş altı aşısız gruba da ciddi hastalık yapabiliyor. “Gencim bana bir şey olmaz” düşüncesi çok yanlış. Nitekim biz en son kendi hastanemizde 37 yaşındaki bir sağlık personeli meslektaşımızı kaybettik. Aşılanmamıştı, hastalandı ve yoğun bakımda hayatını kaybetti. Mesela ben 1 yaşında enfekte olan bebek gördüm. 3 yaşındaki kardeşi yuvaya gidiyor ve korona virüse yakalanıyor. Eve gidip annesi ve 1 yaşındaki kardeşine bulaştırıyor. Bu tür bulaşmalar da çok artmaya başladı.”

'SAVUNMASIZLAR'

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul ise gençlerde vaka sayılarındaki artıışın sebeplerine ilişkin şunları söyledi: “Uzun süre 20 yaş altı gençlerin sokak kısıtlaması vardı ve çoğunluğu hastalığa yakalanmadılar. Doğal olarak da bağışıklık durumları oluşamadı. Genç nüfus, virüsün yaygın ilerlediği bir dönemde sokağa çıktı ve savunmasızlar. Böyle bakıldığında gençler arasında hastalığın yayılma oranı gayet normal. Mutasyonlar toplumun geneli için hastalığın yayılmasına yol açtı ancak gençlerin bir anda sokağa çıkması, toplumsal hareketin artması bu yaş grubunu da içine alarak vaka sayılarını artırdı.”


'65 YAŞIN ALTI KİŞİLERDE HASTANEYE YATMA ORANLARINDA ARTIŞ VAR'

Bu süreçte 65 yaşın altındaki kişilerde hastaneye yatma oranlarında ciddi artış olduğuna dikkat çeken Ertuğrul, “Özellikle altta yatan hastalığı bulunan kişilerde bu oran artı. Biz aşılama ile 65 yaş ve üzeri insanları korumaya aldık ama ne yazık ki altta yatan hastalığı olan kişileri henüz aşılayamadık. Yani şeker, tansiyon, karaciğer vb. rahatsızlığı olanlardan bahsediyorum. Salgın bu artış evresinde bu yaş grubundaki kişilerde ve altta yatan hastalığı bulunan genç nüfusta hastaneye yatma oranlarını ciddi manada artırdı” diye konuştu.

'EKONOMİK VE SOSYAL MAĞDURİYETLERİN GİDERİLDİĞİ TAM KAPANMA GEREK'

Türkiye’deki vaka oranlarına bakıldığında kısmi kısıtlamaların yetersiz kalacağı uyarısında bulunan Ertuğrul, tüm ekonomik ve sosyal mağduriyetlerin giderildiği bir tam kapanma getirilmesinin yerinde olacağını kaydetti. Prof. Ertuğrul, özellikle hasta yükünün fazla olduğu kentlerde ciddi karantina önlemleri alınması gerektiğini vurgulayarak, risk grubunda olan yurttaşların ivedilikle aşılanmasının zorunlu olduğunu ifade etti. Yüz yüze eğitimin olduğu yerlerde haftada bir kez okullarda ve ailelerde tarama yapılmasını öneren Ertuğrul, böylece temaslı olan vakaların tespit edilip izole edilebileceği görüşünde.

'İŞ YÜKÜ FİLYASYONU YETERSİZ KILIYOR'

Hali hazırda filyasyon ekiplerinin sahada tedavi etmek ve izlemek zorunda olduğu hasta sayısının 400 bin civarında olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, “Böyle bir durumda sahada çalışan sağlıkçılar bu kişilere yetişmek zorunda. Hasta yükümüz bu süreçte o kadar arttı ki bu personel sayısı ve iş yüküyle bu kadar hastayı izlemek olanaksız. Burada iş yükü filyasyonu yetersiz kılıyor” dedi.