Konya Katliamı Davası 20 Eylül'e ertelendi: 45 dakikalık telefon görüşmesi kayıp

Dedeoğulları ailesinden 7 kişiyi katleden Mehmet Altun’un arandığı günlerde polisle 45 dakikalık görüşmesinin kaybolduğunu kaydeden avukat Kart "Bu demek ki katil ve polis arasında pazarlık var" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Konya’nın Meram İlçesi’nde 30 Temmuz 2021’de Dedeoğulları ailesinden 7 kişiyi katleden Mehmet Altun ile katliama azmettirmekten Çalık ve Keleş ailesinden 9 kişinin tutuksuz yargılandığı davanın dördüncü duruşması Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dava 20 Eylül’e erteledi.

Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre tutuksuz sanıkların mazeret bildirmeden gelmedikleri duruşmaya tetikçi Mehmet Altun ve 12 Mayıs 2021’de Dedeoğulları’na saldırı davasından tutuklu bulunan Veli Keleş ile Lütfi Keleş bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) bağlandı.

DAYILARIN DİNLENMESİ TALEP EDİLDİ

Ardından söz alan Dedeoğulları ailesinin avukatı Atilla Kart, dosyaya giren zanlı Altun ve ailesi arasında geçen konuşmaları okudu. Kart, Altun’un konuşmalarda katliam nedeniyle herhangi bir pişmanlık veya üzüntü belirtemediği ifade etti. Kart, “Aile katile sürekli ‘pişmanım de’ diyor çünkü katil pişmanlık belirtisi göstermiyor” diye konuştu. Kart, telefon kayıtlarından Altun’un dayıları Helim ve Hidayet Şahin’in yol gösterdiğini ve para yardımı yaptığını belirterek söz konusu dayıların tanık olarak dinlenmesini talep etti.

‘AİLE KATLİAMDAN HABERDAR’

Altun’un dayısı Hidayet Şahin’in telefon kayıtlarında, “Yapmasan iyiydi. Elin belasını üzerine aldın. Elin cezasını sen üzerine aldın” dediğini belirten Kart, Altun’un “Polis bana ‘Zaten çok iyi dayıların var. Sarılmamak için kendimi zor tuttum’ dedi” dediğini de hatırlattı. Dayısı Helim Şahin’in de “3 gün sonra korumalar gelip benden helallik istedi. Bizden de biraz şüphelendiler. Bana seni tutuklayacaktık ama yapmadık” dediğini belirten Kart, görüşme kayıtlarından ailenin katliamdan haberdar olduklarının anlaşıldığını ifade etti.

‘ZEHRA ALTUN’UN BANKA HESAPLARI İNCELENSİN’

Görüşme kayıtlarına yansıyan diğer verilere göre Altun’un eşi Zehra Altun’a hem yurt dışından hem de ülke içinden para yardımı yapıldığını dile getiren Kart, “Katil ve eşi arasındaki görüşmelerde Zehra Altun, ‘Avrupa’dan avukat için para yardımı geldi. İnsanlar yardım ediyor hem de hiç beklemediğimiz insanlar. Para gönderiyorlar, birçok mektup aldım, çocuklara oyuncak yolluyorlar. Onlara söylemedim ama hesabımda 100 bin lira oldu’ ifadelerini kullanıyor” dedi. Kart, Zehra Altun’un banka hesaplarının incelenmesini talep etti.

Kart, görüşme kayıtlarında İbrahim Keleş ve kimliği bilinmeyen bir kadın arasında geçen konuşmada “Barış’ın (öldürülen Barış Dedeoğulları) silah atmadığı tespit ediliyor. Buna rağmen silah kullandığına dair rapor düzenlenmiş. Madem babam ve Ali üstlenecekti biz neden 50 bin TL verdik” ifadelerini kullandığını belirtti. Kart, sahte delillerin üretildiğine vurgu yaptı.

'45 DAKİKALIK TELEFON GÖRÜŞMESİ KAYIP'

Kart, katilin 2 Ağustos 2021’de Asayiş Şube Müdürlüğüyle 45 dakikalık telefon görüşmesinin hâlâ kayıp olduğunu hatırlatarak “Bu konuşma dosyada yok bu demek ki katil ve polis arasında bir pazarlık var. Bu konuşmalar talep edilmeli. Katliamın gerçekleştiği sularda 18.34-18.36 arasındaki kamera kayıtları dosyada yok. Söz konusu kayıtlar dosyaya eklenmeli” diye konuştu.

Ardından avukatlar dosyaya giren ses kayıtları üzerine Altun’a sorular yöneltti. Avukat Karabulut, “İfadende ‘Kendim teslim oldum. Polisler yalan söylüyor’ diyorsun. 45 dakikalık görüşmede polisle pazarlık mı yaptın?” sorusu üzerine katil Altun, “45 dakikalık görüşmemde beni ikna ettiler, teslim oldum. Polisle pazarlık yapmadım” dedi.

‘İFADENDE YARDIMCI OLAN POLİSLER KİM?’

Avukatın, “Konuşma ile teslim olman arasında 3 günlük ara var. Sen ’Teslim olacağım’ dedin. Polis de sana güvendi öyle mi? Polisle senin aranda kim aracıydı?” sorusuna katil, “Kendilerine söz verdim. Bekleyip teslim oldum. Aracı kimse yok” yanıtını verdi. Avukatın, “İfadende ‘Polisler bana yardımcı oldu’ diyorsun kim nasıl yardımcı oldu? 'Çoğu polisler bunlar ölmeyi hak etti’ diyorsun kim bu polisler?" sorularına katil “Böyle bir şey dediğimi hatırlamıyorum” cevabını verdi.

SANIK AVUKATI TALEPLERİN REDDİNİ İSTEDİ

Dedeoğulları ailesi avukatlarının konuşmalarının ardından mahkeme heyeti sanık avukatlarına söz verdi. Lütfi Keleş’in avukatı Kazım Turan, “Savcının dinlenmesi talebinin reddini istiyorum. Mehmet Altun aileyi şikâyetten vazgeçirmek amacıyla oradaydı. Aile, getirilen kağıtları imzalasaydı bu katliam gerçekleşmeyecekti. Mehmet Altun, ırkçı saldırı veya katliam nedeniyle oraya gitmedi” ifadelerini kullanarak Lütfü Keleş’in azmettirici olmadığı ve tahliye edilmesi gerektiğini söyledi.

Verilen aranın ardından iddia makamı, avukatların taleplerinin reddine, failin tutukluluk halinin devamı ile tutuksuz yargılanan faillerin tutuklanması talebinin reddine karar verilmesi şeklinde mütalaa sundu. 

TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ

Altun’un dayıları Helim ve Hidayet Şahin’in tanık olarak dinlenmeleri talebini reddeden mahkeme başkanı, “Helim ve Hidayet Şahin ile Zehra Altun hakkında suç duyurusunda bulunulmasına gerek olmadığına, olay tarihinde gözcülük yaptığı belirtilen araçla ilgili, görüntü kayıtlarının hangi kısım ve dakikasında ve hangi araçlarla ilgili olarak tespit talebinde bulunulduğunda bu konuyla alakalı olarak İstanbul ATK’dan rapor aldırılmasına, Mehmet Altun’un tutukluluk halinin devamı ile tutuksuz sanıkların adli kontrollerinin devamı” yönünde karar verdi.

'ALTUN’UN EVİNİ POLİSLER SATIN ALMIŞ'

Evrensel'den Zemo Ağgöz'ün haberine göre Lütfi Keleş’in (Mehmet Altun’un eniştesi) katliamın ardından cezaevinde yaptığı görüşler ve telefon konuşmalarına dair ses kayıtları da dava dosyasına girdi.

Bir telefon görüşmesinde, Lütfi Keleş Ayşe Keleş’e babasının Meram’da Mehmet Altun’la altlı üstlü kaldıkları evi ne yaptığını soruyor: 

Lütfi Keleş: Babangiller ne yapmış?

Ayşe Keleş: Valla babamgil evi sattılar. Bozkır’dan (Konya’nın ilçesi) yeni bir ev aldılar gittiler.

Lütfi Keleş: Evi kim almış?

Ayşe Keleş: Orayı (evi) bekleyen bir polis mi ne. Görmedim daha. Geçen geldiler aradılar. Birkaç eşya kalmış onları götürmeye gelmişler. Gel görüşelim dedi. Ama göremedim gitmişler. Evvelsi gün Zehra'nın yanına vardım. Köyde anasının evinde ne edecek. O evi sattılar Zehra’ya bir kuruş şey etmediler.

Lütfi Keleş: Kaça vermişler evi?

Ayşe Keleş: 500-750 (bin) eder demiş bir emlakçı. Ondan sonra 550’ye vermişler 360’a mı ne Bozkır’da bir ev almışlar. Üste kalan parasını Zehra’ya vermiyorlar. Zehra da 160 (bin TL) mi ne köyde ev varmış onu mu alacakmış ne. Toplayabilirse alacakmış. (HABER MERKEZİ)