Nahide Dikel: Yeni kitaplar üretmeye devam

Yapı Kredi Yayınları’nda çalışan tasarımcı Nahide Dikel ile kapak tasarımını, imgeyle olan ilişkisini ve beslendiği kaynakları konuştuk. Dikel, "Tasarlamak istediğim kapakla aramda bazen bir sır varmış gibi hissederim. Bu sırrı bulup ortaya çıkarmak işimin bir parçası ve eğlenceli tarafı" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Yaklaşık otuz yıldır Yapı Kredi Yayınları’nda çalışan Nahide Dikel, hemen çoğumuzun bildiği YKY kitaplarının tasarımlarını hazırlıyor. Bir kitapçıyı gezerken rafta gördüğümüz YKY kitaplarının kapağı ona ait. Kendisiyle bir araya geldik ve kapak tasarım sürecini, beslendiği kaynakları ve imge ile olan ilişkisini konuştuk.

Konu, ekip çalışmasına geldiğinde Dikel, “Yeni işin heyecanı her zaman var. Bir ekiple birlikte bu işleri kotarmanın en güzel yanı ritmin artması ve sürprizler. Bu sorumluluğu bir yük olmaktan çıkarıp, zevkli ve eğlenceli bir sürece dönüştürüyor” diyerek görüşlerini açıkladı.

Nahide Dikel

Klasik olarak başlayalım. Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Yapı Kredi Yayınları ile çıktığım yolculuk 2021 yılının aralık ayında 30. senesini dolduracak. Daha önce ajans ve matbaa deneyimim de oldu iki yıl kadar. Hâlâ matbaada olmayı, baskı sürecini yakından takip etmeyi, ofsetin etrafında insanların koşuşturmasını, kağıt ve boya kokusunu çok severim. Yıllar içinde bu durum azalmadan devam etti. Bu serüvende yanımda sayısız değerli insanla çalıştım, hepsinin katkıları çok kıymetli. Yaptığım iş son derece heyecan verici; hâlâ matbaadan gelecek kitapları büyük bir sabırsızlıkla bekliyorum, nasıl oldu, iyi basıldı mı, cildi nasıl acaba? Bu sorular bu tempo her gün öznesi değişerek devam ediyor.

'KAPAKLA ARAMDA BİR SIR VARMIŞ GİBİ HİSSEDERİM'

Her kitap tasarım süreci bir yolculuktur da aslında… Nasıl gelişiyor süreç? Bu süreçte değişen ve dönüşen şey ne oluyor?

Bu süreci yalnız yaşamıyorum aslında. Kocaman bir ekip var. Ve her yolculuk sizin deyiminizle kendi sürecini farklı yaşıyor yaşatıyor. Yapı Kredi Yayınları ürün yelpazesi geniş olan bir yayınevi. Süreç yazarla başlasa da editör ve grafik ile nihayetleniyor. Tasarlamak istediğim kapakla aramda bazen bir sır varmış gibi hissederim. Bu sırrı bulup ortaya çıkarmak işimin bir parçası ve eğlenceli tarafı.

Tasarım, özü itibariyle görsel sanatların bütün öğelerinin de bir sonucu nihayetinde… Özellikle resim, fotoğraf ve grafik bu ilişkinin en gözdeleri… Sanat geçmişi ve tasarımcı arasındaki bağlamı nasıl yorumluyorsunuz? Gelenek ve sanat anlayışı tasarımcıya nasıl katkı sağlıyor?

Bu bir süreç. Ne kadar kendiliğinden, farkında olmadan ortaya çıkıyorsa o kadar kolay ve verimli oluyor. Sözünü ettiğiniz öğelerin asıl tamamlayıcısı herhangi bir şeylerin çokluğudur. Bu belki de izi hiç geçmeyecek bir travma, ya da herhangi bir rastlantı olabilir. Benim için böyle.

'DEĞİŞEN DÜNYA KARŞISINDA SABİT KALAMIYORUZ'

İmge, denilen olgu, çağa ve o çağın insanlarına göre yeni yeni anlamlar kazanabiliyor. Siz, dünyadaki yeni gelişmeler ve yerli okur nezdinde bu hususu nasıl açıklıyorsunuz? Bir fikri somut bir tasarıya bürünürken, dönemsel kriterleriniz oluyor mu?

Kitaba sadakat olmazsa olmaz. Ama çağrışım ve tasarım o anın meselesi sanki. Biz de değişen dünya karşısında sabit kalamıyoruz. Zaten o da bizi alıp götürüyor. Dünyanın neresinde olursanız olun bir şekilde etkileşim içindesiniz. Bu herkes için böyle, tasarımcı için de, okur için de.

Bir tasarımcı nelerden beslenir? Zihninizi diri tutan, beslendiğiniz kaynaklar nelerdir?

Her yerden, her şeyden beslenebilir tasarımcı. Zaman içinde gözünüz artık kadraj alır, bu sizin farkında olmadan yaptığınız bir şeydir. Bütünde ayrıntı yakalamak harika bir duygu. Sürekli bir yaratım zincirinin içinde olduğumuz için de zihniniz zaten hep diri ve canlı. Arka planda hep ne yapabilirim sorusu kendini yinelemekte. Yeni dönemle birlikte, kitaplar, müzeler, filmler internet ortamında elimizin altında. Kaynaklar, kullanınca sonsuz anlayacağınız. Zaten onlar da bizi kovalıyor.

Gerek yayınevi, gerekse de yazar açısından bakıldığında, kitabın “görünürlüğü”yle ilgili temel değerlendirmelerden biri de o kitabın kapağıdır. Bu durum size nasıl bir sorumluluk yüklüyor?

Haklısınız, okuru ilk davet eden, içeriye buyur eden kitabın kapağı. Yeni işin heyecanı her zaman var. Bir ekiple birlikte bu işleri kotarmanın en güzel yanı ritmin artması ve sürprizler. Bu sorumluluğu bir yük olmaktan çıkarıp, zevkli ve eğlenceli bir sürece dönüştürüyor.

“Yaptığım şu kitap kapağı, kariyerimde dönük noktası oldu” dediğiniz bir çalışma var mı?

Hiç böyle düşünmedim. Kim bilir daha neler ortaya çıkaracağız. Ancak size şunu söyleyebilirim ki “ilk teklif” benim için dönüm noktasıydı.

Günleriniz nasıl geçiyor? Hazırladığınız yeni çalışmalardan bahsetmek ister misiniz?

Acayip günlerden geçtik geçiyoruz. Çalışmak çok iyi geldi kesinlikle. Yeni kitaplar üretmeye devam. En son Yalçın Tosun’un Mesafenin Şiddeti kitabına kapak çalıştım. Marìas’ın Duygusal Adam’ı, Ian McEwan Solar kapağını hazırladık. Selçuk Baran’ın öykülerinden oluşan küçük kitaplar da hazır…